Clubhouse’da Hedef Ekonomik Çıkarlar

Son günlerde ilgi gören Clubhouse isimli sosyal ağ uygulamasını değerlendiren yaratıcı içerik küratörü Ilgaz Fakıoğlu, “Clubhouse şu anda pandeminin de zemin hazırladığı bir kısa vadeli ekonomik çıkarı temsil ediyor gibi gözüküyor. Öncelikle niş kitleyle kullanıcı ve platform ilişkisi kurması, influencer programı başlatması, platformun yüksek gelir grubundaki kullanıcılara dair ekonomik hedeflerini gösteriyor” dedi.

2020 yılında Alpha Exploration Co. tarafından başlatılan, sesli sohbet içeren ve sadece davetiye ile kullanılabilen bir sosyal ağ uygulaması olan Clubhouse’a ilgi dünyada giderek artıyor. Uygulama, Boğaziçi Üniversitesi’ne Prof. Dr. Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasıyla başlayan tartışmalarla ilgili yayınların yapılmasıyla birlikte Türkiye’de de ilgi görmeye başladı. Uygulamanın ayrıntılarını ve dijital aktivizme katkısı olup olamayacağını uzmanlarıyla konuştuk.

“Marka Destekli Sohbetler Arttıkça Özsansür de Etkisini Gösterecek”

sarphan uzunoğluNewsLabTurkey Research Hub Direktörü Dr. Sarphan Uzunoğlu, Clubhouse uygulamanın topluluk ve kurumlar için şu aşamada elverişli bir alan olmadığını belirterek, “Zira dünya pazarını domine eden Android ekosistemini daha en başta dışarıda bırakan bir uygulamadan bahsediyoruz. Eğer küçük girişimcilik çevreleriyle sohbet ettiğiniz bir mecraysa aradığınız, ya da mikro komünitelerin iletişimini sağlayacaksanız bunun bir mantığı var; ama geniş sosyal fayda hedefliyorsanız şu anki hâli pek elverişli değil” dedi.

Uygulamanın güvenliği ve gizliliği konusunda da NewsLabTurkey’deki yazısına atıfta bulunan  Dr. Uzunoğlu,  “Günümüzde, Facebook’un bile güvenlikle ve gizlilikle ilgili konuştuğu bir çağda, gerçek isimler ve kendi sesiniz üzerine kurulu bir kullanım pratiğinin güvenlik bağlamındaki notu bence çok düşük. Özellikle ses tanıma ve kayıt teknolojilerinin dijital reklamın akışı ve işleyişindeki rolü, kişiselleştirilmiş reklam için buradan çekilecek verinin kullanılma potansiyeli düşünüldüğünde durum kritik bir hal alıyor” diye belirtti. Dr. Uzunoğlu insanların  iOS’un mutlaka güvenli olduğuna dair garip bir inançla uygulamanın güvenilir olduğunu varsayması ihtimalinin de birçok açıdan sorunlu olduğunun altını çizdi.

“STK’lar Konusunda Beklentiye Girmek İyimser Kalıyor”

ılgaz fakıoğluDijital gazeteci ve yaratıcı içerik küratörü Ilgaz Fakıoğlu, “Ekonomik amaçlarını kısa vadede en öne koyan platformlardan hem söylemde çoğulculuk hem de STK’lar konusunda böyle bir beklentiye girmek bence iyimser kalıyor” dedi. Dijital aktivizm ve dijital söylemi genişletme noktasında ise Fakıoğlu,”Clubhouse şu anda pandeminin de zemin hazırladığı bir kısa vadeli ekonomik çıkarı temsil ediyor gibi gözüküyor. Öncelikle niş kitleyle kullanıcı ve platform ilişkisi kurması, influencer programı başlatması, platformun yüksek gelir grubundaki kullanıcılara dair ekonomik hedeflerini gösteriyor. Kitle kullanımının genişlemesiyle platformun kullanım alışkanlıklarının çeşitlenmesi elbette mümkün; fakat ben kısa vadede platform sahipliğinin bunu bir plan olarak düşündüğünü zannetmiyorum” diye konuştu.

Clubhouse uygulamasındaki eksikliklere de değinen Fakıoğlu, “ABD’deki gazeteciler ve teknoloji yazarları tarafından geçtiğimiz yaz gündeme getirilmişti. Ses içeriklerinde nefret suçu barındıran akışların nasıl rapor edileceği, tüm oturumların kaydedilip kaydedilmeyeceği, bir kullanıcının nasıl şikâyet oluşturabileceği gibi moderasyona dair eksikliklerin yanında dinleyicilerin kısa da olsa metin ile yorum yapamaması, emojilerle bir fikir belirtmemesi, tematik sohbetlerde sesin arşivlenememesi, temaya ve konsepte oturmayan odalardaki çok sesli ortamda doğru bir enformasyon akışının sağlanmaması gibi platformun doğasından kaynaklanan eksiklikler var” dedi 

Clubhouse’un sansür ve baskının olduğu, enformasyonun ciddi olarak akış gösterdiği bir platform olup olamayacağına dair değerlendirmelerde de bulunan Fakıoğlu, “Pek emin değilim. Bana şu anda içerik, platform ve tüketici akışını gösteren Silikon Vadisi’nin genel kalıbını yansıtan bir izlenim veriyor. Fakat elbette kitlenin kullanış alışkanlıklarına göre söylemin çeşitlenmesi, Twitter örneğinde de olduğu gibi gündem oluşturma noktasında bir dominasyon oluşturma şansı var. Böyle bir düzende bu mümkün olabilir; sonuçta platform açıklayıcı ve ayrıntılı bir topluluk yönergesine sahip değil. Fakat işin diğer tarafında şunu da görmek lazım, bizlerin enformasyonu, gündemi ve söylem belirleme alışkanlıklarını dijital platformlardan çıkaran bir yapıya ihtiyacımız var. İnternet topluluk merkezli bir alana dönüşecekse bu platformlardan özgürleşerek olacak” diye konuştu.