İHOP: “Tahir Elçi Davası Cezasızlıkla Sonlanmamalı!”

Tahir Elçi’nin öldürülmesinin üzerinden 5 yıl geçtikten sonra açılabilen davanın ilk duruşması Diyarbakır’da 21 Ekim 2020’de görülecek. Bu kapsamda İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP) “Tahir Elçi Davası Cezasızlıkla Sonlanmamalı” başlıklı bir açıklama yayınlayarak “Hayatını cezasızlıkla mücadeleye adayan Tahir Elçi’nin öldürülmesi asla cezasız kalmamalıdır!” çağrısı yapıyor.

Bilindiği gibi, Tahir Elçi, 28 Kasım 2015 günü çatışmaların sona ermesi için Dört Ayaklı Minare’nin önünde yaptığı basın açıklamasından sonra çıkan çatışmada öldürülmüş; fail(ler) o tarihten bu yana bulunamamıştı.

Tahir Elçi’nin öldürülmesinin üzerinden geçen 5 yılın ardından görülecek davanın ilk duruşması kapsamında,İnsan Hakları Ortak Platformu’nu oluşturan Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Hak İnisiyatifi Derneği, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi ve Yurttaşlık Derneği yargı sürecinde yaşananları özetleyerek “Tahir Elçi Davası Cezasızlıkla Sonlanmamalı!” çağrısı yaptı.

21 Ekim 2020’de Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek olan Tahir Elçi davasının ilk duruşmasından bir gün önce yayınlanan açıklamada, 5 yıl önce öldürülen Elçi’nin barış ve insan hakları için yılmadan mücadele verdiği, bu nedenle ‘Barışın Elçisi’ olarak anılan bir hak savunucu olduğu hatırlatılıyor.

Açıklamada, 1990’lardan itibaren işkence gören, zorla kaybedilen, yerlerinden edilen binlerce insanın haklarını savunan Elçi’nin birçok hak ihlalinde mağdurları yerel mahkemeler ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde korkusuzca temsil ettiği ve haklarını aramaları için çalıştığı kaydediliyor ve 28 Kasım 2015 günü Dört Ayaklı Minare önünde yaptığı basın açıklamasının ardından başına isabet eden tek kurşunla öldürüldüğü belirtiliyor.

Olayın üzerinden ancak 5 yıl geçmesinin ardından davanın mahkeme önüne gelebildiği belirtilen açıklamada, bu süreç içinde yaşanan “olay yeri incelemesinin 111 gün boyunca yapılmaması nedeniyle delil bütünlüğünün bozulması, görgü tanıklarının ve olay yerinde silahlarıyla ateş ettikleri kamera kayıtlarıyla sabit olması nedeniyle potansiyel şüpheli olan kolluk görevlilerinin ifadelerinin olayın üzerinden aylar geçtikten sonra alınması ve olayla ilgili bilgi sahibi olabilecek bazı kamu görevlilerinin hiç dinlenmemiş olması” gerekçeleriyle, soruşturmanın selameti ve güvenirliliği açısından şüphe uyandıran hususlara tekrar dikkat çekiliyor.

Tahir Elçi’nin öldürülmesinin ardından, soruşturmanın etkin bir şekilde yürütülmesi için Diyarbakır Barosu’nun yoğun çabalarına rağmen, “üç şüpheli polis memurunun soruşturmaya dahil edilmesinin ve iddianamenin Mart 2020’de mahkemeye sunulmasının adalete erişme yolunda geç de olsa bir başlangıç olduğuna” yer verilen açıklamada, “Türkiye insan hakları hareketini derinden yaralayan bu cinayetin tüm yönleriyle açığa çıkarılıp cinayette icrai ve ihmali eylemi olan tüm kamu görevlilerinin davaya dahil edilmesi ve Tahir Elçi’nin öldürülmesinin cezasız kalmaması çağrısında bulunuyoruz.” deniyor.

Açıklamanın tamamına ulaşmak için tıklayınız.