“Ekonominin Kurtarılması İçin Acele Edilmeli”

İstanbul Politik Araştırmalar Merkezi (İstanpol) tarafından hazırlanan COVID-19 Salgınının Türkiye’de Gelir Dağılımına Etkisi ve Mevcut Politika Seçenekleri raporunda, salgınının Türkiye'de gelir dağılımına etkisi ve mevcut duruma karşı uygulamaya koyulabilecek politika önerilerine yer verilirken, ekonomik krizin önlenmesi için acele edilmesi gerektiği vurgulanıyor.

İstanbul Politik Araştırmalar Enstitüsü (IstanPol) ve Henrich Böll Stiftung Derneği’nin hazırladığı raporda Koronavirüs salgınının ekonomi ve gelir dağılımına etkileriyle uygulama seçenekleri incelendi.  Salgınla mücadelede uygulanan farklı senaryoları analiz ederek ekonomi politik önerilerde bulunan raporu, Doç. Dr. Ayşe Aylin Bayar, Prof. Dr. Öner Günçavdı ve Prof. Dr. Haluk Levent hazırladı

COVID-19 salgınına karşı uygulanan iki temel stratejinin ekonomik etkileri kıyaslandığı raporda, virüsü tümüyle baskılamayı amaçlayan “sıkı izolasyon” uygulamasının; toplumun büyük kesimini hayattan çektiği için ekonomik maliyeti yükselttiğini ancak hasta ve kayıp sayısının nispeten düşük kalacağı belirtiliyor. Düşük izolasyonu içerdiğinden virüsün görece daha geniş bir kesime yayılmasını ve yüksek kayıp riskini göze alan “sürü bağışıklığı” yönteminin uygulanması halinde ise ekonominin nispeten daha az etkileneceğinin altı çiziliyor.

COVID-19’a bağlı olarak ortaya çıkan derin ekonomik kriz bu eşitsizliğin daha da derinleşmesine neden olmaktadır. Hesaplamalara göre en zengin yüzde 20’lik grup en yoksul yüzde 20’lik grubun 7,3 katı daha fazla pay elde ederken bu oranın her iki senaryo altında da yükseldiği ve iki grup arasındaki farkın daha da derinleşerek 8,6 kata kadar ulaştığı görülmektedir.

İlk stratejiyi uygulayan ülkelerin virüsle mücadelenin ekonomik etkilerini hafifletmek için büyük bir bütçe ayırmaları gerektiği vurgulanan rapora göre, kamunun müdahalesi öncesinde olumsuz etkilenen ücretli istihdam oranının düştüğü Türkiye’de istihdam edilenlerin bakmakla yükümlü oldukları nüfus artarken yoksullar daha fazla, zenginler daha az gelir kaybına uğrayacak. Yaşanabilecek ekonomik şokun uzun ve derin bir bunalıma dönüşmemesi için daha ağır etkilenen kesimleri destekleyecek ek tedbirlere ihtiyaç duyulacağını işaret eden raporda, ilk tedbir olarak tüketim harcamalarını canlı tutabilmek için borç erteleme ya da yeniden yapılandırma uygulamaları öne çıkıyor. 

Salgın sebebiyle oluşacak olan gelir kayıpları ve gelir dağılımındaki bozulmaları minimuma indirebilecek ekonomi politika alternatiflerinin de analiz edildiği raporda sonuç olarak Türkiye’nin çok geç olmadan, uluslararası kaynakları göz önünde bulundurması öneriliyor.

 

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.