TBMM İklim Değişikliği Araştırma Komisyonu: ‘İklim Değişikliği Kanunu ve Su Kanunu Çıkarılmalı’

TBMM Küresel İklim Değişikliği Araştırma Komisyonu, 729 sayfadan oluşan raporunu yayımladı. Rapora göre, Türkiye genelinde ortalama sıcaklık 2100 yılına dek, yıllık 1 ila 6 derece artacak. Yağışlar, ülke düzeyinde azalacak. Rapor, sulamada seferberliğe gidilmesini, İklim Değişikliği Kanunu ve Su Kanunu çıkarılmasını öneriyor.

TBMM İklim Değişikliği Araştırma Komisyonu, 4 ay süren ve alanda ilgili uzman ve bazı STK’ların da katkı sunduğu çalışmalarını tamamlayarak 729 sayfalık rapor hazırladı. Raporda sorunlar ve çözüm önerileri yer alıyor.

Komisyon Başkanı Veysel Eroğlu, raporu Meclis Başkanlığına sunarken yaptığı açıklamada, iklim değişikliğinin en çok kuraklığı etkileyeceğini, sulamada az su ile çok alanı sulayan sistemlere geçilmesi için bir seferberlik yapılması ve bu konuda bütçenin arttırılmasını teklif ettiklerini belirtti.

Öne çıkan başlıklar:
  • Türkiye genelinde ortalama sıcaklık 2021-2099 döneminde yıllık 1- 6 derece artacak. İlerleyen dönemlerde, değişim artış yönünde olacak.
  • Yağışlar, bu yüzyılın sonlarında yurt genelinde daha da azalacak.
  • İklim değişikliği sonucu sellere yol açan şiddetli yağışlar artacak.
  • Ankara ve İstanbul için hazırlanan “çok şiddetli yağış” projeksiyonlarına göre; Ankara’da çok şiddetli yağışlı gün sayısı, 2021-2099 döneminde 6-10 gün aralığında artacak.
  • İstanbul’da da aynı dönemde “çok şiddetli yağışlı gün” sayısı 18- 25 gün aralığında artacak.
İklim Değişikliğinden Akdeniz ve İç Anadolu Daha Çok Etkilenecek
  • Türkiye, kuraklığın sürekli olarak tehdit oluşturduğu yarı kurak iklim kuşağında ve Küresel ısınmanın muhtemel etkileri açısından risk grubu ülkeler arasında yer alıyor.
  • 2021-2098 döneminde kuraklık şiddet yüzdelikleri bir üst kuraklık sınıfına doğru kayma eğilimi gösterecek ve bu bazı bölgelerde daha fazla hissedilecek.
  • Özellikle Akdeniz ve İç Anadolu bölgeleri iklim değişikliğinden daha çok etkilenecek.
Çölleşme ve Erozyon Tehditti Artacak
  • Dünya Çölleşme Tehlikesi Haritası’nda,  Türkiye’nin önemli bir bölümü “çölleşme konusunda hassas” konumda. Türkiye’nin yüzde 65’i kurak ve yarı kurak özelliklere sahip.
  • Türkiye topraklarının yüzde 86’sının erozyon tehdidi altında olması, erozyonu çölleşmenin en önemli nedeni yapıyor.
  • Türkiye’de gerçek çöl bulunmamasına karşın topraklarının üçte ikisine yakın bölümü kurak-yarı kurak alanlardan oluşuyor.
İklim Değişikliği Kanunu ve Su Kanunu Çıkarılmalı 

Raporda, yasal ve kurumsal düzeyde düzenleme yapılması konular 96 ana başlıkta ele alınıyor.

  • Suların korunması ve yönetimine ilişkin Su Kanunu çıkarılmalı.
  • İklim değişikliğiyle mücadelede sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum için gerekli hukuki ve kurumsal çerçevenin oluşturulması için İklim Değişikliği Kanunu çıkarılmalı.
  • Türkiye’ye muhtemel iklim göçü senaryoları araştırılmalı, bu kapsamda riskler belirlenmeli ve gerekli politikalar düzenlenmeli.
  • Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’ne 1996’da taraf olan Türkiye’de, biyolojik çeşitliliğin korunmasıyla ilgili bir kanunun bulunmadığından, Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu çıkarılmalı.
  • Türkiye’de iklim değişikliği modellerinin geliştirilmesi ve araştırmaların yapılması için Ulusal İklim Değişikliği Araştırma Merkezi kurulmalı.
  • Türkiye’de suyun yüzde 77’sinin sulamalarda kullanılması nedeniyle ülke genelinde “damla sulama seferberliği” başlatılmalı.
  • Çiftçilerin, sulama suyu ihtiyaçlarının karşılanması için “çiftlik rezervuarları” kurarak alternatif su kaynakları geliştirmeye yönlendirilmeli.
  • İklim değişikliğiyle mücadelenin adil yönetilmesi için “ulusal adil geçiş mekanizması” kurulmalı.
  •  İklim değişikliğinin etkilerine karşı 2050’ye kadar ‘iklim dirençli toplum olma’ hedefi koyulmalı.
  • 11. Kalkınma Planı, düşük karbonlu ve iklim dirençli hedefiyle hazırlanmalı.
  • Elektrikli araç kullanımı teşvik edilmeli.
  • Kargo taşımacılığında çevre dostu araçlar (bisiklet, elektrikli araçlar) yaygınlaştırılmalı.