Bakan Soylu’nun Hedef Gösterdiği STK’lar Suç Duyurusunda Bulundu

İki aile arasında yaşanan seçim sebebiyle çıkan çatışmayla ilgili araştırma yapmak, olayda ölenlerin yakınlarına taziye dilemek ve sağduyu mesajı vermek için Suruç’a gitmek isterken  polis tarafından engellenen ve İçişleri Bakanı tarafından hedef gösterilen Diyarbakır Sivil Toplum Örgütleri, suç duyurusunda bulunurken, 11 ilin Baro Başkanı da destek için Diyarbakır'da basın açıklaması yaptı.

14 Haziran günü Suruç’ta Şenyaşar ailesine ait iş yerinde AK Parti Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın beraberindekilerle başlayan tartışma silahlı çatışmaya dönüşmüş ve Yıldız ailesinden 1, Şenyaşar ailesinden 3 kişi olmak üzere toplam 4 kişi yaşamını yitirmişti. Arefe günü yaşana çatışmanın daha da büyümemesi için sağduyu mesajı vermek isteyen Diyarbakır’daki Sivil Toplum Kuruluşları (STK), Urfa’daki STK’larla birlikte bayramın üçüncü günü Suruç’a gitme kararı almış ve medyaya bir gün önceden duyurmuşlardı. Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO), Hak İnisiyatifi, İnsan Hakları Derneği, Müsiad, Diyanet-Sen, KESK, Diyarbakır İş Kadınları Derneği gibi geniş bir yelpazedeki kurumların imzasını taşıyan sağduyu çağrısında şu ifadeler kullanılmıştı:

Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinde bulunan sivil toplum kuruluşları olarak birlikte, Suruç ilçesinde gerçekleşen vakaları araştırmak, mevcut gerginliği azaltmak ve üstümüze düşen toplumsal görevi yerine getirmek amacıyla 17 Haziran 2018 Pazar günü Suruç ilçemizi ziyaret etme kararı almış bulunmaktayız. Başta Suruç ilçesindeki vaka neticesinde hayatını kaybeden tüm yurttaşların kederli ailelerine ve sevenlerine başsağlığı dileklerimizi sunmakla birlikte, tüm siyasi partileri, tarafları ve ilgili herkesi sağduyulu açıklamalarda bulunmaya ve davranmaya davet ediyoruz. Muhtemel provokasyonların ve olası istenmeyen olayların ancak bu şekilde önüne geçilebileceğini önemle belirtiyoruz.

Ancak 17 Haziran’da sabaha karşı STK temsilcilerini arayan Emniyet, heyetin Suruç’a gidişine izin vermeyeceklerini haber verdi. Yine de buluşma noktasına gelen STK heyeti, polislerin engellemesiyle karşılaştı. Uzun süren görüşmeler bir sonuç vermedi ve heyetin Diyarbakır’dan çıkışı engellenmiş oldu.

Engelleme karşısında STK’lar adına açıklama yapan DTSO Başkanı Mehmet Kaya ziyaretin temel amacının toplumu sağduyuya davet etmek olduğunu vurgulayarak “Sivil Toplum Kuruluşların bu süreçte olaylara dâhil olması sağduyunun oluşması anlamında önemlidir. Sivil Toplumun tarafsız ve sağduyulu duruşunun bu süreçlere girmesinin engellenmesi gerek seçim sürecinde yaşanacak olaylar ve gerekse de seçimin sonucuyla ilgili bizleri ve toplumu endişelendirmektedir.” açıklamasında bulundu. Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen de “hukuki dayanağı olmayan, keyfi bir engelleme ile karşı karşıya olduklarını ve bu uygulamayı protesto ettiklerini.” söyledi.

STK heyetinin engellenmesinden bir gün sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TRT Haber’de katıldığı bir programda Diyarbakır Barosu başta olmak üzere heyetteki STK’ları hedef aldı. Başsağlığı ve sağduyu çağrısının masum olmadığını söyleyen Soylu, Diyarbakır Barosu’nu PKK müzahiri olmakla suçlayarak çeşitliliğiyle Diyarbakır’dan geniş bir kesimi temsil eden STK’ları “melanet üretmek, dağa adam göndermek” gibi ithamlarla hedef aldı. Soylu’nun bu ithamlarını “hayret ve üzüntü” ile karşıladıklarını açıklayan iş camiasından STK ve oda temsilcileri Soylu’yu “mesnetsiz iddiaları gözden geçirmeye” davet ederken söz konusu ithamlara ilk ve en sert cevap Diyarbakır Barosu’ndan geldi. Dört Ayaklı Minare önünde öldürülen Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmeden önce yaptığı açıklamalar sebebiyle Baro binasında gözaltına alınmasını hatırlatan Diyarbakır Barosu, Soylu’ya sert tepki göstererek şu ifadeleri paylaştı:

Diyarbakır Barosu, hak, hukuk ve toplumsal meselelerde üyelerinin cesur ve fedakâr mücadelesiyle ödediği ağır bedeller neticesinde edindiği bu müstesna ve görkemli duruşuyla, geçmişte olduğu gibi bugün de tehdit eden bu dile boyun eğmeyecek ve sessiz kalmayacaktır. Sn. Süleyman Soylu! Bizleri bu şekilde jitemvari bir tarzla hedef gösterdiğinizin farkındayız. Sevgili Baro Başkanımız Tahir Elçi’yi katleden bu anlayışa karşı bize düşen de onun verdiği bu cevabı  sizlere hatırlatmaktır: “Jitemci ağababalarınız ve generallerinize boyun eğmedim sizden mi korkacağım!” Biz de korkmuyoruz… Diyarbakır Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri olarak Diyarbakır Barosu’nda terörle mücadele ekiplerinizi ve savcılarınızı bekliyoruz. Tahir Elçi’yi aldığınız yerdeyiz…

Hak İnisiyatifi de Soylu’nun açıklamalarını kınayarak diğer STK’larla birlikte suç duyurusunda bulunacaklarını aktardı. Hak İnisiyatifi Diyarbakır Temsilciliği’nden Recep Yavuz şu değerlendirmelerde bulundu:

Bizim temel hareket noktamız ortada bir ihlal varsa onu en doğru şekilde anlamak ve kamuoyuna aktarmak, hakka adil şahitlik yapmak, çatışma yerine sağduyu zeminini güçlendirmek. Bu sorumluluğumuzu yerine getirirken kimin memnun olduğuna kimin rahatsız olduğuna bakmayız. Örneğin 2015-16 şehir çatışmaları döneminde Cizre raporumuz sebebiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Silvan raporumuz sebebiyle de PKK yöneticisi Murat Karayılan’ın sert açıklamalarına maruz kalmıştık. Suruç’a gerçeği yakından öğrenebilme çabası ve sağduyuya katkı niyetiyle gidecektik, engellendik. Şimdi bu kadar renkli bir sivil toplum heyetine İçişleri Bakanı tarafından yapılan hakaret ve ithamlar ne kaale alınır ne de yenilir yutulur cinsten. Sivil toplumun devlete yüzde yüz boyun eğmesini bekliyorlarsa bizden beklemesinler, biz bağımsızlığımızdan ödün vermeyiz. Bu açıklamaları sebebiyle STK’’ar olarak hukuki yola başvuracağız elbette ancak şunun altını çizmek istiyorum: Konumuz Suruç’tur, Suruç’taki ölümlerin aydınlatılmasıdır. Olay nasıl gelişti, nasıl devam etti, devlet bunlar olurken ve sonrasında ne yaptı, ne yapıyor? Soruşturma iki tarafın şüphelilerini de gerçekten içererek sürdürülüyor mu, bu soruların cevabının kamuoyunu tatmin edecek şekilde verilmesi gerekiyor. STK’ların hedef alınması talihsiz, yanlış, haksızcadır ancak bu durum Suruç’ta olanları gölgede bırakmamalıdır.

Barolardan Destek Ziyareti

Bu arada, Diyarbakır Barosu’nun İçişleri Bakanı tarafından hedef gösterilmesine tepki gösteren 11 baronun başkanı ve yöneticisi destek için Diyarbakır’a gelerek basın açıklaması yaptı. Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi’nin de hazır bulunduğu basın basın açıklamasına, İstanbul Baro Başkan Yardımcısı Necmi Şimşek, Antalya Baro Başkanı Polat Balkan, Ankara Baro Başkanı Hakan Canduran, Bursa Baro Başkanı Gürkan Altun, Sakarya Baro Başkanı Zafer Kazan, Adana Baro Başkan Yardımcısı Sebahattin Gümüş, Şırnak Baro Başkan Yardımcısı Noşirevan Elçi, Adıyaman Baro Başkanı Mustafa Köroğlu, Batman Baro Başkanı Hamit Çakan, Van Baro Başkanı Murat Timur ve Urfa Baro Başkanı Ahmet Tüysüz ile İHD, TİHV ve Hak İnisiyatifi temsilcileri katıldı.