“Sindemiyi Bitirmenin Yolu; Sisteme Topyekün Müdahale”

‘Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı Ve Kaçakçılığı İle Mücadele Günü'nde bağımlılık üzerine konuştuğumuz Halk Sağlığı Uzmanları Derneği'nden (HASUDER) Prof. Dr. Ahmet Topuzoğlu, yoksulluk, eşitsizlik gibi toplumsal sorunların bağımlılığı arttırmasını 'sindemi' kavramıyla açıklandığını belirterek, "Sindemiyi bitirmenin yolu sisteme topyekün bir müdahale ile mümkün olur" dedi.

Son yayınlanan Dünya Uyuşturucu Raporuna göre 31 milyon olan uyuşturucu bağımlısı sayısı, 2016’da 29,5 milyon idi. Aynı raporda dünya genelinde uyuşturucu kullanımı 275 milyon olarak yer alırken, bu rakam 2016 raporunda 250 milyon olarak veriliyordu. Aradaki 25 milyonluk artış uyuşturucuyu deneyen ve kullananların sayısında hızlı bir artış olduğunu gösteriyor. BM’nin raporuna bakılırsa uyuşturucu üretimi tarihinin en yüksek seviyesinde. ‘Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı Ve Kaçakçılığı İle Mücadele Günü’nde HASUDER’den Prof. Dr. Ahmet Topuzoğlu ile ülkemizdeki mevcut durumu konuştuk.

Bağımlılık nedir? Nasıl başlıyor?

Ahmet TopuzoğluBağımlılık kavramı kapsamlı ve karmaşık bir sendromu açıklamaktadır. Bir madde kullanıma bağlı olduğu gibi bir davranışsal bağımlılık da söz konusu olabilir. Bağımlılıktan bahsetmek için kullanılan maddenin ya da gösterilen davranışın oluşturduğu hazza karşı bir tolerans gelişmesi söz konusudur. Haz veren durum kesildiğinde ya da azaltıldığında bir yoksunluk gelişmesi beklenir. Madde kullanımı ya da bağımlı olunan davranışı kesme çabası bir çok kez başarısız olmuş olabilir. Kişi haz aldığı eylemlerini yeniden oluşturmak için zamanının büyük kısmını aynı koşulları yaratmak için kullanır hale gelir. Sosyal ya da mesleki işlevlerini düzenli sürdüremez hale gelir. Daha fazla haz almak için sürekli etki dozunu artırma çabası söz konusudur. Kişi bedensel ve ruhsal olarak zarar görmesine rağmen haz alma davranışını sonlandıramaz. Bu kriterlerden üç veya daha fazlasının varlığında bir bağımlılıktan söz edilebilir ve tedavi gereksinimi söz konusudur.

Kişileri uyuşturucu madde kullanmaya iten, bu sorunun büyümesindeki nedenler nelerdir?

Çok bileşenli ve bu bileşenler arasında çok etkileşimli nedensellik bağımlılığın ardında yatan karmaşık sistemi oluşturur. Aslında insanı yaşama bağlayan önemli beyin yolaklarından biri olan haz yolağıdır. Beyin çok çeşitli işlevleri yine çeşitliliğini artırarak, yeni durumlara adapte olarak sürdürürken bağımlılık geliştiğinde bu çeşitlilik kaybolur ve sadece haz arama, haz almaya odaklı tek yönlü bir yolağa saplanma söz konusu olur. Bu şekilde bir gelişimin oluşmaması için koruyucu faktörler söz konusudur. Güçlü ve pozitif aile bağları, ebeveynlerin çocuklarının arkadaşlarından ve neler yaptıklarından haberdar olması, aile içi kuralların açık olması ve herkesin bunlara uyması, ebeveynlerin çocuklarının yaşamlarına ilgili olmaları, okulda başarılı olma, okul, kulüpler gibi kurumlarla kurulmuş güçlü bir bağ, uyuşturucu kullanımı ile ilgili doğru bilgilenme koruyucudur.

Uyuşturucu madde kullanımına başlama süreci için olumsuz bir mikro çevre oluşması önemli bir etmendir.

Ebeveynlerin çeşitli ruhsal sorunları ya da davranışsal problemleri olması, sosyal etkileşimin yetersizliği, çocuklarla bağlanma sorunları yaşamak, şiddet varlığı, aşırı içe kapanıklık, uyuşturucu kullanımının onaylandığı bir ortamda bulunmak, davranışsal sorunları olan akranların yeterli yönlendirilmediği ya da değişim için desteklenmediği ortamların varlığı, uyuşturucu maddelere ulaşımın kolay olması bağımlılığı besler. Özünde içinde yaşadığımız sistem tüketime dayalı olduğu için çabuk tüket, çabuk hazza ulaş ve tekrar tüketmek için hazzın peşinden git mesajını çok şekilde beslemektedir. Bireylerin dürtüleri sürekli uyarılmaktadır bu da önemli bir bağımlılık zemini oluşturmaktadır. Bir toplumda yoksulluk, eşitsizlikler, salgın hastalıklar, intiharlar, şiddet yaygınlığına madde kullanımı yaygınlığı da rahatlıkla eşlik edebilir. Bu kavrama Sindemi denmektedir. Sindemide birden fazla salgının benzer hazırlayıcı faktörlerle aynı anda toplumda patlaması söz konusudur.

Uyuşturucu maddelerin etkileri konusunda toplumun her kesimini bilinçlendirmek için ne gibi önerileriniz olur? Ne yapmalı? HASUDER’in bu konu özelinde bir çalışması veya Türkiye’nin uyuşturucuyla mücadele için bir eylem planı var mı?

Aslında bir sindemiyi bitirmenin yolu sisteme topyekün bir müdahale ile mümkün olur. İnsanı önceleyen, toplum yararını önceleyen politikalar ile insanın sadece tüketime odaklandığı, kendini gerçekleştirmeye ve sağlıklı doyum alma olanaklarını bulamadığı bir ortamdan daha iyiye doğru evrilmesine yönelik çabaların gerçekleştirilmesi gerekir. Halk sağlığı uzmanları tüm yaşam dönemleri için sağlığı geliştirme çabası içindedirler. Uyuşturucu kötüdür demenin ötesindeki bu bağımlılık konusunda kullanıcıların dahi çok iyi bildiği bir şeydir, yapılması gereken uyuşturucu kullanımını doğuran mikro çevreleri sağlıklı çevrelere dönüştürmektir. Halk sağlıkçılar daha çok sigara mücadelesi, sağlık yaşamın geliştirilmesi, bunun için sistemler kurulması ile ilgili yaygın savunuculuk yapmaktadır. Bağımlılık daha yaygın basit bağımlılıklar üzerinden gelişmektedir. Erken yaşta sigara kullanımına başlama ya da alkol tüketimine başlama gibi davranışlar ileride gelişecek daha ağır bağımlılıkların öncülü olmaktadır. Halk sağlığı uzmanları bağımlılık sorunun çözümünde sağlık sistemi içinde farklı branşlar ile birlikte ve sistemin yönetimi içinde madde bağımlılığının kontrolünde rol almaktadırlar. Hem sorunun yaygınlığı belirleme hem de azaltılmasına dönük proje ve araştırmalar yapılmaktadır. Her yıl bu tür çalışmalar kongrelerde sonuçları açısından tartışılmaktadır. Türkiye’nin uyuşturucu ile mücadele konusunda ulusal eylem planı mevcuttur. Bu planın amacı uyuşturucu maddenin yarattığı zararları azaltmak toplumu bu sağlık tehlikesinden korumaktır. Madde bağımlılığı ile ilgili çok sektörlü bir mücadele yürütülmesi gereği bu planda da kendini göstermektedir.

Madde bağımlılığı hangi yaş aralığında daha sıklıkla görülüyor? Yasadışı maddelerin yaygınlık ve idame oranlarının cinsiyet ve yaş gruplarına göre dağılımı nasıldır?

Yaşam boyu madde kullanımı sıklığı %3,1 civarındadır. Madde kullanımında bulunanların %94’ü erkektir. Kadınlarda madde kullanımı çok daha az sıklıkta görülmektedir. Hayatında bir kez madde kullananların %65’i 15-34 yaş arasındadır. 15-24 yaş arasında bu sıklık %35’tir. Bu sıklıklar da erken gençlik ve gençlikte karşılaşmanın daha sık olduğunu göstermektedir.

Madde kullanımı insan sağlığı üzerinde ne gibi hasarlara yol açıyor? Etkisini anlatır mısınız? 

Bağımlılık yapan maddelerin çeşitlerine göre değişen fiziksel ve ruhsal sağlık etkileri vardır, uzun süreli ve yüksek dozlarda kullanım hemen her zaman sağlık sorunlarına yol açar. Bağımlılık kendi başına yaşamı tutsak alan bir bozukluktur. Tüm yaşam bağımlılığın etrafında şekillenir ve kişi sağlığını ve sosyal işlevselliğini kaybeder. Örnek vermek gerekirse genç üniversiteye devam ederken esrar ve sentetik esrar türevleri kullanmaya başladıktan sonra işitsel ve görsel varsanılar tarif etmeye başlayabilir bu maddeye bağlı psikotik bozukluk gelişmesi anlamına gelir. Bütün hayatı bu bozukluktan etkilenir, aile ve sosyal çevre etkileşimi bozulur, ders başarısızlığı gelişebilir, başlayabilir. Hastanede yatış ve uzun tedaviler gerekir. Tam iyileşme mümkün olsa da her zaman gerçekleşmeyebilir. Bazı belirtiler kalıcı olabilir. İsteksizlik yaşamdan çekilme, sürekli yalnız kalma ve üretkenliğin kaybı gibi ağır sonuçlar söz konusu olabilir. Maddi problemler, yasal sorunlar ortaya çıkar. Çoğu bağımlı bu nedenlerle madde kullanımını bırakma çabasına girişmektedir.

Bağımlılığa bağlı gelişen ölümler ile ilgili ne söylersiniz ? Varsa istatistiki bilgiyi bizimle paylaşır mısınız?

2016-2018 arasında 2518 madde bağımlılığına bağlı ölüm saptanmıştır. Bunların yarıya yakınında kullanılan madde sentetik kannabioidlerdir. Ecstasy ve afyon türevleri ölümlere neden olan maddelerde ikinci ve üçüncü sırayı takip etmektedir.

Bağımlılıkla mücadelede en etkin yöntem sizce nedir?

Bağımlılık yapıcı maddelerin topluma ulaşması ve tedavi ile ilgili çalışmalar sürse de maliyet etkinlik açısından sonuçları yüz güldürücü değildir, hem çok çaba, masraf gerektirirler hem de sonuçları madde kullanımı tablosunu değiştirecek gücü barındırmaz. İnsanın psikolojik ve sosyal ekonomik gereksinimlerinin doyurulması ile ilgili sistem kurguları daha yüksek başarıya aday müdahaleleri içerir. Bu müdahaleler daha çok insana yatırımı içinde barındırır. Tam okullaşma, okul niteliklerinin artırılması, öğretmenlere yatırım yapılaması, spor, kültür, hobi gibi faaliyetlerin geliştirilmesi. Kişini kendini gerçekleştirmesinden haz almasını sağlayacak programlar geliştirilmesi böylece doğal haz alınan alanlar yaratılması gerekmektedir. Kısa yoldan dürtüsel şekilde hazların madde uyarımı ile doyurulmasının yarattığı bağımlılık, tüketici toplumun bir hastalığıdır aynı zamanda ve toplumsal yozlaşmanın bir göstergesidir. Kentlerde kapsamlı sosyal müdahaleler ve daha eşitlikçi, olanaklara sahip insanlar için madde bağımlılığı bir seçenek olmayacaktır. Daha çok doğada zaman geçirmek de önemli bir koruyucu etkinliktir. Bağımlılıkla mücadelede en etkin yöntem önleme çalışmalarıdır.

Kişiyi tedaviye yönlendirmek için gerekli yöntemler nelerdir? 

Bağımlılık başladıktan sonra tedaviye gelmekte çok zorluk yaşanabilmektedir, çünkü kişi buna gereksinimi olduğunu çoğunlukla reddeder. Bu gereksinimi oluşturana kadar iş birliği yapılabilen aile üyelerinin bulunması çok önemlidir. Zararları yaşayan hasta bu konuda farkındalığını artıran bir iletişime geçerse sağlık kuruluşlarındaki hizmetlerden yararlanabilir. Mahalle muhtarları ve yurttaşların, ailelerin talepleri sonucu büyükşehirlerde kaymakamlıkların koordinasyonunda bağımlılık tedavi birimleri açılması buna iyi bir örnektir. Büyükşehirlerde artan madde bağımlılığı sorunu halkın talebiyle çözümleri ulaşılabilir kılan bir yapılanmaya gidilmesi sonucunu doğurmuştur. Madde bağımlılığı tedavisine katılım süreci, ardından tedavi bir süreçtir. Başlangıçtan itibaren çok iyi gittiği gibi başa sarmalar olabilir, tedavi işbirliğine hastanın çevresini de olabildiğince katarak devam etmek gerekir. İşbirliği yapmak ve bunu geliştirmek gerekir.

Bağımlılığın yol açtığı bedensel ve ruhsal sağlık sorunları ile ilgili ne söylersiniz?

Esrar, akıl hastalığına yol açabilir. Şizofreni riski kullanmayanlara göre 7 kat fazladır. Sık ve düzenli kullanıldığında bağımlılık yapar. Kişinin düşünme, öğrenme ve sorun çözme yetisini azaltır. Panik atak ve depresyona yol açar.  Uzun süre kullananlarda tembelliğe ve kayıtsızlığa yol açar. Alınganlık veya Paranoya yapabilir. Rahatlayamama, gevşeyememe, uyku bozukluğu görülebilir. Akciğer kanserine yol açar. Eroin; Şiddetli bağımlılık yapar. Bağımlılığından kurtulmak oldukça güçtür. Bulantı, kusma, mide spazmlarına, baş dönmesi, kabızlık, diş çürümesine, cinsel istek azalmasına, solunum bozukluğu ve ölüme neden olur. Uyarıcı özellik taşıyan maddelere bağımlılıkta ise karaciğer yetmezliği, böbrek yetmezliği, ani kalp ritm bozuklukları ve ölüm gibi bir çok sağlık sorunu oluşabilir. Paranoyak düşünceler gelişebilir.

Dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle uygulanmaya başlanan sosyal izolasyon, sokağa çıkma kısıtlamaları, sosyal hayattaki değişiklikler, hayatı tehdit eden gerçek bir tehlikenin varlığı insanları psikolojik olarak  da etkilemeye başladı. Sürekli evde olma hali, hareket  alanının kısıtlanması, sınırlı sosyalleşme ve iletişim, aile bireyleri ile fiziksel temasın azalması bireylerde  kaygıyı, endişeyi  hatta öfkeyi ortaya çıkardı.

Basından okuduğumuz kadarıyla pandemi döneminde;

  • Corona virüs salgınının madde kullanımına etkilerini saptamak amacıyla ABD’de yapılan araştırmaya göre, alkol ve uyuşturucu kullanımında artış var.
  • Kanadalılar, Covid-19 önlemlerine karşı esrar mağazaları önünde kuyruk oluşturuyor
  • Fransa’da Covid-19 salgınını önlemek için uygulanan karantina döneminde kaçakçılık azalırken uyuşturucu maddelerin fiyatı arttı.
  • Koronavirüs salgınına karşı evde kalmak isteyen Kanadalılar, sosyal mesafe uygulaması dönemi için esrar stokları yapıyor. Ülkede henüz sokağa çıkmayı kısıtlayan önlemler alınmasa da halk, böyle bir duruma hazırlık için esrar mağazaları önünde kuyruk oluşturuyor

Türkiye uyuşturucu ile mücadele konusunda ne durumda?

Covid-19 salgının kısa ve uzun etkili ruhsal sorunlar doğurduğu ve bunun toplum ruh sağlığını etkileyen ciddi yönleri olduğunu biliyoruz. Bu dönemde madde kullanımı ile ilgili sorunlar da olacaktır. Kanada’da esrar devlet tarafından organize edilen tanzim satış mağazalarında satılmaktadır, serbestleştirilmiştir. Kanada başbakanı her türlü hesaplamayı yaptıklarını bildirmiştir. Kapitalist bir toplumda esrarı yasaklamakla serbest bırakmak arasındaki politikalar karşılaştırılmış ve serbest bırakılması yönünde bir karar alınmıştır. Maliyet etkin bir strateji yaklaşımı güdülmüştür. Bunun sonuçları yıllar içinde görülecektir. Benim düşüncem maddeye bağlı psikozun Kanada’da artacağı yönündedir. Alınan karar maddeye bağlı psikozun göze alındığını düşündürmektedir. Toplum ruh sağlığı açısından bir dizi yeni sorunla uğraşacaklarını düşünüyorum. Öte yandan yasal maliyetlerini azaltmış oluyorlar. İnsan sağlığı maliyeti artacak gibi görünüyor. En önemlisi kronik esrar kullanımının yarattığı bir kayıtsızlık tablosu vardır tedaviye de çok yanıt vermez bunun da 10 yıl içinde Kanada’da artacağını düşünüyorum. Yasağın kalkması sosyal onayı çok artırdığı için kullanım da yaygınlaşmaya devam edecektir. Sonuçlar katlanarak artabilir. ABD’de ise şu anda ciddi bir opioid bağımlılığı krizi sürmektedir. Kültürel olarak madde bağımlılığının hoş görülmemesi , onaylanmaması önemli bir koruyucu etmendir. Bunu kaybetmemek gerekli.
Türkiye’de önleme ve tedavi için bir çok kamu ve sivil toplum projesi yürütülmektedir. AMATEM ve ÇEMATEM, Alo 191 Uyuşturucu Mücadele Hattı gibi uygulamalar tedaviye ulaşım ve tedavinin yürütülmesini sağlamak için organize olmuştur. Alo 191’e 2018’de 48416 başvuru olmuştur. www.alo191uyusturucuilemucadele.saglik.gov.tr sitesinden de ulaşılabilir. Tedavi le ilgili yönlendirmeler, danışmanlık hizmetleri verilmektedir.