Eğitimin Çıktıları, Akademik Başarı ve Çocuğun İyi Olma Hali

ERG’nin Eğitim İzleme Raporlarının 2020 yılına ait altıncı ve son dosyası olan Eğitimin Çıktıları, 17 Mart 2021, Çarşamba günü ERG YouTube kanalında canlı yayımlanan etkinlikle kamuoyuna sunuldu. Eğitim İzleme Raporu 2020: Eğitimin Çıktıları’nın sunulduğu etkinlikte, 4. sınıftan 12. sınıfa kadar öğrencilerin girdiği tüm ulusal ve uluslararası değerlendirmelerin akademik başarı ve çocuğun iyi olma hali açısından sonuçları paylaşılırken, COVID-19 salgınının eğitimin çıktılarına etkisi değerlendirildi. 

ERG Araştırmacısı Umay Aktaş Salman’ın moderasyonuyla gerçekleşen etkinlik, ERG Direktörü Işık Tüzün’ün açış konuşmasıyla başladı. Dosyanın yazarlarından olan, ERG Araştırmacısı Özgenur Korlu tarafından yapılan rapor sunumunu, MEF Üniversitesi Eğitim Fakültesi Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zelha Tunç Pekkan ve Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Ölçme ve Değerlendirme Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ömer Kutlu’nun da konuşmacı olarak yer aldığı tartışma bölümü takip etti. Bu bölümde matematik öğretimine ilişkin ihtiyaç ve çözümler ile ölçme ve değerlendirmenin önemi ve yararları tartışıldı.

erg eğitimin çıktılarıEtkinlikte açış konuşmasını gerçekleştiren ERG Direktörü Işık Tüzün, eğitimin çıktılarına ilişkin değerlendirmelere anlam kazandırabilmek için eğitimden ne beklediğimizi ve eğitimin amaçlarını anımsatmakta yarar olduğunu belirtti. Referans kaynağı olarak Türkiye’nin de tarafı olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’yi gösteren Tüzün, “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, eğitim hakkını eğitime erişimin ötesine geçerek eğitimin amaçları ve niteliğiyle birlikte güvence altına alır. Bu da, çocuğun kişiliğini, yeteneklerini, farklı boyuttaki becerilerini en üst düzeyde geliştirmesi gerektiğini ifade eder. Bunlar devletin eğitim hakkı kapsamında temel yükümlülükleri arasındadır. Eğitimin bu yönde çıktılar üretip üretmediği, eğitim hakkından çocukların yararlanıp yararlanmadığının temel bir göstergesi olduğu için bu dosyayı oldukça önemli buluyoruz” dedi.

Tüzün’ün ardından raporun bulgularını paylaşan Özgenur Korlu, “Eğitimin çıktıları deyince akla akademik başarı ve beceriler geliyor. Bu yanlış değil ama eksik bir tanım. Çocuğun iyi olma haline ilişkin göstergeler de dikkate alınarak çıktılar değerlendirilmeli” diyerek sözlerine başladı. Korlu, okul türleri ve bölgeler arasındaki farklılıklar ile sosyoekonomik durumun eğitime etkilerine dair rapor bulgularını paylaştıktan sonra, öğrenme yoksulluğu ve öğrenme kaybına değindi. Türkiye’de 4. sınıf düzeyinde öğrenme yoksulluğu oranının %22 olduğunu söyleyerek, COVID-19’dan kaynaklanan öğrenme kaybına ilişkin kamuoyuyla paylaşılan kapsamlı bir araştırma bulunmadığının altını çizdi. Korlu, ABD, Belçika ve Hollanda’da  COVID-19’un eğitimin çıktılarına etkilerine yer veren araştırmaların bulguları arasında da matematik başarısının olumsuz etkilendiğine dikkat çekti.

Rapor sunumunun ardından, ölçme değerlendirme kavramına daha yakından bakabilmek için ERG Araştırmacısı Umay Aktaş Salman sözü Dr. Ömer Kutlu’ya verdi. Kutlu, konuşmasında PISA, TIMSS gibi uluslararası uygulamaların öğrenci ve öğretmen donanımlarının zenginleştirilmesi gerektiğine işaret ettiğini, Türkiye’nin bulunduğu yeterlik düzeyini yükseltmesinin düşük başarı grubunda yer alan öğrencilere daha fazla eğitim yatırımı yapmasına bağlı olduğunu söyledi. 

Ölçme ve değerlendirmenin dinamik bir süreç olduğunu ve izlenebilecek farklı yöntemlerin bulunduğuna değinen Kutlu, eğitimin elemanlarını etkileyen neyse ölçme değerlendirmeyi de o etkiliyor. İnsanın çok boyutlu bir yapıyla öğrendiğini ortaya koyan tıp bilimi, beyin araştırmaları ve psikolojiye veri sunmuş birçok çalışmaya bakılırsa,  bilgileri nokta atışıyla ölçmeye çalışması anlamsız.” dedi. Okulların bir an önce çoktan seçmeli, kısa yanıtlı, boşluk tamamlamalı vb. madde türlerinden uzaklaşması gerektiğini söyleyen Kutlu, “Öğrencilerin üst düzey düşünme becerilerini kullanacağı açık uçlu maddelere, göreve dayalı uygulamalara, projelere yönelmelidir. Bakanlığımız 21. yüzyılın gereği olan bilişsel, içsel ve sosyal becerileri ayrı ayrı kazandıran ve ölçen bir yaklaşımı değil, öğrencilerin becerileri birlikte kullanmasını sağlayan yeni öğretim programı anlayışına yönelmelidir” diyerek sözlerini tamamladı.

Panelin diğer konuşmacısı Doç. Dr. Zelha Tunç Pekkan ise konuşmasında matematik öğretimi alanındaki gelişime açık alanlara odaklandı. Matematiğin yöntem farklılıkları olan bir alan olduğunu söyleyen Pekkan, “Eğer biz öğretmenler olarak ‘Matematiğin kesin sonuçları vardır, doğruları vardır’ dersek çocuklar risk almazlar. Risk almadıkları bir ortamda da öğrenme motivasyonları düşer.” dedi. Öğretmenlerin sadece doğru cevabı veren değil, yönlendirici kişiler olması gerektiğinin altını çizen Pekkan, “Ebeveynlerin eğitim düzeylerini değiştiremeyiz. Fakat çocukların öğrenme ortamlarıyla, öğretmenlerin davranışlarıyla yaklaşımımızı değiştirebiliriz” dedi. 

Panelde son sözü alan Korlu ise, sunulan bulgular arasında çocuğun iyi olma hali bağlamında beslenme hakkını vurguladı. TIMSS verilerine göre 4. sınıf öğrencilerinin %40’ının, 8. sınıf öğrencilerinin %46’sının okula aç gittiğini söyleyen Korlu, “Türkiye’de okullarda ücretsiz yemek uygulaması olmadığı için okulda ne yediklerini de bilmiyoruz. Bu da çocuğun beslenme hakkının ihlal edildiğinin bir göstergesi. Bu durumun iyileştirilmesi, okula aidiyeti de güçlendiren bir konu olurdu” dedi.

Eğitim İzleme Raporu 2020’nin son dosyası ulusal ve uluslararası değerlendirmeler ışığında eğitimin çıktılarına odaklanıyor. Bu bağlamda Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA), Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması (TIMSS), Akademik Becerilerin İzlenmesi ve Değerlendirilmesi (ABİDE) çalışması, Öğrenci Başarı İzleme Araştırması (ÖBA), Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında uygulanan merkezi sınav ve üniversiteye giriş sınavlarına ilişkin güncel veriler inceleniyor. Uluslararası raporlar ve Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından yayımlanan raporlar çalışmanın temel dayanaklarını oluşturuyor. Bulgular değerlendirilirken Türkiye’de ve başka ülkelerde yürütülen akademik çalışmalardan yararlanılıyor. Özellikle COVID-19 salgınının eğitimin çıktılarına etkisi değerlendirilirken başka ülkelerde yürütülen güncel araştırmalardan yararlanılıyor. 

Raporun tamamı için tıklayınız.