Türkiye’nin Eğilimleri’nde Pandemi ve Kötüye Giden Ekonomi Damgası

08 Ocak 2021
Kadir Has Üniversitesi tarafından 2010 yılından bu yana yapılan “Türkiye Eğilimleri” araştırmasında 2020 bulguları 7 Ocak 2021’de açıklandı. Araştırmaya göre, Türkiye’de halk, pandemiden sonra en önemli sorun olarak hayat pahalılığı ve işsizliği gösteriyor. COVID-19 salgının ekonomik etkileri işsizlik oranındaki artışa neden olurken, halkın yarıdan fazlası (%51.8) ekonomik durumun kötüye gittiğini düşünüyor.

Türkiye Eğilimleri araştırması, 26 ilin kent merkezlerinde yaşayan 18 yaş üzeri 1000 kişiyle yapılan görüşmelere dayanarak hazırlandı. Araştırma ekibi Prof. Dr. Mustafa Aydın, Prof. Dr. Osman Zaim, Prof. Dr. Mithat Çelikpala, Prof. Dr. Banu Baybars Hawks, Prof. Dr. Murat Güvenç, Prof Dr. Erinç Yeldan, Prof. Dr. Ebru Canan Sokullu, Doç. Dr. Özgehan Şenyuva, Doç. Dr. Onurcan Yılmaz ve Sabri Deniz Tığlı’dan oluştu.

Türkiye’nin En Önemli Sorunları: Salgın ve İşsizlik

Türkiye'nin Eğilimleri

Ekibin düzenlediği toplantıda kamuoyuyla paylaşılan 2020 yılı araştırmasına göre, Türkiye’de halk, salgını (%23,5) ve ardından hayat pahalılığı ve işsizliği (%20,7) en önemli iki sorun olarak sıralıyor. Salgını nedeni ile sektörlerdeki daralma Türkiye’deki işsizlik sorununu tetiklerken, kur dalgalanmaları ile yükselen hayat pahalılığı geçim sıkıntısı yaşayan kişi sayısında artışa neden oldu.

Araştırmada Türkiye’nin diğer sorunları % 12.3’le ‘ekonomide yaşanan sorunlar’ ; % 12.3’le ‘hak ve özgürlüklerin sınırlanması’;  %8 ‘terörle mücadele’ ve %6  ‘mülteciler’ olarak sıralandı.

Ekonominin Kötüye Gittiği Görüşü Yüksek

Türkiye Eğilimleri araştırmasına göre, son bir yılda yaşanan ekonomik gelişmeler karşısında toplumun yarıdan fazlası ekonominin iyi gitmediğini düşünüyor. Buna göre :

  • % 51.8’ ekonomik olarak daha kötüye gidiyor;
  • %51.1 ‘kendimi/ailemi geçindiremiyorum’ ;
  • % 48.9  ‘Borçlarımın seviyesinden endişe duyuyorum’;
  • %33.4  ‘Gelirim aylık tüketim harcamalarımı karşılamaya yeterli’;
  • % 30.5, ‘ekonomik olarak daha iyi durumdayım’ ;
  • % 29.3  ‘mevcut finansal durumumdan memnunum”;
  • % 28.6 ‘emekliliğim için yaptığım tasarruf ve yatırım miktarından memnunum’.
Covid-19 Sürecinin Yönetilmesi

Koronavirüs sürecine yönelik değerlendirmeler:

  • % 59.2’si “Covid-19 nedeniyle açıklanan destek paketleri başarılı;
  • % 57.7 ‘Belediyelerin aldıkları önlemleri başarılı buluyorum’  ;
  • % 57.7’si ‘hükûmetin politikalarını genel olarak başarılı buluyorum’,
  • % 55’i ‘Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilere güveniyorum’.
  • % 52.7 en az başarılı bulunan ‘Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim planlamaları’.
Türkiye’nin Aşı Tercihi “Milli Aşı”

Farklı ülkelerin “COVID-19 Aşısı Üretmesi Durumunda Aşı Olma İsteği” sorusuna toplumun % 70.2’si, Türkiye menşeli aşıyı tercih edeceklerini belirtti. Almanya% 46.7 ile ikinci sırada yer alırken, diğer ülkeler Rusya % 43.2; Çin % 41.3; ABD % 41.1; İngiltere % 40.6 oldu.

Türkiye'nin Eğilimleri
Siyasi Kutuplaşma Artıyor

Araştırmaya göre, Türkiye’de siyasi kutuplaşma olduğunu düşünenlerin oranı %55,9 ile son 4 yılın en yüksek rakamına ulaştı.  Kutuplaşmanın ekseni, % 42,9 oranı ile laik-dindar; % 28,6 ile sağ-sol ayrımı şeklinde. Yanı sıra, hükümet politikalarına bakış, ülkenin tercih edilen siyasi sistemi ve demokrasiye destek gibi konulardaki ayrımlar da siyasi kutuplaşmaya işaret ediyor.

Milliyetçilik, dindarlık ve sağ-sol cetveli üzerinden yapılan değerlendirmeler, Türkiye halkının büyük kısmının kendisini orta veya ileri düzeyde milliyetçi, muhafazakâr ve dindar olarak tanımladığını gösteriyor. Buna karşılık, 18-20 yaş grubunda olanlar için tüm bu düzlemlerde diğer yaş gruplarına göre daha düşük düzeylerde ölçümler tespit edildi.

Türkiye Eğilimleri araştırmasının tümüne buradan ulaşabilirsiniz.