AKUT 25. Yılında “Büyük Marmara Depremi”ni Gündeme Taşıyor

AKUT, 25. Yıl Kutlamalarına, beklenen “Büyük Marmara Depremi” ve “küresel ısınma sonucu karşılaşılan yeni afetler” konulu bir basın toplantısı ile başladı. 

AKUT Arama Kurtarma Derneği, 25. kuruluş yılını kutluyor. Dernek bu kapsamda, AB Türkiye Büyükelçisi Nikolaus MEYER-LANDRUT’un onur konuğu olduğu, beklenen İstanbul Depremi ana konulu bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına ayrıca, başta BM Uluslararası Arama Kurtarma Danışma Grubu “INSARAG”, Avrupa Sivil Koruma ve İnsani Yardım Genel Müdürlüğü “DgEcho” ve arama kurtarmanın AB’si kabul edilen “ECPP” olmak üzere birçok kurum ve ünlü isim görüntülü kutlama mesajlarıyla katıldı. Etkinliğe ayrıca, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Birinci Müsteşarı, Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Bölümü Başkanı Angel Gutierrez Hidalgo da katıldı.

Toplantıdaki konuşmasına, AKUT’un 25. yaşını yürekten kutlayıp, başarı dilekleriyle başlayan Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, sahip olduğu uzmanlık ve önemli kaynaklar dikkate alındığında, AKUT ve dolayısıyla Türkiye’nin, AB İnsani Yardım ve Sivil Koruma Mekanizması için değerli bir ortak olduğunu belirtip, “Türkiye’nin mekanizmada yer alması afetlere daha iyi hazırlanma ve müdahale etme başarısını arttıracak aynı zamanda Avrupa’nın afetlere müdahale çalışmalarına da katkıda bulunacaktır” dedi.

“AKUT ile AB Sivil Koruma Mekanizması Daha da Güçlenecek”

Etkinliğe online olarak katılan DgEcho Genel Müdürü Paraskevi Michou ise, şunları söyledi: “AKUT 25 yıl boyunca, yurt içinde ve yurt dışında, her zaman yardıma muhtaç kişilerin yanında durarak, onlara hizmet ederek eğitimler ve tatbikatlar düzenleyip, birikimlerini paylaşarak özverili çalışmalar yürütmüştür. Türkiye ve AKUT ile yürüttüğümüz işbirliğimizin gelecekte de devamını, karşılıklı desteğimizi ve bu vesileyle AB Sivil Koruma Mekanizması’nın daha da güçlendirilmesini sabırsızlıkla bekliyorum.”

“Yapıları Depreme Dayanıklı Bir Ülke Olmakla Anılmak İsterdim.”

Recep ŞalcıKonuşmasında AKUT’un 25 yılı, beklenen Marmara Depremi ve küresel ısınma kaynaklı ülkemizde de görülmeye başlayan tropikal afetlere değinen AKUT Başkanı Recep Şalcı, “Ülkemizin arama kurtarma ekipleri gerçekten dünyada ön sıralarda. Ama AKUT Başkanı olarak bununla değil; yapıları depreme dayanıklı bir ülke olmakla anılmak isterdim. Ne kadar başarılı ve deneyimli arama kurtarma ekipleriniz olursa olsun; toplum genelinde bir afet kültürünü tam olarak oturtamazsanız ve yapılarınızı depreme dayanıklı hale getiremezseniz, maalesef faciaları önleyemezsiniz. Kentsel dönüşüm sürecini, özellikle büyük şehirler odaklı bir an önce tamamlamalıyız. Son İzmir Depremi’nde bunu yaşadık: O büyüklükte bir depremde binaların yıkılması kesinlikle normal bir durum değil.” dedi.

“Ege Depremi’nde Binaların Yıkılması ve O Kadar Can ve Mal Kaybı Normal Değil”

Kısa bir İzmir Depremi değerlendirmesi de yapan Şalcı, sözlerine şöyle devam etti: “30 Ekim 2020 tarihinde gerçekleşen Ege Depremi’nde, AKUT olarak, 18 farklı ekip ve 268 gönüllü 3 arama köpeği ile hizmet verdik ve 9 kişinin ve 4 hayvanın canlı olarak, 10 kişinin de cansız bedenlerinin enkazlardan çıkarılmasına yardımcı olduk. Yerin 16,54 kilometre derinliğinde ve en yakın yerleşim birimi olan İzmir-Seferihisar’a 17,26 km uzaklığında, 6.6 ile 6.9 arasında bir büyüklükte gerçekleşen depremde, 114 kişi hayatını kaybetti ve 1035 kişi yaralandı. Bu büyüklükte bir depremde bina yıkılması, bu kadar can ve mal kaybının temel nedeni yapı stoklarımızın güçsüzlüğüdür. Ayrıca bu beklediğimiz İzmir depremi değildi kesinlikle. Asıl beklediğimiz fay kırılmadı bu depremde. Beklenene nazaran küçük bir deprem oldu. Bu koşullarda gerçekleşecek Marmara Depremi’ni düşünmek bile istemiyorum ama eninde sonunda gerçekleşecek. Çok hızlı davranmamız gerekiyor.”

İstanbul Depremi’ne Hazırız

AKUT Arama Kurtarma Derneği olarak beklenen Marmara Depremi Acil Durum Planlarının hazır olduğunun altını çizen Recep Şalcı, “İstanbul Deprem Acil Durum ve Müdahale Planımız kapsamında öncelikle, Trakya ve Anadolu olmak üzere; 2 adet Acil Durum Yönetim ekibi konuşlandıracağız. İstanbul ekibimiz dışındaki 26 ekibimizi, BM INSARAG standartlarında teşkilatlandırarak, deprem bölgesine konumlarına göre 2-10 saat içinde, kendi malzeme ve teçhizatı ve 3 günlük ikmal ve iaşesiyle deprem bölgesine intikal ettirmek için tüm hazırlıklarımız tamam. İstanbul ekibimizi, depremden direkt etkilenme ihtimali yüksek olduğu için, kısmen planlama dışı tuttuk. Onların ilk işi deprem olduğu an hızla ailelerini emniyet altına almak olacak. Sonra Ataşehir yerleşkemize ulaşacak, orada arama kurtarma ekip yapısını kuracak ve bu ekip Anadolu ADY yönetimine girerek, bulunduğu yakın çevredeki enkazlara müdahale edecektir. AKUT olarak, tüm arama kurtarma ekipleri gibi, Ulusal Deprem Koordinasyon Merkezi’nin vereceği arama kurtarma görevlerini yerine getireceğiz. Ekiplerimiz görevlerini 7 gün 24 saat vardiyalı olarak sürdürecek ve takriben sahada 1.000 kişilik lojistik destek ve 600 kişilik operasyon gücü olmak üzere; 1600 kişilik bir gönüllü gücü ile çalışmalara katılacağız. ” dedi. AFAD’ın planlarına entegre olduklarını da belirten Şalcı şunları söyledi: “Yani sadece AKUT olarak biz değil, ülkemizdeki tüm arama kurtarma ekipleri planlamalarını tamamlamıştır. Anımsarsınız geçen yılın sonlarına doğru bu planları TBMM Deprem Komisyonu’na sunmuştuk. AKUT olarak yenileme eğitimlerimiz, eksik malzeme tedariklerimiz pandemi koşullarında devam ediyor. Uzak ekiplerimizden, en yakın ekiplerimize kadar tüm gönüllü ekiplerimizin toplanma bölgelerine, hava, deniz ve kara yoluyla intikali, AFAD ile birlikte planlanmıştır. Bu arada, Marmara ve İstanbul özelinde hazırlanan bu planımızın, ülkemizin neresinde bir afet meydana gelirse gelsin, yönümüzü o tarafa dönerek uygulanabilme esnekliğine sahiptir. Nitekim son Ege Depremi’ne de bu şekilde kısa bir süre içerisinde müdahale ettik.”

Dikkat! Tropikal Afetler Geliyor

Son yıllarda giderek artan küresel ısınma ya da iklim değişikliğinin etkileriyle, özellikle sel afetindeki artışa ve Türkiye’de görünmeyen afet türlerine de dikkat çeken Recep Şalcı, “Özellikle küresel ısınma ile beraber, bazı bölgelerimizde hem meteorolojik faaliyetler artmaya başladı hem de tropikal iklimlerin afet türü olan kasırga ve hortum görülmeye başladı. Artış gösteren afetler içinde birinci sırayı sel alıyor. Özellikle Karadeniz bölgesinde bu afet, hızlı ve sistematik bir artış içerisinde. Sel arama kurtarmanın en zor yapıldığı afet türlerinden biridir. Ülkemizde sel felaketlerinde, bölgedeki insanların özverili çalışmalarıyla can kaybı minimuma indirilmeye çalışılıyor. 2018 yılında kasırganın ilk örneğini Ege Bölgesi’nde görmek üzereydik. Ege Bölgesi’ne geldi gelecek dediğimiz kasırga teğet geçti, zarar vermedi. Ama bundan sonrası için bu tür afetlere hazır olmamız gerekiyor. Hem kurtarma aşamasında hem de farkındalık aşamasında toplum olarak hazırlıklarımızı tamamlamamız gerekiyor. Bu afetler de deprem kadar önemli. Sel, kasırga, tayfun ve deprem gibi afetlerde, tekrar söylemek isterim ki arama kurtarma kabiliyet ve kapasitelerinden daha çok yapılaşma şekli ve afet kültürü önemlidir. Dere yatağına ev yaptığınızda, arama kurtarma konusunu konuşmanın fazla anlamı kalmıyor.” diye konuştu.