“Teklif Yasalaşırsa, STK’lar Kendini Aklayana Dek Ortada Sivil Toplum Kalmaz!”

Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi'nin sivil toplum için hiçbir şekilde kabullenilmeyecek hükümler içerdiğini vurgulayan İnsan hakları savunucusu ve hukukçu Gülden Sönmez, tüm STK’ların ve baroların karşı çıkması gerektiğini belirterek, “Teklif yasalaşırsa, STK’lar kendini aklayana dek ortada sivil toplum kalmaz!” dedi.

Teklif hakkında Twitter hesabınızdan itiraz gerekçelerinizi paylaştınız: Neden teklife karşısınız, özetler misiniz?  

Sosyal medyada paylaştığım gibi, teklif çok fazla değişiklik içeriyor. Yeni suç ihdasları da var. Bu teklif hakkında konuşmak, tüm teknik detaylara girmeyi gerektiriyor. Ancak ben bu detaylara girmeden, Twitter hesabımdan konuya dikkat çekmeye çalıştım. Aslında uluslararası düzlemin problemli olduğunu düşünüyorum. Teklif, ABD’nin ya da BM Güvenlik Konseyi’nin ‘terörist’ dediğine ‘terörist’ deyip, bunu Türkiye’de teröre karşı operasyon gibi bir pratiğe dönüştürme zemini veriyor. Ben dünyada yürütülen bu jandarma sistemine de karşı olduğum için bu yasa teklifine karşıyım.

Sizce bu teklife neden ihtiyaç oldu?

gülden sönmezTürkiye’nin terörle mücadele anlamında yeni bir yasal düzenlemeye ihtiyacı yok. Terörle Mücadele Kanunu var. Zaten FETÖ ile mücadele kapsamında OHAL ve KHK’larla devlet istediği tüm tasarruflarını yeri getirdi. Teklifin gerekçesinde kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanın önlenmesi yer alıyor; yani Türkiye’nin FETÖ gibi yapıları terörist kabul ettiği ama BM Güvenlik Konseyi’nin terörist olarak tanımadığını biliyoruz. Bu nedenle, bu teklif bu yapılarla da alakalı değil. Mevcut durumda dernekler zaten kapatılabiliyor. Bunun için ek bir kanuna ihtiyacı yok.

İktidarın bu kanunu çıkarmaya mecbur kalmasının altında yatan neden, BM Güvenlik Konseyi ve Mali Eylem Görev Gücü’nün raporlarında, Türkiye’nin görevlerini yerine getirmediği tespitleri. Türkiye’nin terörün finansmanı konusunda ödevlerini yerine getirmediği uyarıları nedeniyle, bu yasayı çıkarılarak bu ihtiyacın karşılanmak durumunda kaldığını düşünüyorum. Terörün Finansmanın Önlenmesine Sözleşmesine Türkiye taraf olduğu için, 2013 yılında 6415 sayılı Terörün Finansmanının Önlenmesi yasası çıkarıldı. Özetle, Meclis Genele Kurulu’na sevk edilen kanun teklifi, 6415 sayılı yasa ile gelen süreç çerçevesinde hazırlandı. İçeriğinde örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayıcı unsular ve avukatlara müvekkillerini ihbar yükümlülüğü gibi pek çok düzenleme barındırıyor.

Sivil toplum aktörlerinin kanun teklifine ilişkin tutumu nasıl?

STK’lar inanılmaz derecede sessizler. Avukatlar da yeterince ses çıkarmıyor. O nedenle baroları da göreve davet ettim. Çünkü avukatların sır saklama yükümlülüğü var. Ayrıca neyin kirli para olduğu ve neyin teröre bulaştığını nasıl tespit edilecek? Teklif, Amerika’nın herkesi jandarma ilan etmesi gibi ruh barındırıyor.

Sivil toplum da yeterince ses çıkarmıyor. Bugün, Mazlum-Der ve Özgür-Der bir basın toplantısı düzenledi. Ancak genel olarak sivil toplumda büyük bir sessizlik var. Oysa biz, BM Güvenlik Konseyi’nin Rusya’nın, ABD’nin, Çin’in, İngiltere ve Fransa’nın ağzına bakan bir konsey olduğunu biliyoruz. Güvenlik Konseyi’nin oybirliği ile kime terörist dediğini, 11 Eylül sonrası bunun nasıl bir politika ile uygulandığını da iyi biliyoruz. Yani bu teklifin yasalaşması durumunda, herkes kendisinin masum olduğunu aklayana dek, ortada sivil toplum kalmaz. Bir STK kendisini aklayana dek zaten ölmüş olur.

STK’ların geneli neden sessiz?

Gülden SönmezBirincisi, Türkiye’de genel olarak sessizlik ve itirazsızlık söz konusu. İnsanlar bazı korku ve kaygılar taşıyorlar. Yargılanmaktan korkuyor da olabilirler. İkincisi, sivil toplum geldiği noktada, üzerindeki işleri havale eden pozisyona düşmüş durumda. Yani Meclis bir kanun teklifi çıkarıyor ama STK’lar yazılı olarak bile görüş vermiyorlar. Ya korkuyorlar ya önemsemiyorlar ya da bir sonuç çıkmaz diye görüp adım atmıyorlar. Ancak nihayetinde şu an Meclis’te sivil toplumu çok yakından ilgilendiren bir yasal düzenleme yapılıyor ve bu varlığınızı sürdürmenizle ilgili bir teklif. Bu teklif aynı zamanda bağışçıları da etkileyen bir yasa. Size yardım yapan, bağış yapan ve hatta tüm dernek ve vakıfları ilgilendiren bir teklif. Konu sadece yardım kuruluşları ile ilgili değil. Gönüllüleri de ilgilendirdiği halde sessizler.

STK’lar ve barolara, teklifle ilgili görüş beyan etmelerini tavsiye ediyorum. Bu teklifin ciddi müzakere edilmesi lazım çünkü çok ciddi uluslararası sonuçları olacak ; basit bir teklif değil.

“Sivil Toplum ve Yasama Teklifi Müzakere Etmeli!”

Süreç nasıl ilerler? Perşembe günü Meclis Genel Kurulu’na gelir ve yasalaşırsa ne olur?

Adalet Komisyonu’ndaki tartışmalara baktığımda, şu ana dek çok fazla muhalefet bulacak gibi görünmüyor (avukatlarla ilgili kısım hariç). Tahminim bu şekliyle, STK’lar ve barolar güçlü ses çıkarmazsa, teklif olduğu gibi geçecektir.

Eklemek istediğini başka bir husus, bir mesajınız var mı?

Bu teklifi savunanlar, var olan kanunlarda bazı değişiklik yapıldığını söylüyor. Oysa Terörün Finansmanın Önlenmesi yasası çıkarken de aynı hatalarla çıktı. Bu kanun teklifi de hatalarla yasalaşabilir. Türkiye bir hukuk devleti olmalı ve bunun gereği olarak da dünyada hukuksuzluğun bir maşası haline getirilmesine izin verilmemeli.

Sivil toplum ve yasamanın kesinlikle karşılıklı olarak bu maddeleri konuşması gerekirdi. Teklif Adalet Komisyonu’na gelmeden yapılmalıydı. Bu saatten sonra, STK’lar ve barolara, teklifle ilgili görüş beyan etmelerini tavsiye ediyorum. Bu teklifin ciddi müzakere edilmesi lazım çünkü çok ciddi uluslararası sonuçları olacak; basit bir teklif değil. Kimin terörist olduğuna ya da kimin terörizmle herhangi bir şekilde uzaktan bile olsa bulaştığına karar veren, BM Güvenlik Konseyi olacak. Bu teklifle, Türkiye bunu kabul ediyor. Bunu Cumhurbaşkanlığı eliyle Resmî Gazete’de yayınlayacak. Buna göre malvarlığının dondurulması ya da kararın kaldırılması kararı verilecek.

Dolayısıyla, bankalar, STK’lar ve bunlarla etkileşim içinde olan tüm şahıslar, bu teklife karşı çıkmalıdır. Ben şahsen bir avukat olarak bu düzenlemeyi de “noter” benzetmesini de reddediyorum. Bugünden sonra herkesin bu tekliften haberdar olduğunu ve içerdiği maddelere itirazların artmasını umuyorum.

Gülden Sönmez’in “Bir Cisim Yaklaşıyor!” cümlesiyle başlayan paylaşımlarına buradan ulaşabilirsiniz.