Sosyal-İş’ten Sivil Toplumda Emek Araştırması

Sosyal-İş’in sivil toplum kuruluşlarında çalışanlarla yürüttüğü araştırmanın sonuçları çarpıcı. Sivil toplumda fazla mesai ücretleri ödenmiyor, tazminatlar istisna durumda, çalışanlar liyakatten şikayetçi!
DİSK’e bağlı Sosyal-İş Sendikası’nın Emek ve Hak Örgütleri Komisyonu tarafından geçtiğimiz Ocak ayında yürütülen anket çalışması ve saha araştırması sonucunda hazırlanan “Sivil Alanda Çalışmak: Hak Savunuculuğunda Kendi Hakkını da Savunmak” başlıklı rapor yayınladı. Raporda sivil toplum kuruluşlarında ücretler, fazla mesailer, süreli sözleşmeler, kıdem zamları ve yan haklara ilişkin çarpıcı sonuçlara yer verildi.
Süreli sözleşme ve güvencesizlik normalleşmiş durumda
Raporda İş Kanunu’nda istisnai olarak tanımlanan belirli süreli sözleşmelerin sivil toplum kuruluşlarında belirli süreli iş sözleşmelerinin norm haline geldiğine dikkat çekildi. Derneklerde çalışanların %61,7’sinin, vakıflarda çalışanlarınsa %40,7’sinin belirli süreli sözleşmelerle çalıştığı ortaya koyulurken dernek ve vakıfların, proje bazlı fonlara bağımlı hale gelmesiyle istihdamın da güvencesizleştiği vurgulandı.
Fazla mesai var, ücret yok
Rapora göre sivil toplum kuruluşlarında yaygın fazla mesai uygulamalarına rağmen özellikle proje bazlı ve 12 aylık belirli süreli sözleşmelerle çalışanların yalnızca %4’ü fazla mesai ücretlerini aldıklarını belirtirken çok sayıda çalışanın fazla mesai ödemelerini izin olarak kullanmaya zorlandığı vurgulandı. Raporun bulguları arasında, özellikle proje bazlı işlerde belirli süreli sözleşmelerle çalışanların her yıl alması gereken kıdem zamlarına ulaşamadığı da dikkat çekti.
“Sivil toplum kendini de demokratikleştirmeli, STK çalışanları da örgütlenmeli”
Türkiye genelinden 461 katılımcıyla gerçekleştirilen anket çalışması ve STK’larda çalışan uzmanlarla yapılan görüşmelerle hazırlanan raporda “bu çalışma, sivil toplum emekçilerinin çalışma koşulları ve ilişkileri anlamındaki sorunlarını görünür kılarken hak savunucularının kendi haklarını da savunabileceği bir örgütlenme modelinin nasıl mümkün olabileceğini tartışmaya açmayı amaçlamaktadır” denildi.
Sosyal-İş Sendikası Emek ve Hak Örgütleri Komisyonu’ndan yapılan açıklamada “Bu rapor aynı zamanda bir çağrı niteliğinde. Emek ve hak örgütlerinde çalışan yüzlerce kişinin deneyimini, gözlemini, eleştirisini ve umudunu içeren bir dayanışma belgesi. Sendikal haklar, katılımcı karar alma süreçleri, şeffaflık ve eşitlik gibi ilkeleri yalnızca savunmak yetmez, bunları içselleştirmek zorundayız. Çünkü sivil toplumun gücü, onun emekçilerinin sesi kadar yükselebilir” ifadelerine yer verildi.
Raporun tamamı linkte ve Sivil Sayfalar E-kütüphane bölümünde.
Bizi Takip Edin