EŞİK Platformu’ndan Meclis’e Kadına Şiddet İçin Özel Oturum Çağrısı

Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için kadın hareketinin içinde yer alan pek çok kadının katılımıyla online bir basın toplantısı düzenledi. İstanbul Sözleşmesi’nin 70. maddesine atıfla, 9 Mart 2021’de toplanacak olan TBMM’yi kadına karşı şiddeti ve kadın cinayetlerini önlemek için göreve çağıran EŞİK, “cinskırımı” durdurmak için özel oturum yapılmasını talep etti. EŞİK ayrıca, siyasi partilere, milletvekillerine belediyelerden meslek örgütlerine, üniversitelerden medyaya tüm sorumlulara “göreviniz olanı yapın” çağrısında bulundu.

300’den fazla kadın ve LGBTİ+ örgütünü temsil eden EŞİK Platformu, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için aktif savunuculuk faaliyetleri yürütüyor.  Son olarak TBMM’yi 2018’den bu yana Türkiye’nin yerine getirmediği ev ödevini yapması ve GREVİO’nun yaşamsal tavsiyelerini yerine getirmeye çağıran bir açıklama yayınladı. 8 Mart 2021 basın toplantısında yapılan Meclis Göreve çağrısında, geçen yılın Eylül ayından bu yana yapılan çağrı yinelendi.

EŞİK tarafından düzenlene basın toplantısına toplumsal cinsiyet eşitliği alanında çalışan kadın akademisyen, kadın hakları aktivistleri, kadın gazeteciler ve Türkiye’nin çeşitli kentlerinden kadın örgütü temsilcisi kadın katıldı. Toplantıda kadın haklarının önde gelen aktivistlerinden Hülya Gülbahar, Gökçiçek Ayata, Berrin Sönmez, Zelal Ayman, Gülseren Onanç, Çiğdem Aydın; akademisyenlerden Yıldız Ecevit, Fatma Gül Berktay gibi pek çok isim yer aldı. Gün boyunca sürecek olan EŞİK’in canlı yayınına ise Türkiye’nin pek çok kentinden canlı yayına bağlanan kadınlar, mesajlarını ve dayanışma duygularını iletirken, tüm sorunlara rağmen Kadınlar Günü’nü coşkuyla kutluyor.

EŞİK 8 Mart 2021 Canlı Yayını

EŞİK tarafından basın mensuplarıyla paylaşılan açıklama şöyle:

“Bugün, 8 Mart dünya kadınlarının birlik, mücadele ve dayanışma günü. Her gün olduğu gibi bugün de hayatlarımıza ve haklarımıza sahip çıkıyoruz. Tüm engelleme girişimlerine karşın Türkiye’nin dört bir yanında kadınlar ve LGBTİ+’lar olarak eylemler, canlı yayınlar, çevrimiçi etkinlikler ve gece yürüyüşleriyle sesimizi yükseltiyoruz.

“Mücadelemizi Yerelden Evrensele, Dayanışmamız İle Güçlendiriyoruz”

“Ataerkil iktidarlar, toplumsal cinsiyet eşitliğine ve kazanılmış haklarımıza karşı tüm gücüyle saldırırken, biz kadınlar, pandemiyle birlikte daha da derinleşen ekonomik, sosyal ve siyasal eşitsizliklere son verme mücadelemizi yerelden evrensele, dayanışmamız ile güçlendiriyoruz.

“TCK 103. maddesinde düzenlenen çocuk cinsel istismarı suçunun faillerine yönelik tekrarlayan af girişimlerini; yoksulluk nafakasına süre sınırı getirilmesini ve İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekilmesini yıllardır verdiğimiz mücadele ile engelledik.

1 Ağustos 2020 itibarıyla EŞİK – Eşitlik için Kadın Platformu olarak kazanılmış haklarımıza yönelik saldırıların süreceği bilinciyle kurulduk, her an mücadeleye hazırlıklı olarak çalışıyoruz. Siz değerli basın mensupları aracılığıyla kamuoyuna yansıyan pek çok eylemle gündem yaratmayı başardık. İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik toplumdaki itirazların yüzde 17’lerden yüzde 7’ye kadar gerilemesini sağladık.

 “Pandemide Kadına Şiddet ve Kadın Cinayetleri Arttı”

“Türkiye’de kadına karşı şiddet ve kadın cinayetlerinin çok yüksek oranlarda olduğunu yıllardır dile getiriyoruz. Pandemi döneminde dünyada ve Türkiye’de ev içi şiddet ve kadın cinayetleri daha da arttı ama şiddetle mücadele aynı ölçüde güçlenmedi tersine zaafa uğradı. EŞİK olarak “Her gün en az 3 kadın öldürülüyor; bu ülkede #CinskırımVar farkında mısınız?” diyerek Ağustos 2020’den itibaren dile getirdiğimiz taleplerimizi yineledik ve Meclis’i göreve çağırdık. Büyük çoğunluğu örgütlü kadınlardan gelen, aralarında sanatçı, gazeteci, akademisyen, STK temsilcilerinin de olduğu 300’den fazla video sesimize ses kattı ve  kampanyamız milyonlara ulaştı.

“İstanbul Sözleşmesi madde 70 ve Anayasa gereği göreve çağırdığımız Meclis’i izleyerek yayınladığımız TBMM İzleme Raporları ve bu raporları takiben yaşanan gelişmeler gösteriyor ki bizler, eşitlik adına nelerin yapılmadığını izlemiş ve kamuoyuna duyurmuş olmakla kalmadık Meclis’i dönüştürdük.

 “Geçen günlerde açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı, kadın kazanımlarını güvence altına almak bir yana İstanbul Sözleşmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesine yer vermemektedir. Belediyelerde kadın danışma ve dayanışma merkezlerinin, üniversitelerde LGBTİ+ kulüplerinin kapatıldığı, anti demokratik dernekler yasası değişiklikleri ile örgütlenme özgürlüğünün kısıtlandığı bir ortamda açıklanan bu eylem planı hak ihlallerine çözüm değil yasaklara meşruiyet kılıfı olmayı hedeflemektedir.

“Anayasayı Uygulamayanlar, Anayasa Yapamaz”

“Açıklama aşamasında “yeni anayasaya giden yolda bir adım” olarak tanımlanan plan, demokratik ilkelere ve evrensel insan hakları hukuku ölçütlerine aykırıdır. İktidarın süresini uzatma amacıyla giriştiği yeni anayasa sürecine alet olmayacağız, eşit yurttaşlık hakkımızın pazarlık malzemesi yapılmasına izin vermeyeceğiz.

“Ayrıca yüzde on seçim barajıyla oluşan parlamentoda sadece birkaç parti liderinin onayıyla yazılacak yeni bir anayasa darbe anayasasından daha demokratik ve daha meşru olmayacaktır. İktidar bizi şaşırtmadı, eşit yurttaşlık haklarımızı gözetmeyen bu eylem planını ve demokratik olmayan yöntemlerle gerçekleşen yeni anayasa yazım çağrısını kabul etmiyoruz. Anayasayı uygulamayanlar, Anayasa yapamaz.

Meclis Göreve

“Yasamanın yürütmeyi denetleme görevini yok eden, “yerli ve milli” olduğu iddiasındaki başkanlık sisteminin ülkeyi bir çözümsüzlük ortamına sürüklediğini görüyoruz. Etkisizleştirilmeye, devre dışı bırakılmaya çalışılan meclise sahip çıkmaya çalışıyoruz. Toplumun egemenliği kendi elinde tutmasının en önemli yolu olan Meclis’in göstermelik hale getirilerek parça parça devre dışı bırakılmasına karşı çıkıyoruz. Egemenliğin halktan alınarak bir kişiye, bir aileye, bir dinin siyasal yorumuna terk edilmesine izin vermeyeceğiz.

“Bu egemenlik mücadelesinin demokrasi, laiklik ve hukuk devletini yaşatmak ya da imha etmek isteyenler arasında olduğunu biliyoruz. Tavrımızı net olarak ortaya koyuyor ve bu ortamı aşmak niyetiyle #MeclisGöreve çağrımızı yineliyoruz.

“Bir gün değil her gün 8 Mart, her gün mücadele” kararlılığı ile TBMM’yi 9 Mart Salı günü kadına karşı şiddeti ve cinskırıma varan kadın cinayetlerini önlemenin ilk adımı olarak bu konuda özel oturum düzenlemeye çağırıyoruz. Ayrıca tüm siyasi partileri, milletvekillerini belediyelerden meslek örgütlerine, üniversitelerden medyaya tüm sorumlulara sesleniyoruz: Göreviniz olanı yapın. Sizin göreviniz değilse, görevi olandan talep edin.”