Ne Eğitimde Ne İstihdamda: NEET Gençliği Dosyası…
“NEET Gençlerinin İstihdama Katılımı Birden Fazla Sebeple Engelleniyor”

Ne Eğitimde Ne İstihdamda: NEET Gençliği dosyamız kapsamında görüştüğümüz Genç İşi Kooperatif’in kurucu ortaklarından Berkin Şafak Şener, NEET gençlerinin istihdama katılımının birden fazla sebeple engellendiğini belirterek, “Belli düzeyde engelliliği olan, örgün öğretimden terk, hane halkı geliri düşük sayılan bir ailede ikamet eden ve bir yıldan uzun süredir işsiz bir NEET gencini ele alalım. Bu dört dezavantajın tek bir müdahale ile ortadan kalkması mümkün olmuyor.” Diyor.

Öncelikle sizleri tanıyabilir miyiz? 

Mehmet Kuzu: Genç İşi Kooperatif’in kurucu ortaklarından biriyim. 2015’ten bu yana kooperatifin devam etmesi için katkı sunmaya çalışıyorum. Ek olarak, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nde Girişimcilik Danışmanı olarak görev yapıyorum.

Berkin Şafak Şener: Ben de kooperatifin kurucu ortaklarındanım; aynı zamanda Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Avrasya Bölge Ofisi’nde danışmanlık yapıyorum. 

Metin Özarslan: Kooperatif ortağı ve Y.K Üyesiyim. Sosyal içerme ve adaletli büyüme alanlarına ilgi duyuyorum. Genç İşi ortağı olmadan önce de yıllarca sivil toplum alanında hareket ettim. Genç İşi Kooperatifi ortaklarının bir kısmı aynı zamanda farklı profesyonel işlerde çalışıyorlar; çeşitli vakıflarda, Birleşmiş Milletler’e bağlı örgüt/programlarda, Sosyal Dayanışma Ekonomisinin bileşenlerinde farklı profesyonellikleri olabiliyor. 

genç işi kooperatifKooperatif içinde çeşitli çemberlerden oluşan bir yatay yönetişim mekanizmamız var. Sosyokrasi yöntemi ile çalışıyoruz. 

Yürüttüğünüz çalışmalardan bahsedebilir misiniz? Hedef kitlenizde kimler yer alıyor? Gençler var mı bu hedef kitlede?

B. Ş. Ş.: Çalışmalarımızla sosyal danışma ekonomisi bileşenlerinin kapasitesini geliştirmeyi, kooperatifçilik konusunda farkındalık kazandırmayı ve ortaklarımızın insana yaraşır istihdam ve geçim kaynaklarına erişimini artırmayı amaçlıyoruz.

Genç olmayı bir dezavantajlılık bileşeni olarak görmüyoruz; tıpkı engelliliğin başlı başına bir dezavantajlılık sıfatı olmadığı gibi. Dolayısıyla yalnızca gençlere özgülenmiş programlardan ziyade daha yatay kesen bir yaklaşım geliştirmeyi yeğliyoruz. 

İşgücü piyasasında örgün eğitim veya istihdamda olan bir kitle var. Bunun dışında kalan takriben 31 milyonluk kitle içerisinde yeni mezunlar, iş arayan veya aramayan işsizler, yoğunlukla kadınlardan oluşan ücretsiz ev emekçileri ve daha fazla çalışabilecekken emek talebinin yetişmemesi nedeniyle eksik istihdam içinde bulunan çalışanlar var. Genç İşi Kooperatif olarak mercek tuttuğumuz alan burası. İşgücüne katılım oranı ülkemizde istenen düzeyin çok altında. Genç İşi Kooperatif’te hedef kitlelerimiz arasında 1) ücretsiz ev emekçisi kadınlar, 2) mülteciler, 3) ne eğitimde ne istihdamdaki gençler, 4) kent çeperinde yerleşik gruplar ve 5) engelli/engellenmiş bireyler yer alıyor.

M. Ö.: İzmir Valiliği yürütücülüğünde Erasmus+ KA3 Yapılandırılmış Diyalog Projesi kapsamında, genç işgücünde hassas gruplara odaklanan 514 örneklemli “saha araştırması” ve “veri analizi” gerçekleştirerek Sürdürülebilir Genç istihdamı Politika Metni hazırladık.

Sabancı Vakfı desteğiyle Güçlü Kadın Güçlü Kooperatif isimli bir proje  yürütüyoruz. Orada kadın özelinde kurulmuş 5 tane kooperatif belirledik ve 3 noktada etki sağladık. İlk olarak “kooperatif sürdürülebilirliği” konusunda geliştirmiş olduğumuz eğitim içeriklerini uyguladık. İkinci olarak “finansal sürdürülebilirlik” ve “iş modeli geliştirme” konularında Impact Hub İstanbul ortaklığıyla katkı sağladık. Üçüncü başlıkta da “insan hakları”, “kadın hakları” özelinde formel olmayan eğitsel çalışmalar gerçekleştirdik.

Dünya Bankası desteğiyle Impact Hub’ın yürüttüğü bizim de kooperatifçilik eğitim ve danışmanlık konularında hizmet sağlayıcı olduğumuz bir projemiz daha var. İzmir’de kadın liderliğindeki Sosyal Girişimlerin Desteklenmesi özelinde bir proje. Geçici Koruma Altındaki Suriyeli kadınlarla yerel kadınların bir araya gelerek hem sosyal entegrasyonlarının sağlanmasını hem de onların bir kooperatif kurmasını ve yürütmesini hedeflediğimiz çalışmamız: HALKA Kooperatifi

Yine FES’’in (Friedrich-Ebert-Stiftung Türkiye Temsilciliği)  desteğiyle beraber kooperatif kurmayı düşünen ya da kooperatif kurmuş ama bu konuda bilgilendirilmeye ihtiyacı olan faydalanıcılara ulaşabilmek anlamında KoopDestek hizmetini geliştirdik. Son nihai faydalanıcının anlayabileceği şekilde derlediğimiz 400 soruluk bir kitap oluşturduk. Aynı zamanda bu sorulara internet üzerinden ulaşabilmek için bir web sitesi dizayn ettik. Kooperatifçilerin sıklıkla sorduğu sorulara avukat, mali müşavir ve kooperatif uzmanlarının verdikleri yetkin ve yalın yanıtları içeren bir soru-yanıt platformu oldu: koopdestek.org.tr

KOOP.Düşün ve KOOP.Kur modüllerinin Türkçeleştirilmesi ve Türkiyeleştirilmesi konusunda bir çalışma yaptık ve bu modülleri de ücretsiz olarak yayınladık.

Gençlerle olan çalışmalarınızdaki gözlemlerinize göre NEET gençlerin diğer gençlerden ayrışan özellikleri var mı sizce? NEET’e giden yolda kırılma noktaları neler?

genç işi kooperatifB. Ş. Ş.: NEET kavramı 90’lı yıllarda kavramsallaşıp 2000’li yıllarda istatistik hesaplarına girdi. Bu kavramı ve öncü verileri ele alıp ‘Hangi profiller NEET olmaya yatkın?’ sorusunu sorduk ve kırılma noktalarını tespit ettik. Genellikle NEET gençlerinin istihdama katılımı birden fazla sebeple engelleniyor. Dolayısıyla NEET’ler için yapılan aktif işgücü piyasası politikalarının olumlu sonuçları sınırlı ve kısmi kalıyor.

Belli düzeyde engelliliği olan, örgün öğretimden terk, hane halkı geliri düşük sayılan bir ailede ikamet eden ve bir yıldan uzun süredir işsiz bir NEET gencini ele alalım. Bu dört dezavantajın tek bir müdahale ile ortadan kalkması mümkün olmuyor. Bu genç İşkur’un yönlendirdiği eğitimlere girip eğitim aldığında yalnızca beceri düzeyi yükselmiş oluyor. Gencin kent merkezine ulaşımı, hane halkı gelirinin temel gereksinimlerini karşılayamayacak düzeyde olması, engellilik durumuna yönelik iş yeri rehabilitasyonu, işyeri adaptasyon çalışmalarının yapılmamış olması meselelerine çözüm bulunmadığı müddetçe bu genci bugünden yarına işe sokmak mümkün değil.

Sizce bu gençlerin en öncelikli sorunları neler?

M. K.: En büyük engel bilginin bu gençlere, gençlerin de bu bilgiye ulaşamaması kısır döngüsü. Dolayısıyla bu iletişim araçlarının geliştirilmesi gerekiyor. İzmir Valiliği tarafından koordine edilen ve bizim, Genç İşi Kooperatif olarak paydaş olduğumuz “İşte Genç Projesi” saha çalışmasında elde ettiğimiz bilgiye göre İzmir genelinde yapılan araştırmada gençlerin %44,2’sinin İŞKUR İşbaşı Eğitim Programını, %49,6’sının İŞKUR İş Garantili Meslek Kurslarını, %46,5’inin KOSGEB Girişimcilik Programını, %65’inin Türkiye Ulusal Ajansı ve %75,1’inin Eurodesk Temas Noktası’nı, %78’inin İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası çalışmalarını bilmediği ortaya çıkmıştır.   2016   yılında   yapılan   bu   araştırmaya   göre   öncelikli   sorunun   bilgiye   erişim   olanaklarının yetersizliği diyebilirim. 

B. Ş. Ş.: Seferihisar’da ön-lisans programı okuyan gençlerle yaptığımız bir çalışmada bunu gördük. Gençlerin maruz kaldığı 3 engel vardı. Birincisi istihdam edilebilirlik engelleri yani mesleki beceri düzeyi ve davranışsal beceri düzeyi. İkincisi işgücüne katılım engelleri; bakım yükümlülükleri, öz farkındalık, özgüven gibi ve üçüncüsü de yetersiz bilgi ve teşvik. Mezun olan genç, bütün seçeneklere eşit mesafede durmuyor. Bu sermaye birikim süreçlerine, ücretli istihdama ve patronculuğa olan yaklaşımda tezahür ediyor. 

Risklerden biri de istihdamda olan gençlerin ya gri ekonomi denen enformel kayıtsız istihdamın içerisinde olması ya da gri ekonomide olmaya aday olması. Bunlar hane halkı, hane içerisinde ücretsiz çalışmak şeklinde tezahür edebiliyor. Mevsimlik işçilik şeklinde olabiliyor bu tarım ve tarım dışı açıdan üçüncüsü de enformel kayıt dışı istihdam edilme durumu şeklinde ortaya çıkabiliyor.  

Mezun olana iş bulmak sorumluluğu kamunundur. Çünkü bu temel bir sosyal haktır ve vergilerle beslenen kamu maliyesi bu kişilere o yaşa gelene kadar yatırım yapmıştır. Bu yatırımın atıl kalmaması gerekir. Öncelikli sorumluluk kamuya aittir kısaca. Bu varsayıma dayanan savunuculuk faaliyetimiz iki unsurdan oluşuyor. Bir tanesi pratik/cari bir diğeri de teorik. Alışılageldik kanalların dışında kalan sosyal medya ve diğer online araçlar yardımıyla NEET kitle arasındaki bilgi ve teşvik eksikliğini gidermeye çalışıyoruz. Bu teorik yanıtı pratiğe koopdestek.org.tr olarak geçirdik. Bu platformda, kooperatiflere dair sıkça sorulan sorulara avukat, mali müşavir ve kooperatif uzmanlarının verdikleri yetkin ve yalın yanıtları bir araya getirdik. Hiçbir kamu tüzel kişiliğinin girişmediği bu alan hem bir bilgi kaynağı hem de bir savunuculuk aracı.

Sizce bu sorunlar nasıl çözülür? Kimlerin neler yapması gerekir? Hangi paydaşlarla ilerlemek gerekir bütüncül bir çözüm üretebilmek için?

M. K.: Burada kamu, özel sektör ve üçüncü sektörü düşündüğümüzde; üç ana sektörün eşgüdümlü bir politika geliştirmesi gerekir. Bunun dışında sistem içerisinde öğrenmeyi sağlayacak platformlar bulunmuyor maalesef.

M. Ö.: Ben 2 ana eksen görüyorum. Kurumsal ve örgütsel paydaşlar. Kurumsal tarafından baktığımızda farklı kurumların bir araya gelmesi rekabet ortamı içerisinde kolay olmuyor. Kooperatifte ise bunu yıkabilecek teorik sistem bulunmakta.