TÜSİAD: Son KHK’nın düzeltilmesini ve OHAL şartlarının geride kalmasını temenni ediyoruz

‘Olağanüstü Hal’ uygulaması kapsamında hazırlanan 695 ve 696 sayılı iki yeni Kanun Hükmünde Kararname, Resmi Gazete’de yayımlandı. Kamu kurumlarından toplam 2 bin 756 kişi ihraç edildi. Daha önce ihraç edilen 115 kişi ise görevlerine iade edildi. Yayımlanan KHK’da tek tip kıyafet ve resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın […]

‘Olağanüstü Hal’ uygulaması kapsamında hazırlanan 695 ve 696 sayılı iki yeni Kanun Hükmünde Kararname, Resmi Gazete’de yayımlandı. Kamu kurumlarından toplam 2 bin 756 kişi ihraç edildi. Daha önce ihraç edilen 115 kişi ise görevlerine iade edildi.

Yayımlanan KHK’da tek tip kıyafet ve resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleşen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişilerin fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğunun olmayacağına ilişkin maddeler gündem oldu. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) yayımlanan son KHK ile ilgili açıklama yaptı. TÜSİAD’ın, 24 Aralık tarihli KHK ile ilgili yaptığı açıklama şöyle:
“Son KHK’nın konusu olan düzenlemeler, toplumun geniş kesimlerini ilgilendirmektedir. Yeni KHK’nın içeriğinde yer alan ucu açık düzenlemeler, hukuk devleti ilkelerine uygun olmayacak neticelere sebep olabilir. Çünkü başka niyetle kullanılmaya elverişli bu düzenlemeler toplumun huzurunu etkileyecek birçok sıkıntıya neden olabilir.

Kuşkusuz, terörle mücadele mutlak bir kararlılıkla devam etmelidir. Ancak bu yönde başarılı bir politikanın temelinde, bireysel hak ve özgürlüklerin korunması da yer almalıdır. 15 Temmuz hain darbe teşebbüssü sonrasında, ülkemizin artık hızla OHAL şartlarını geride bırakması gerekir. Bu ilerleme demokratik değerlerimiz, güvenlik ortamımız, uluslararası etki alanımız ve ekonomik rekabet gücümüz açısından elzemdir.

Dünya zor bir dönemden geçiyor. Bugün ülkemizin demokrasisi ve geleceğini ilgilendiren temel alanlarda milli uzlaşma ortamının tesisi daha da önem kazanmıştır. Dünya Değerler Araştırması’na göre Türkiye, vatandaşları arasında karşılıklı güvenin en zayıf olduğu ülkelerden biridir. Birçok ülkede yüzde 60’ın üzerinde olan birbirine güven oranı, ülkemizde maalesef yüzde 12’dir. Endişemiz, son KHK ile toplumumuzdaki bölünme ve güvensizlik ortamının daha da derinleşmesidir. Bu düzenlemeler Türkiye’de demokrasi, güvenlik ve hukuk devleti görünümüne zarar verebilir.

Son KHK’nın amacının bu yönde olmadığı resmi yetkililerce de açıklanmıştır. Buna uygun olan gerekli düzeltmelerin yapılmasını ve OHAL ortamının geride kalmasını temenni ediyoruz. Hep ifade ettiğimiz gibi, şimdi daha güçlü Türkiye için toplumsal dayanışma içerisinde olmanın ve vakit kaybetmeden geleceğe bakmanın zamanıdır.”

Kaynak: GazeteDuvar, NTV