Neve Şalom Saldırısında Ölenler Anıldı

16 Kasım 2015
Beyoğlu’nda, Neve Şalom Sinagogu’na düzenlenen bombalı saldırıda hayatını kaybedenler anıldı.   Anma törenini organize eden Yağbasan Köylüleri Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği üyeleri, saldırıda ölen hemşehrileri Murat Şahin’in işyeri önüne kırmızı karanfil bıraktı. Şişhane’deki Barış Anıtı önünde saat 09.00’da bir araya gelen Yağbasan Köyü Derneği üyeleri, saldırının 12’nci yıldönümünde bir anma töreni gerçekleştirdi.  Bombalı saldırının […]

Beyoğlu’nda, Neve Şalom Sinagogu’na düzenlenen bombalı saldırıda hayatını kaybedenler anıldı.

 

Anma törenini organize eden Yağbasan Köylüleri Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği üyeleri, saldırıda ölen hemşehrileri Murat Şahin’in işyeri önüne kırmızı karanfil bıraktı.

Şişhane’deki Barış Anıtı önünde saat 09.00’da bir araya gelen Yağbasan Köyü Derneği üyeleri, saldırının 12’nci yıldönümünde bir anma töreni gerçekleştirdi.  Bombalı saldırının meydana geldiği saat 09.20’de, hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunuldu. Anma törenini gerçekleştiren Sivas’ın Divriği ilçesine bağlı Yağbasan Köylüleri Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma  Derneği Başkanı Nihat Karagüler, yaptığı konuşmada 15 Kasım 2003 tarihinde gerçekleşen saldırıda 28 kişinin öldüğünü hatırlatarak, “12 yıl önce bütün sinagogları hedef alan ve masum insanların hayatlarına kast eden karanlık zihniyet bilsin ki, biz inadına bir arada ve barış içinde yaşamak için direnen yürekler binlerce kez yanıp, kendi küllerinden doğan bir anka kuşu gibi ayakta, omuz omuza direneceğiz. Geçmişte ve yakın tarihlerde tarihe kara leke olarak geçen tüm acı olaylar, aynı toprak üzerinde yaşayan ve birbirinin inanç ve değerlerine saygı duyanları parçalamayacak ve biz yine inadına inatla yaşasın halkların kardeşliği diye haykıracağız” dedi.

Anma törenine katılan Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Selina Doğan ise yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Biz maalesef sürekli, böyle katliamları anmak için bir araya gelir olduk, böyle bir ajandamız oldu. Biz bunu hak etmiyoruz ülke olarak. Bu ülke hepimizin. Biz bu ülkede demokrasiyi, kardeşliği, yaşam hakkını güvence altına almak istiyorsak önce geçmişimizle, birbirimizle barışmak zorundayız. Bizler bu ülkede, birbirinden farklı toplumlar yüzyıllardır bir arada yaşıyoruz. Bakın, iki gün önce basına yansıdı; Alevi kardeşlerimiz çok ciddi IŞİD tehdidi altındalar. Emniyet güçleri onlara, kendi güvenlik önlemlerini almalarını salık vermiş. Halbuki hükümetin yapması gereken, ‘eğer bu kadar ciddi tehdit varsa’ yaşanan bunca katliamdan sonra önce kendi tedbirlerini almaktı. Mevcut politikalar, her fırsatta, her olayda halkın bir kesimini diğerine karşı kışkırtmak üzere her fırsatı kullanıyor. Bu girişimlerden üzerine vazife çıkaran kimseler de ya eline silahı alıyor, ya bombayı alıyor. Ancak bizim bugün burada sergilenen bu dayanışma örneği gibi her fırsatta bir araya gelerek bunu lanetlememiz ve bunun tam aksine kardeşçe bir arada yaşama kültürünü çocuklarımıza, gençlerimize aşılamamız ve onlara böyle toplumsal barış içerisinde bir ülke bırakmamız gerekir.”

Etiketler