Çevbir’den Hakkında Dava Açılan Burcu Uğuz’a Destek

Çevirmenler Meslek Birliği (Çevbir) Yapı Kredi Yayınları ve kamuoyunu hakkında dava açılan çevirmen Burcu Uğuz’a desteğe çağırdı. Türkiye Yayıncılar Birliği, Türkiye PEN ve Türkiye Yazarlar Sendikası da ortak bir bildiriyle karara tepki gösterdi.

Çevbir’den yapılan açıklamada, çevirmen Burcu Uğuz’a Elisabeth Brami’nin yazdığı ve Estelle Billon-Spagnol’un resimlediği Yapı-Kredi Yayınları’ndan çıkan Kız Çocuk Hakları Bildirgesi (YKY, 2017) ve yine aynı yazar ile çizerden Erkek Çocuk Hakları Bildirgesi (YKY, 2017) başlıklı çevirileri için dava açıldığını belirtilerek, “’Müstehcen yayınların yayılmasına aracılık etmek’ suçu kapsamında düzenlenen iddianamede, çevirmenin hapis cezasıyla yargılanması talep ediliyor. Bu durumu kınıyoruz. Söz konusu iddianame çevirmeni kitabın hem basım, hem yayım hem de dağıtımından, hatta çizimlerinden dahi sorumlu tutuyor. Çevbir olarak kitap çevirmenliğinin pratik gerçekleriyle ilgisi olmayan bu tutumu kınıyor, çevirmenlik mesleğinin icra edilmesini zorlaştıran bu tür uygulamalara son verilmesini talep ediyoruz. Meslektaşımızın yanındayız, yargılama sürecini de doğrudan takip edeceğiz.” Denildi.

“Yargılama Kabul Edilemez”

Düşünce ve düşünceyi yayma özgürlüğünün, temel hak ve özgürlükler olarak anayasayla güvence altına alındığı kaydedilen açıklamada, “ Temel hak ve özgürlüklerin kullanımı asıl, sınırlandırılmaları istisnaidir. İçeriği son derece öznel ve belirsiz olan, tartışmalı yorumlara açık müstehcenlik kavramı adı altında, nesnellikten uzak bir değerlendirmeyle sınırlandırılması demokratik toplum düzeniyle bağdaşmayan bir uygulamadır ve kabul edilemez. Her çeviri kitap, bir ürün olarak birden fazla tarafın –farklı nitelikte de olsa– ortak emeğiyle ortaya çıkarılır: Yazarın, yayınevinin ve çevirmenin ortak ürünüdür. Çevirmen haklarını ve ifade özgürlüğünü savunan bir meslek örgütü olarak, bu ortak üretime imza atan taraflardan herhangi birinin yargılanmasını aynı ölçüde kabul edilemez buluyoruz. Bununla birlikte, ifade özgürlüğüne bu tarafların hepsinin aynı şekilde ve yüksek sesle sahip çıkması gerektiğini özellikle belirtmek istiyoruz; şimdiye kadar yalnız bırakılmış çevirmene, yargılama sürecinde destek olunmalıdır. Yapı Kredi Yayınları’nın yanı sıra, kamuoyunu çevirmenin yanında durmaya çağırıyoruz.”  ifadelerine yer verildi.

Yayıncılardan da Çevirmene Destek

Bu arada, Türkiye Yayıncılar Birliği, Türkiye PEN ve Türkiye Yazarlar Sendikası da ortak bir bildiriyle karara tepki gösterdi. Yayıncılığın bu tür dava ve kararlarla sansür ve otosansürün kıskacına sokulduğu vurgulanan bildiride, “İfade özgürlüğü demokratik toplumun temelini oluşturan ana unsurlardan; toplumun ilerlemesi ve bireyin gelişmesi için gereken temel şartlardan biridir ve vazgeçilmezdir. Demokratik toplum ilkesi de ifade özgürlüğünün korunmasını, zedelenmemesini gerektirir. Ülkemizde gerçekleşen ve yayımlama özgürlüğü ile çelişen bu ve benzeri ihlalleri kaygıyla takipte olduğumuzu kamuoyunun dikkatine sunarız.” Denildi.

Dava Hakkında

Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu; Elisabeth Brami’nin “Erkek Çocuk Hakları Bildirgesi” ve “Kız Çocuk Hakları Bildirgesi” (Yapı Kredi Yayınları); Francesca Cavallo ile Elena Favilli’nin “Asi Kızlara Uykudan Önce Hikâyeler Olağanüstü 100 Hikâye” (hep kitap) ve “Sünnetçi Kız”  (Cinius Yayınları) çocuk kitaplarını “Muzır” ilan etti. Kitaplar hakkındaki karar, Resmi Gazete’de 27 Eylül 2019’da yayımlandı. Gazetede, “kitapta yer alan bazı yazıların 18 yaşından küçüklerin maneviyatı üzerinde muzır tesir yapacak nitelikte olduğuna karar verildi” denildi.

Bu kararın ardından “Kız Çocuk Hakları Bildirgesi” kitabı hakkında dağıtım ve satış yasağı kararı çıkarılırken,  kitabın yayımcısı ve çevirmeni hakkında “müstehcen sözleri yayınlamak ve yayınlanmasına aracılık etmek” suçlamasıyla dava açıldı.

Konuyla ilgili daha önce yaptığımız röportajı okumak için tıklayınız