İklim Krizi Vatandaşın Gündeminde

İklim Haber ve KONDA Araştırma tarafından gerçekleştirilen “Türkiye’de İklim Değişikliği Algısı 2019” araştırmasının sonuçları geçtiğimiz hafta  yayımlandı. Türkiye’de her iki kişiden birine göre iklim krizinin etkileri ülkemizde şimdiden hissediliyor, Toplumun yüzde 61’i i bu durumdan endişeli, yüzde 71 ise afetlerin arttığını ve bunun sebebinin iklim değişikliği olduğunu düşünüyor. Karar vericilerin iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak üzere gösterdiği çaba ise yetersiz bulunuyor.

 

Türkiye çapında 2 bin 745 kişi ile yüz yüze yapılan anket, kamuoyunun ülkemizdeki iklim krizi ve onun etkileri, afetler ile iklim konusunda hükümet ve belediyelerin çalışmaları hakkında görüşlerini gözler önüne seriyor.

Sosyal, politik ve ekonomik durum ve tercihlerden bağımsız bir şekilde her on kişiden en az altısı iklim konusunda kaygılanıyor. Toplumun %55’i hem hükümetin hem de yaşadığı yerin belediyesinin iklim konusunda herhangi bir çaba göstermediğini düşünüyor.

“Tespit ve Endişeler Kutuplara Göre Değişmiyor”
 
KONDA Araştırma Genel Müdürü Bekir Ağırdır, çalışma çerçevesinde “Toplumsal Fay Hatlarından İklim Krizi: Yangın Var” adlı bir yazı kaleme aldı. Türkiye’nin iklim konusunda belki de başka hiçbir konuda olmadığı kadar ortak bir paydada buluştuğunu ifade eden Ağırdır, “Din ve hayat tarzı temelli kutuplaşmaların derinleştiği bir dönemden geçmemize rağmen, tüm bu kutuplaşmalara karşın iklim değişikliği konusundaki tespit ve endişeler neredeyse kutuplara göre hiç değişmiyor” diyor.

Raporu Sivil Sayfalar için değerlendiren Yok Oluş İsyanı’ndan Can Tonbil, Konda ve İklim Haber’in birlikte yaptıkları araştırmanın, ekonomik kriz, kutuplaşma, uluslararası sorunlar gibi gündemi işgal eden konulardan daha önemli ve acil bir sorunun varlığını ve toplumun da bunu gündemine aldığının ortaya çıkardığını söyledi. Konuyla ilgili toplumda bir kaygının oluştuğunu da vurgulayan Tonbil, “Bunun bilimsel olarak nitelendirilmesi ve birileri tarafından sorgulanması ve haber niteliği taşıyacak bir araştırma haline getirilmesi Türkiye için önemli. Dünya gelinde böyle çalışmalarla sıklıkla karşılaşsak da, Türkiye ile ilgili böyle bir çalışma görmek görmek az da olsa Türkiye’de bu konu ile ilgili çalışan insanlar olduğunu ve bu konuda kaygı duyan insanların sesini duyurabildikleri bir mecranın var olduğunu gösteriyor ve bu çok değerli.” dedi.

Dünyada gündem olan iklim krizini, Türkiye’de gündem haline getirmek için birinci sorumluluğun medyaya düştüğünü savunan Tonbil, “Kıbrıs’taki doğal gaz aramalarından çıkan krizin fosil yakıtların paylaşılamamasından ötürü ortaya çıktığını vurgulamak gerekiyor. Erken ölümlerin nedeninin hava kirliliği olduğunun bilimsel bir şekilde araştırılması ve kamuoyu ile paylaşılması gerekiyor. Yine medyanın kullanacağı dilin önemli olduğunu vurgulamak lazım. Örnek verecek olursak dünyada bir çok basın kurumu iklim değişikliği yerine artık iklim krizi demeyi tercih ediyor. Aynı zamanda sadece insanların değil bütün canlı türlerinin bundan etkilendiğini ve yok olduğunu anlatmak gerekiyor. Özetleyecek olursak gezegenimizin geleceği için yurttaşlara, medyaya ve karar vericiler olan hem yerel yönetimlere hem de hükümete büyük bir görev düşüyor.” diye konuştu.

Türkiye Ne Yapmalı?

İklim değişikliğini durdurmak için Nisan 2016’da New York’ta imzalanan Paris İklim Anlaşması’na 184 ülke taraf olurken, Türkiye hala taraf olmayan 12 ülke arasında. 2015’te kabul edilen Paris İklim Anlaşması’nı 184. ülke imzaladı. Türkiye ise anlaşmayı imzalamayan 12 ülkeden biri. Türkiye’nin de dahil olduğu bu gruptaki diğer ülkeler Angola, Eritre, Güney Sudan, Irak, İran, Kırgızistan, Lübnan, Libya, Rusya, Umman ve Yemen. Türkiye’nin iklim kriziyle mücadeleye bir an önce dahil olması için Paris İklim Anlaşması’nı onaylaması şart.  İklim krizinin Türkiye’de de siyasetin gündemi olup olamayacağını önümüzdeki günler gösterecek. 

Raporun tamamına ulaşmak için tıklayınız.

Görsel: İklim Haber