imece.biz: Gönüllü Ağı Sağlık Çalışanlarının İhtiyaçlarını Karşılıyor 

“Virüsü Dayanışma Yenecek” sloganıyla yola çıkan; bilgisayar mühendisi Aykut Türker, yazılım mühendisi Ceyhan Yıldız ve sosyolog Barış Esmer, sağlık çalışanlarının ihtiyaçlarını karşılamak için imece.biz adlı dayanışma platformunu kurdu. Motivasyonumuz “Faydalı olmak ve farkındalık yaratmak” diyen sosyolog Esmer, dayanışma projelerini şöyle özetliyor: “imece.biz, sağlık çalışanlarının ihtiyaçlarını gönüllülerin emeğiyle buluşturan bir platform. Basitçe anlatmak gerekirse; bir tarafta topladığımız sağlık çalışanı ihtiyaçlarını, diğer tarafta gönüllü ağında bulunan kişilerin yapabilecekleriyle buluşturuyoruz.” 

Barış Esmer’i tanıyabilir miyiz? Kimdir? Neler Yapar? 

imece.biz'den Barış Esmer
Barış Esmer / Sosyolog

Ben sosyoloğum, aynı zamanda Siyaset Bilimi mastırı yaptım ve kendimi bildim bileli “faydalı olmak” kaygısı taşıyan biriyim. Profesyonel kariyerim boyunca uluslararası firmalarda pazarlama araştırması ve pazarlama stratejisi konularında çalıştım. Sonra kurumsal hayattan ayrıldım ve şu anda girişimci olarak kariyerime devam ediyorum. Tüm bunların yanında değer üretmeye odaklanmış durumdayım.

imece.biz dayanışma ağını kurma fikri nasıl ortaya çıktı? Bu projeyi hayata geçirmeye yönelten motivasyon kaynağınız ne oldu? Ve siz Barış Esmer olarak İmece’nin neresinde yer alıyorsunuz?  

Biz hep faydalı bir şeyler yapmanın arayışındaydık, düşüncelerimiz ve eylemlerimiz de hep bu yönde gelişti. Aykut ile yakın arkadaşız. Bundan 10 sene önce birlikte bir arama kurtarma takımında gönüllü olarak çalıştık ve eğitimler aldık. O günden bu yana arkadaşlığımızın bir yanını hep arayışlar oluşturdu. 

Bu sırada koronavirüs krizi patlak verdiğinde, ortak arkadaşımız olan Ceyhan Yıldız’ın da bir şeyler yapma arayışında olduğunu öğrendik ve üçümüz evden yaptığımız mesailerimizden sonra arka arkaya video konferans ile toplantılar yaptık. 

Evdekal günlerinin başlamasıyla birlikte 65 yaş üstü yaşlılar evlerinden çıkamamış ve ihtiyaçlarını karşılamaları noktasında sıkıntılar yaşamaya başlamışlardı. Biz de bu durumda onlara yardımcı olmak için her gün telefonla ulaşıp, ihtiyaçlarını dijitalize edip, online siparişlere çevirmeye başladık. Bu dayanışma fikrimiz çeşitli markalar tarafından da karşılık görmeye başladı. 

Koronavirüsün tüm dünyada yayılmasıyla birlikte gördük ki, sağlık sistemi ve sağlık çalışanları üzerinde ciddi olumsuz etkileri var. Ülkemizde de benzer bir sağlık krizinin yaşanacağı düşüncesiyle, bu alanda çalışmaya karar verdik. 

Bilgisayar mühendisi arkadaşım Aykut Türker ve yazılım mühendisi arkadaşım Ceyhan Yıldız ile birlikte; “Virüsü Dayanışma Yenecek” düşüncesiyle imece.biz ağını kurduk ve dayanışma kültürünü güçlendirerek süreçle mücadele etmeye başladık. Motivasyonumuz ise “faydalı olmak ve farkındalık yaratmak”. 

“Sağlık Çalışanlarının İhtiyaçlarını Gönüllülerin Emeğiyle Buluşturan Platform”

Tamamen gönüllülerden oluşan bir proje mi? Yoksa çalışanlar da olacak mı? Nasıl bir sistem geliştirdiniz? Sistem nasıl işliyor? 

Aslında imece.biz bir platform. Sağlık çalışanlarının ihtiyaçlarını gönüllülerin emeğiyle buluşturan bir platform. Basitçe anlatmak gerekirse; bir tarafta topladığımız sağlık çalışanı ihtiyaçlarını, diğer tarafta gönüllü ağında bulunan kişilerin yapabilecekleriyle buluşturuyoruz. imece.biz adresini ziyaret edip gönüllü formuna ulaşan kişiler, kısaca kendilerine ve neler yapabileceklerine dair bir form dolduruyor.

Tamamen gönüllülerden oluşturduğumuz 10 kişilik gönüllü operasyon ekibimiz bu kişilerin her birine önceden belirlenmiş etiketler veriyor. Mesela; “Özel aracı var lojistik desteği sağlayabilir” ya da “yiyecek temin edebilir” gibi.

Diğer yandan ise, sisteme giren sağlık çalışanları bir “destek talep formu” doldurarak neye ihtiyaçları olduğunu bildiriyorlar. Operasyon ekibimiz de gelen her talep için bir talep kartı açıyor. İlk aşamada arka planda bir eşleşme arıyoruz. Bulursak harika. Bulamazsak işi hemen yine tamamen gönüllülerden oluşan 10 kişilik “iç İletişim ve sosyal medya” ekibimize aktarıyoruz. Orada talep için uygun bir görsel hazırlanıyor ve hem iç iletişim kanallarından hem de sosyal medya hesaplarından duyurularımızı yapıyoruz ve eşleşme arıyoruz. Çalışmanın devamı olarak eşleşme ve teslimat aşamasında, telefon teması ile her şeyin yolunda gittiğinden emin olduktan sonra işin en keyifli kısmı geliyor; sosyal medyada tamamladığımız görevleri duyurmak.

Bizim paydaşımız gönüllüler ve sivil toplum. Elbette duyunca bizimle temasa geçen markalar da oldu ancak verimli iş birlikleri yakalanamadı. Açıkçası bunu hiç önemsemiyoruz. Biz organik dayanışmanın, insanların birbirini kollayan işbirliğinin dünyanın en güçlü markası olduğunu düşünüyoruz. Sıradan insanlardan aldığımız desteğin her biri bizim için çok kıymetli. Bunlar candan verilen destekler. Hep birlikte yarattığımız yeni marka bize yetiyor da artıyor bile. Adı: Dayanışma.

Nasıl bir farkındalık yaratmayı hedeflediniz?

Tamamen gönüllü ve kar amacı gütmeyen bir oluşum imece.biz.

Toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket eden, “biz” duygusunu her zaman “ben” duygusunun önüne koyan bir oluşum. Sanırım yaratmayı hedeflediğimiz farkındalığı böyle özetleyebiliriz.

“İşbirliğinin Dünyanın En Güçlü Markası Olduğunu Düşünüyoruz”

Bu dayanışma hareketini başlattıktan sonra nasıl dönüşler aldınız? Destek sağlayanlar ve paydaşlarınız kimler, kısaca değinebilir misiniz?

Bizim paydaşımız gönüllüler ve sivil toplum. Elbette duyunca bizimle temasa geçen markalar da oldu ancak verimli iş birlikleri yakalanamadı. Açıkçası bunu hiç önemsemiyoruz. Biz organik dayanışmanın, insanların birbirini kollayan işbirliğinin dünyanın en güçlü markası olduğunu düşünüyoruz. Sıradan insanlardan aldığımız desteğin her biri bizim için çok kıymetli. Bunlar candan verilen destekler. Hep birlikte yarattığımız yeni marka bize yetiyor da artıyor bile. Adı: Dayanışma. 

“Sağlık Çalışanları İçin Konaklama Büyük Bir Sorun”

Bu zamana kadar sağlık çalışanlarından ne gibi talepler aldınız ve bu taleplerin hangilerini karşılayabildiniz ya da karşılayabileceksiniz?

Çok çeşitli talepler aldık. Başlıca talep malzemeleri; siperlik, uzaktan ateş ölçer vb. Siperlik en çok talep edilen şey oldu. Son zamanlarda üniforma, terlik gibi giyime yönelik taleplerde de bir artış var. Bunun yanında sağlık çalışanları için konaklama büyük bir sorun. Sağlık emekçileri aileleri için risk oluşturduklarını biliyorlar ve evlerine gitmek istemiyorlar. Fakat bizim için karşılanması en zor talep bu oldu. Bunun yanında çay/kahve makinesi gibi acil serviste yoğun kullanım ve uzun mesailer sebebiyle ihtiyaçları olan şeyler var. Bunları karşılamak da bizim için ayrı bir zevk açıkçası. O kısa mola anlarında yüzlerinin gülüp, morallerinin yerine gelmesine biraz olsun faydası olduysa ne mutlu bize.

Sağlık çalışanları ihtiyaç grafiği

Sağlık çalışanları tarafından proje nasıl karşılandı ve nasıl dönüşler aldınız? 

Tabii pek çok dönüş aldık. Mesela sağlık emekçileri yerine ulaştırdığımız ürünlerle çektikleri eğlenceli fotoları gönderiyorlar bize. Güzel sözleri, gülen yüzleri bizi çok memnun ediyor.

İmece’ye katılıp gönüllü olmak isteyenler ne yapmalılar? 

Gönüllüler bize imece.biz web sitemizden ve yine Instagram, Facebook, Twitter ve LinkedIn’deki hesaplarımızdan ulaşabilirler. 

“ ‘Kaç ve Saklan’ Bir Refleks Olarak Beyaz Yakalı Çalışanların Üstüne Sinmiş” 

Beyaz yakalılar olarak kurduğunuz imece.biz dayanışma hareketini ve şimdi geldiği noktayı nasıl yorumlayabilirsiniz?

Başlangıç aşamasında gönüllü gücü olarak beyaz yakalı çalışanları odağına alan fakat süreç içerisinde çok farklı sosyo-kültürel yapılardan yüzlerce üye ile buluşan bir yapı imece.biz. Geldiğimiz noktadan çok memnunuz ama aslında potansiyeli düşündüğümüzde daha da farklı olabilirdi her şey. Krizler karşısında verilmesi gereken muhtemel iki tepkiden biri olan “kaç ve saklan” bir refleks olarak beyaz yakalı çalışanların üstüne sinmiş gibi. Diğer olası tepki olan “kalk ve savaş” daha çok gençlerde, ev içi emekten sorumlu kadınlarda ve hatta emeklilerde hakim olan tepki. 

“İş Bize Yani Sivil Topluma Düşüyor”

Toplumsal dayanışmanın her alanda arttığı koronavirüs sürecinde, sivil toplum tarafında nasıl bir fayda sağlayacağınızı düşünüyorsunuz? 

Dünyanın ayarlarını altüst eden bu sistemin küresel çapta ürettiği ilk kriz koronavirüs krizi. İlk ama hepimiz biliyoruz ki son olmayacak. Dolayısıyla hazırlıklı olmalıyız. Karşımızda tüm çıplaklığıyla duran ve aslında gündemdeki pandeminin de temel sebebi olan iklim krizine dünyanın hakim sistemi ve o sistemin direksiyonunda oturanların nasıl tepki verdiği / veremediği ortada. Dolayısıyla iş bize düşüyor. Yani sivil topluma. Karşılaşacağımız felaketler karşısında tabandan gelen dayanışmacı gücümüzü örgütleyebilirsek çocuklarımız için daha güzel bir gelecek yaratma şansımız olabilir. Aksi takdirde bunun mümkün olamayacağının sağlam bilimsel kanıtları var.

“Yardımına Koştuğunuz İnsanla Göz Teması Kurmalısınız”

Türkiye’de bireysel bağış yapma duygusunu az da olsa ölçümleyebiliyorsunuz. Bireysel bağışa yaklaşımı ve bu duygu ile kurulan bağı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Biz maddi bağışın, bağışı yapanın vicdani sorumluluk duyduğu konu arasında bir çeşit “ver kurtul” ilişkisi geliştirdiğini düşünüyoruz. Dolayısıyla bu tür bağışı kabul etmiyoruz. Oturduğu yerden banka hesabından ya da mesaj atarak bağışta bulunmak bir çeşit arınma yaratıyor insanlarda ama bizim istediğimiz arınmak değil büsbütün o şeyin sorumluluğunu almaktır. Yani yardımına koştuğunuz insanla göz teması kurmalı ya da en azından sesini duymalısınız. O yardımı ulaştırmak için yerinizden kalkmalısınız. Ancak o zaman dayanışma ahlakının gereklerini yerine getirmiş olursunuz. 

Son olarak gönüllülerinize ve yeni gönüllü olmak isteyenlere ne söylemek istersiniz? 

Biz zorlukların üstesinden gelme yolunun, irademizi bir otoriteye teslim etmek değil, bireysel iradelerimizi dayanışma için örgütlemekten geçtiğini düşünüyoruz. Bunun için de rahat koltuklarımızdan kalkıp bütün işimizin gücümüzün arasında yaşadığımız dünyayı daha güzel bir yer haline getirmek için karınca kararınca mücadele etmeye başladık. Herkesi de bu mücadeleye davet ediyoruz.