NEET Ne Eğitimde Ne İstihdamda Dosyası:
Sistemin Engelli Kadından Yana Olmasını İstiyorsak; Bu Kamunun Desteğiyle Olacak

NEET Ne Eğitimde Ne İstihdamda Dosyası kapsamında Engelli Kadın Derneği'nden konuştuğumuz Özlem Kara, altyapının tamamen engelli kadının hayatını kolaylaştıracak bir düzlemde olması gerektiğine dikkat çekerek, ''Gerçekten bir dönüşüm istiyorsak, sistemin engelli kadından yana olmasını istiyorsak; bu kamunun desteğiyle olacak.'' diyor.

Öncelikle sizi ve derneğinizi tanıyabilir miyiz?

Özlem KaraAvukatım, Engelli Kadın Derneği yönetim kurulundayım. Uzunca bir zaman kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddet üzerine çalıştım; geçtiğimiz 10 yılda ise ayrımcılık, engellilik ve engelli kadına yönelik cinsiyet ayrımcılığı üzerine çalışıyorum. Engelli Kadın Derneği’nde doğrudan engelli kadınların toplumsal cinsiyetten kaynaklanan sorunlarıyla ilgili alternatif çözümler nasıl üretebiliriz ve bu alandaki boşlukları nasıl doldurabiliriz biraz buna kafa yoruyoruz. 

Türkiye gündeminde uzun zamandır yer alıyor toplumsal cinsiyet meselesi. Fakat bizim toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesinden kast ettiğimiz şey, kadın erkek eşitliğinin toplumun ve hayatın her alanına yayılması ve yaygınlaşması; her politikanın, her hizmetin ve her üretimin kadın erkek eşitliği içeren bir bakış açısıyla yapılması. Erkekler ile kadınların eşitliği için eş koşulların sağlanması gerekiyor fakat kriterler yeterli değil. Her kadının ihtiyacı kendi özelinde farklı. Dolayısıyla bu farklı ihtiyaçlar üzerinden de özelde o eşitliğin sağlanması için ne yapılması gerektiğini düşünmek gerekiyor. 

Eğitimde ve istihdamda olmayan kadınlar üzerinden konuşmaya başlasak onlara yönelik doğrudan çalışmanız var mı? Özellikle engelli kadınların ayrışan tecrübeleri açısından düşündüğünüzde nasıl ihtiyaçları var?

Türkiye’nin 8 farklı kentinde toplumsal cinsiyet farkındalığıyla ilgili çalışmalar yaptığımız süreçte, yeni bir alan deneyiminde karşılaştığımız şeyler var. Onun dışında özellikle eğitim ve istihdam olanaklarına engelli kadınların erişimiyle ilgili hem karşılaştığımız olaylardan hem de gerçekleştirdiğimiz izleme çalışmasıyla edindiğimiz bilgilerden anladığımız kadarıyla, eğitim ve istihdam alanları engelli kadınlar için çok zor alanlar. Neden zor? Bir insan hakları ağacı düşünün. Siz ağacın en altındasınız, evinizden çıkamıyorsunuz, eğitim alamıyorsunuz ya da aldığınız eğitimle sadece ağacın belli bir yerine kadar yükselebiliyorsunuz, sonrasında nitelikli bir meslek edinemediğiniz için istihdam sahasında iş bulamıyorsunuz. İstatistiklere baktığımızda, engelli erkeklerle engelli kadınlar kıyaslandığında, engelli kadınların istihdam piyasasında daha az yer bulduğunu görüyorsunuz. Engellilikten ve cinsiyetten kaynaklanan mevcut önyargılar, algılar engelli kadınları daha katmerli etkiliyor. İstihdam alanında engelli kadınları görmek olanaklı değil, sayıca çok azlar.

Peki farklı engellilik durumları üzerinden konuşmak istesek belirli bir farklılıktan bahsedebilir miyiz? 

Bahsedebiliriz tabi. Ben görme engelli bir kadınım. Lakin benim yaşımda ve zihinsel engelli bir kadın, toplumda benim bulunduğum olanaklara sahip olmak gibi bir şansa sahip değil. Yeterli ekonomik kazancı yok, eğitim olanaklarından sınırlı bir şekilde yararlanıyor, koruyucu bir iş sektöründe istihdam edinme olanağı son derece düşük. Tabi bütün bunlar engelli kadının da taşıdığı engelle orantılı. Engeliniz sizin toplum yaşamına katılımınızda ne kadar olumsuzluk yaratırsa yaratsın, alternatif birtakım seçenekleriniz varsa ilerlemeniz biraz daha kolay oluyor. Ama zihinsel engelli bir kadın için çok daha zor bir şey.

Bu kişiden kişiye de çok fazla değişir. Çok yoksul bir ailenin içinde yaşamış ve hiçbir şekilde eğitime erişememiş bir görme engelli kadının da o koşullarda baktığınızda zihinsel engelli kadından kendini ifade etme ve dile getirme yetisi dışında çok fazla bir farkı kalmıyor. Dolayısıyla her olayı, her vakayı kendine özgü koşullarıyla değerlendirmek gerekiyor. Mesela engelli bir kız çocuğu için düşündüğünüzde aile çok önemli bir faktör. Ailenin destek olması gerekiyor. Her çocuk için tabi ki güvenlik önemli bir problemdir ama engellilik işin içine girdiğinde bu kalkan biraz daha güçlü olmak zorunda. 

Engelli kadınların hayat döngülerini üzerine düşündüğümüzde eğitimden ve istihdamdan koparan belirli kırılma noktaları tarif edebilir miyiz? 

Engelli kadınlar için genel bir çerçeveden konuşmaktan ziyade yine o ihtiyaçlar üzerinden konuşmayı daha doğru buluyorum. Çünkü bazıları temel eğitime bile erişme olanağına sahip değil. Düşünün; evden çıkamıyor, evden çıksa bile okula erişilebilirliği sorunu çözülmemişse eğitim hayatına devam etme şansı yok. Dolayısıyla her ne kadar zorunlu eğitimde destekleyici çalışmalar var olsa da her zaman bu ibre yüksek değil, olumlu şekilde evirilmeyebiliyor. 

Sizce istihdamdan ve eğitim hayatından uzakta kalmış engelli kadınları bu alanlara yönlendirmek, geri kazandırmak için nasıl bir çalışma yürütülebilir? İdeal çalışmadan bahsedersek nasıl bir çalışma olabilir?

Öncelikle istatistiki verimiz yok. Türkiye’de son nüfus sayım 2000 yılında yapılmış. 2000 yılından bu yana Türkiye’de kaç tane engelli var? Bu engellilerin yaş dağılımları ne? Cinsiyet dağılımları ne? Eğitim durumları ne? Bunları bilmiyoruz. Verimiz olursa eğer, eğitime katılımı kontrol edebiliriz. Eğitim çağında kaç tane kız çocuğu var, bu kız çocuklarının engel durumları ne? Bu çocukların yaşadıkları ailelerin ekonomik olanakları ne? Bunları bilirsek kendi koşullarımızı da ona göre gözden geçirip desteğimizin sonuç doğurabileceği adımlar atabiliriz. Çünkü sınırlı kaynaklarla sınırlı çözümler üretiliyor; herkesin derdini birden çözmemiz, sistemi birden değiştirmemiz mümkün değil böyle bir gerçekliğimiz var.

Bu çalışmalar ekonomik olarak büyük bütçeler istiyor. Çünkü çok fazla destek sağlamak gerekiyor. Altyapının tamamen engelli kadının hayatını kolaylaştıracak bir düzlemde olması gerekiyor ki sonraki sürece geçebilelim. Gerçekten bir dönüşüm istiyorsak, sistemin engelli kadından yana olmasını istiyorsak; bu kamunun desteğiyle olacak. Yaptığımız çalışmalar sırasında bu toplantılara erişilebilirlik için her şeyi planlamak ve uygun zemini hazırlamak gerekiyor. Bu şartları tamamlamak daha fazla bütçe gerektirir. Öncelikle eğitim ve istihdam, sonrasında çok büyük kaynaklar ve destekler olmadan sadece bir grup insana dokunuruz.

İstihdama ve eğitime katılamayan kadınlar ve engelli kadınlar özelinde sorunların çözülmesi için en önemli paydaş kimdir? Öncelikli olarak kimlerin bir şeyler yapması gerekir? 

Bir kere bu engellilerle, engelli kadınlarla ya da kadınlarla ilgili meselenin temel ayaklarından birisi kamu idaresidir. Çünkü bir politika üretilmesi ve o politikanın eşitlikçi, ayrımcılık karşıtı bir perspektifle hayata geçmesi gerekiyor ki yasalar işlesin, mekanizmalar sonuç doğurucu şekilde çalışsın. Ama bunun dışında baktığınızda herkesin bir yerinden tutması ve bakması gerekiyor. Tabii sadece kadınlarla ilgili sorunların çözülmesinden ibaret değil. Engelli kadınların, kadın olmanın dışında engellilikten kaynaklanan problemleri de var. Dolayısıyla bu sorunların çözümü içinde tümden bir değişim ve dönüşüm gerekiyor.