Turquoise Coast Environment Fund-Turkey 2023 Dönemi Başvuruları Açıldı

Sivil Toplum için Destek Vakfı'nın Adana, Hatay ve Mersin kıyı bölgelerinde depremden etkilenen alanları yeniden canlandırmak ve sürdürülebilir bir şekilde korumak amacıyla hayata geçirdiği Turquoise Coast Environment Fund-Turkey (TCEF)’in 2023 dönemi başvuruları açıldı.

Sivil Toplum için Destek Vafı’nın 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve çevre illeri de şiddetli bir şekilde etkileyen depremlerin ardından, Adana, Hatay ve Mersin kıyı bölgelerinde depremden etkilenen alanları yeniden canlandırmak ve sürdürülebilir bir şekilde korumak; yerel halkın doğal yaşam alanlarıyla yeniden uyum içinde yaşamasına katkı sağlamak; depremden etkilenen kıyısal alanlar ve ekosistemler üzerindeki baskıyı azaltmak ve iyileştirmek; hayatı olumsuz şekilde etkileyen acil çevre sorunlarına, özellikle biyolojik çeşitlilik, ekosistem hizmetleri, tarımsal verimlilik, su, atık yönetimi, denizel alanlar ve kıyı arazilerinin korunmak için çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşlarının (STK) projelerini desteklemek amacıyla Conservation Collective (ve bünyesindeki Turquoise Coast Environment Fund- Turkey), Turkey Mozaik Foundation ve Turkish Philanthropy Funds iş birliğiyle hayata geçirdiği Turquoise Coast Environment Fund-Turkey (TCEF)’in 2023 dönemi başvuruları açıldı.

Fonun bu döngüsünde Adana, Hatay ve Mersin kıyı bölgelerindeki acil çevresel sorunları ele almak, kıyı ve deniz peyzajlarını restore etmek ve sürdürülebilir gıda sistemlerini teşvik etmek amacıyla çalışmalar yürüten STK’ların projeleri desteklenecek.

Bu amaç doğrultusunda proje fikirlerinde aşağıda detayları paylaşılan yedi temel öncelik alanından en az bir tanesinin yer alması beklenir:

  • Sürdürülebilir gıda sistemlerinin teşvik edilmesi:
    • Mevcut gıda-tarım bağının korunması, sürdürülmesi veya yeniden inşa edilmesi,
    • Tarladan sofraya stratejileri ve gıda üretim sistemlerinin her türlü dışsallık ve etkilerini dikkate alarak ve uygulayarak, bütüncül bir yaklaşım sergilenmesi.
  • Biyoçeşitliliğin korunması için ekosistem tabanlı yönetim yaklaşımları:
    • Kara ve deniz biyoçeşitliliğini ele alınması,
    • Küçük ölçekli balıkçılık ve diğer kaynaklar da dahil olmak üzere kıyı kullanımının bütüncül, sektörler arası, aşağıdan yukarıya, şeffaf, uyarlanabilir, kapsayıcı ve katılımcı yönetimini teşvik edilmesi ve yenilikçi yaklaşımlar içermesi.
  • Yerel STK’ların yasal ve kurumsal olarak desteklenmesi ve güçlendirilmesi
    • Bilgi tabanı ve ağ oluşturmak için STK’ların kapasitelerinin güçlendirilmesi,
    • Uygun alanlarda koruma eylemlerinin harekete geçirilmesi, bilinçli kararlar almak üzere doğru veri setlerinin kullanılmasına da dahil olmak üzere çeşitli tematik alanlarda yerel kuruluşların kapasitelerinin güçlendirilmesi.
  • Doğa ve yaban hayatın korunması
    • Peyzaj yaklaşımları, peyzajın bir bütün olarak ele alınması,
    • Çok katmanlı doğal çözümler, yaban hayatının korunması, doğanın bir organik üretim yolu olarak kullanılması,
    • Nehirler ve kıyı peyzajlar da dahil olmak üzere, peyzajların doğal çözümler yoluyla restore edilmesi ve bu alanları yerel eylemlerle güçlendirilecek doğa temelli çözümler üretilmesi,
    • Depremden etkilenenlerin doğa pozitif geçim kaynaklarına yönlendirilmesi,
    • Atık döküm alanlarının geri kazandırılması,
    • Tarım arazilerinin, kıyı ve deniz alanlarının, kumulların, kara ve denizle bağlantılı sulak alanların korunması ve restore edilmesi.
  • Toprak restorasyonu ve rejeneratif tarım
    • Rejeneratif tarım, toprakların sürdürülebilir bir şekilde geri kazanılması aynı zamanda verimli, bütüncül ve doğaya uyumlu tarım uygulamasının teşvik edilmesi
  • Kıyı restorasyonu
    • Kıyı ve deniz alanların temizlenmesi ve ekolojik turizmin doğal çözümler ile yeniden başlatılması.
  • İklim çözümleri
    • Türkiye’de iklim değişikliği nedeniyle daha yüksek sıcaklıklar, kuraklık ve deniz seviyesinde yükselme görülmektedir. Yeni imar planlarının bunları göz önünde bulundurması ve yeni planların modası geçmiş inşaat yöntemleri yerine sürdürülebilir, katılımcı, doğa ve biyoçeşitlilik odaklı yöntemleri benimsemesi gerekecektir.

TCEF hibe programı kapsamında STK’lara dağıtılacak hibenin toplam tutarı en az 1.800.000 TL‘dir.

Başvuru yapan STK’lar hibe programından en fazla 3500.000 TL talep edilebilir. Fona başvurmak isteyen kuruluşların başvuru formunu eksiksiz şekilde doldurarak 30 Ocak Salı günü saat 18:00’e kadar göndermeleri gerekir.

Turquoise Coast Environment Fund-Turkey hakkında detaylı bilgilere (başvuru koşulları, değerlendirme kriterleri ve proje takvimi) ve başvuru formuna buradan ulaşabilirsiniz.