“Soma: Doğal değil sosyal felaket”

13 Mayıs 2016
Sosyal bilimciler, “doğal bir felaket” gibi ele alınan Soma maden faciasının aslında “sosyal bir felaket” olduğuna dikkat çekti. Soma maden faciasının ikinci yılının ardından kazaya ilişkin oldukça detaylı bir araştırma yapan ve hukuki süreçleri inceleyen Türk Sosyal Bilimler Derneği (TSBD), Ankara Mülkiyeliler Birliği’nde düzenlediği toplantı ile “İki yılın ardından Soma Maden Faciası Raporu”nu açıkladı. Bugüne […]

Sosyal bilimciler, “doğal bir felaket” gibi ele alınan Soma maden faciasının aslında “sosyal bir felaket” olduğuna dikkat çekti.

Soma maden faciasının ikinci yılının ardından kazaya ilişkin oldukça detaylı bir araştırma yapan ve hukuki süreçleri inceleyen Türk Sosyal Bilimler Derneği (TSBD), Ankara Mülkiyeliler Birliği’nde düzenlediği toplantı ile “İki yılın ardından Soma Maden Faciası Raporu”nu açıkladı.

Bugüne kadar hazırlanan raporların gözden geçirilmesi, hukuk sürecinde ortaya çıkan dokümanların incelenmesi, duruşmaların takip edilmesi ve doğrudan sahada gerçekleştirilen görüşme ve gözlemlere dayanarak hazırlanan raporda, iki yıllık dava sürecinde, maden faciasının “doğal bir felaket” gibi ele alındığına vurgu yapıldı. Raporda, Soma maden faciasının “doğal değil sosyal bir felaket” olduğu ortaya koyan sosyal bilimciler, sosyal felaketlerin ancak iktisadi, siyasi ve toplumsal ilişkiler ve süreçler çerçevesinde değerlendirilebileceğini dile getirdi.

TSBD-Soma acıklaması (2)

Raporda öncelikle hukuk alanında tespit edilen 5 problem ise özetle şöyle sıralandı:

SOMA SÜRECİNDE 5 HUKUKİ PROBLEM

“Birincisi, facianın bir işyerinde gerçekleşmesi, salt o işyerinin sahibi olan işvereni sorumlu kılmaz. Soma maden faciası genelleşmiş sermaye ilişkilerinin, özel teknik koşullar ile birleşmesinin bir ürünü olarak açığa çıkmış yapısal ve genel bir “olay”dır. İkincisi, Soma Faciası bir “iş kazası” değildir. “İş kazası” kavramı, işyerinde işçinin karşı karşıya kaldığı istenmeyen, beklenmeyen ve/veya şanssızlık sonucu meydana gelen olaylar olarak düşünülür. Üçüncüsü,  facianın hukuki açıdan ele alınış biçimi, faciaya neden olan etkileri birbirinden ayrı olarak ele aldığı için sorunlu hale gelmektedir. Üretim zorlaması, taşeronlaşma, yasal ihlalleri, düşük ücretler, ağır çalışma koşulları, sosyal hak kayıpları, sosyal güvencesizlik, denetim ve işçi sağlığı ve iş güvenliği eksiklikleri ve ihmalleri gibi boyutlar ayrı ayrı değil; bir bütünün bileşenleri olarak değerlendirilmelidir. Dördüncü olarak, facia “biricik” bir olay gibi ele alınmaktadır. Bu facianın benzerlerini yaratabilecek genel politika ve eğilimler görünmemektedir. Beşinci olarak, olaydaki “işçi hatası”na odaklanılmaktadır. Oysa Soma maden faciasında işverenin üretim maliyetlerini düşürme ve verimi arttırma çabası göz ardı edilmektedir.”

Soma faciasının ardındaki en önemli nedenin 2000’li yıllarda ivme kazanan özelleştirme ve piyasalaştırma süreçlerinin olduğuna dikkat çeken rapor, madenlerdeki ölümcül düzeydeki güvensiz çalışma koşullarını da detaylı olarak masaya yatırıyor. İşçi sağlığı ve iş güvenliğini ihmal edenlerin “TKİ,şirket ve dayıbaşılık” olduğunu vurgulayan rapor, incelenmesi gereken bir başka oluşumun ise “hükümet, şirket ve sendika” ilişkileri olduğunu belirtiyor.

RAPOR DÖRT BÖLÜMDEN OLUŞUYOR

Dört bölümden oluşan raporun birinci bölüm, “Hukukun Toplumsallığı”; büyük sosyal felaketlere denk gelen sosyal olayların hukuksal değerlendirme sürecine farklı bir hukuk yorumu getirmeyi amaçlıyor. İkinci bölüm, “Maden İşçiliğinin Ekonomi Politiği ve Soma’da İşçileşme Süreci”, Soma faciasının toplumsal, siyasi ve ekonomik boyutlarının makro analizini gerçekleştirmeye odaklanıyor. Üçüncü bölüm, “Madenlerde Emek Rejimi ve Soma A.Ş.”, Soma faciasını madenlerdeki emek rejimi içinde açıklamayı hedefliyor ve son bölüm, “Soma A.Ş.’de İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği”, faciadaki işçi sağlığına yönelik tehdit ve ihmalleri “işçi sağlığı ya da daha fazla kar” sorusu etrafında çözümlemeye çalışıyor.”

“Bu ülkenin sosyal bilimcileri olarak toplumsal sorumluluğumuz gereğince bir kez daha belirtiyoruz ki, Soma faciasının ardındaki gerçek, toplumsal güç ilişkilerine feda edilmemelidir” ifadesi ile son bulan  raporun tamamına http://www.tsbd.org.tr/2016/04/15/tsbd-soma-raporu/ adresinden ulaşılabilir.

Etiketler