Sosyal Girişimcileştirebildiklerimizden Misiniz?

Sosyal girişimcilik kavramıyla üniversitenin son yıllarına doğru tanıştım. Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenci temsilcisiyken, bir mezunun üniversitede sosyal girişimcilikle ilgili bir projeyle sosyal girişimcilik fikrini yaygınlaştırmak istemesi üzerine bir toplantı yaptık. Sosyal girişimcilik fikri, yıllardır okula adım attığı andan itibaren farklı meselelerde çözümün parçası olmak üzere gönüllülük yapan ve artık mezuniyet yaklaşırken gönüllülükten ötesinde ne olduğunu düşünen bana çok heyecanlı gelmişti.

Yine de bu tamlamada çok açık olmayan bir şeyler vardı: Sosyal girişimcilik, toplumsal ihtiyaçlardan para kazanma cingözlüğü müydü yoksa o zamanlar artık bir ‘hype’ haline gelmiş girişimcilik konusuna tatlı bir dokunuş muydu?

Tanımlar ve Anlamlar

Bunları düşünürken kendimi Google’ın derinliklerinde, sosyal girişim, sosyal girişimci, sosyal girişimcilik anahtar kelimelerini aratırken buldum. Türkçe kaynak yok denecek kadar azdı. Ashoka Türkiye’nin çok da güncel olmayan websitesi ve Hülya Denizalp’in STGM’den çıkan Toplumsal Dönüşüm için Sosyal Girişimcilik Rehberi’ne rastladığımı hatırlıyorum. Her iki kaynakta da yazılanlar akla ve kalbe yakın insan hikayeleri ve çalışma modelleri idi. İngilizce kaynakları taradıkça, sosyal girişimciliğin tanımında henüz ortaklaşılmamış, pek kaynak da ayrılmayan ancak potansiyel vaad eden bir alan olduğunu fark etmiştim. 10 küsur yıl önceki potansiyel, bugün hem dünyada hem Türkiye’de halihazırda işleyen, tanımlama takıntısından kaynaklanan bulutların yavaştan dağılmaya başladığı, kamuda, özel sektörde, sivil toplumda, akademide kendine yer bulan bir alan haline geldi. Alanın gelişmesi için görülmesi, tanınması ve anlaşılması gerekiyor. Sivil Sayfalar’da bundan sonra karşınıza çıkacak sosyal girişimcilik yazıları da buna hizmet ediyor. 

Bu sayfalarda, Türkiye’de ve dünyada sosyal girişimcilik alanında olup biten gelişmelere, ilham veren iyi örneklere, bugünün ve geleceğin iş modeli olan sosyal girişimlerin hikayelerine yer vereceğiz.  

Mevcut Durum

Türkiye’de sosyal girişim alanını bir sektör olarak gören ve tarayan en kapsamlı araştırma, 3 Temmuz’da kamuoyuyla paylaşıldı. British Council ve İstasyonTEDÜ’nün liderliğinde, TED Üniversitesi, Ashoka Türkiye, İstanbul Bilgi Üniversitesi, Koç Üniversitesi Sosyal Etki Forumu, Mikado Danışmanlık ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından hazırlanan ‘Türkiye’de Sosyal Girişimlerin Durumu’ araştırma raporu, sosyal girişimlerin mevcut ölçeği, kapsamı ve gelecek potansiyeline ilişkin bulguları ve farklı aktörler için somut önerileri ortaya koyan çok kıymetli bir kaynak. Rapor, ‘sosyal girişim’ için işlevsel bir tanım da ortaya koyduğundan, yukarıda bahsettiğim tanımlama takıntısından kaynaklı bulutları aralamaya da hizmet ediyor. Rapora göre, sosyal girişimler; sosyal ya da çevresel etki yaratmayı öncelikli amaç edinen, gelirinin yarısından fazlasını ticari faaliyetten elde eden ve gelir fazlası ya da karının çoğunu ana amaçları için kullanan kuruluşlar olarak tanımlanıyor. Bu tanıma göre, Türkiye’de yaklaşık 9 bin sosyal girişim var. Raporun detaylarına önümüzdeki yazılarda değineceğim. 

Sosyal girişimcilik alanında bütçesi, Türkiyeli ve uluslararası paydaşları, süresi ve kapsamı açısından en geniş ve derin çalışma olan Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı projesi ise yukarıda bahsettiğimiz araştırmanın özellikle potansiyele ilişkin bulgularını teyit eder nitelikte. Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı ile aslında Türkiye’de oldukça İstanbul merkezli olan sosyal girişimcilik ekosistemini diğer şehirlere de taşımak ve yerel paydaşların ve aktif yurttaşların rol aldığı ekosistemciklerin tohumlarını sulamak amaçlanıyor. (Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı kuruluyor) Bununla ilgili önemli kilometre taşlarından biri, geçtiğimiz hafta yerini buldu. Bursa, Gaziantep, Kayseri, Muğla, Samsun, Van’dan katılımcılar, kendi şehirlerinde yaygınlaştıracakları Sosyal Girişimcilik Eğitimi’ne katıldı. Sonbaharda bu şehirlerde güçlü sosyal girişimcilik rüzgarları eseceğini şimdiden söylemek mümkün. 

Şimdi ve Buradaki Fırsatlar

Bu sayfalarda, sosyal girişimcilik alanındaki fırsatları da sizlerle paylaşacağız. 

Kale Grubu ve Ashoka Türkiye ortaklığında hayata geçirilen İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü üçüncü yılında erken aşama, ileri aşama ve iş birliği kategorilerinde sosyal girişimcileri ödüllendiriyor. Başvurular değerlendirilirken, mevcut sosyal etki, potansiyel etki, finansal sürdürülebilirlik, yeterlilik ve güvenilirlik kriterleri göz önünde bulunduruluyor. Başvurular için son gün, 29 Temmuz 2019. 

Dünyanın ilk ve en geniş sosyal girişimcilik platformu Ashoka, sosyal girişimcileri, iş dünyası liderlerini ve vizyoner hayırseverleri, Ashoka ağına katılan yeni fellowlarlarla tanıştırmak, ilham verici fikirleri kutlamak, gelecek yılların stratejileri ve trendleri hakkında bilgi vermek ve iş birliği fırsatları sağlamak amacıyla 25-27 Kasım’da Barcelona’da düzenlenecek Ashoka European Changemaker Summit’te bir araya getiriyor.

Sivil Sayfalar’ın sosyal girişimcilik dosyası, yeni başlayanlar ve merak edenler için sosyal girişimcilik ekosistemindeki farklı perspektifleri bütüncül bir şekilde bir araya getiriyor.

Bugünün ve Geleceğin İş Modeli, Düşünme Biçimi

Neslimin ilk gençlik yıllarının kitap kulüplerine damgasını vuran Ölü Ozanlar Derneği’nde İngilizce Öğretmeni Mr. Keating “Ormanın içinde kesişen iki yol vardı ve ben en az ayak izi olan yolu seçtim. İşte farklılık budur.” der. Sosyal girişimcilikle ilk tanıştığımda, sosyal girişimcileri o az ayak izi olan yolu seçen nadir kahramanlar olarak görüyordum. Yaygın anlatı da bu şekildeydi. Oysa bugün, içine doğduğumuz, içinde bulunmayı seçtiğimiz ya da kendi yarattığımız sistemlerin, herkesin faydasını gözetecek şekilde dönüşmeye ihtiyacı var: Haber kaynaklarımızı doğrulamayı, gezegeni ve üreticileri gözeten kıyafetler giymeyi, doğaya zarar vermeyen, aksine doğayı onaran gıdalarla beslenmeyi, toplumsal iyilik için aktif sorumluluk almayı, öğrenmeyi öğrenenleri önceleyerek yeniden düşünmeyi, hayatın her alanında toplumsal cinsiyet eşitliğine nasıl katkı sağladığımızı fark etmeyi hepimiz istiyoruz. Sosyal girişimciler bu yeni sistemlerin alt yapısını kuruyorlar, ekosistem aktörlerinin desteğiyle cesaretleniyorlar. (Şimdi ve Burada: Sistem DönüşümüOrmanın içinde kesişen yollardan hangisini seçtiğimizin ötesinde, bu seçimlere nasıl karar verdiğimiz önem kazanıyor. Bu kararlarımızda bize ilham veren ve adımların çeşitliliğini gösteren sosyal girişimcilerin hikayelerini bu sayfalardan paylaşmaya devam edeceğiz.  

İstem D. Akalp

Üyelik Tarihi: 16 Temmuz 2019
4 içerik
Yazarın Tüm Yazılarını Gör