Down Sendromlu Gençlerden Topluma Çağrı: “Bizim Yerimize Konuşmayın; Bizi Dinleyin!”

Down sendromlu bireylerin her yaşta ve konumda karşılaştıkları ayrımcılık ile mücadele ederek, fırsat eşitliği sağlamak ve toplumdaki vazgeçilmez yerlerini sağlamlaştırmak amacıyla çalışan Down Sendromu Derneği, Türkiye’de bir ilk olan “Benim Sesim Benim Toplumum” projesi ile Down sendromlu bireylerin kendi seslerini duyurmasına olanak sağlıyor.

Sabancı Vakfı tarafından desteklenen proje ile Down sendromlu gençlere kendi haklarını savunabilmeleri ve kendilerini ifade edebilmeleri için destek olunarak, özsavunuculuk eğitimleri veriliyor. Uzun yıllardır özsavunuculuk grupları yöneten Down Syndrome International (Uluslararası Down Sendromu Birliği) uzmanlarıyla işbirliği yapan Down Sendromu Derneği, projeyi Türkiye’nin farklı illerinde yaygınlaştırarak önyargıları kırmayı hedefliyor.

Toplumda genellikle merhamet ya da acıma duygularıyla yaklaşılan zihinsel engelli ve Down sendromlu kişiler de herkes gibi yaşadıkları çevre içinde yaşamlarıyla söz sahibi olmak, çalışmak ve üretime katılmak, topluluk önünde hak ve taleplerini ifade edebilmek istiyorlar. Down sendromlu bireylerin ve ailelerinin sesini duyuran, toplumun engellilik algısını etkileyen projeler yürüterek bu konuda farkındalık yaratan projeleriyle 2009 yılından bu yana faaliyet gösteren Down Sendromu Derneği, Türkiye’de bir ilk olan ve Sabancı Vakfı tarafından Hibe Programları kapsamında desteklenen “Benim Sesim Benim Toplumum” projesi ile toplumdaki algıları değiştirmeyi hedefliyor. Proje kapsamında Türkiye’de yine bir ilki gerçekleştirerek Söz+1 Özsavunucu Grubu’nu kuran dernek, Down sendromlu ve zihinsel engelli kişileri toplumdan ve devletten taleplerini ve kendi sesleri ve kendi sözleriyle duyurmaları için Türkiye çapında destek sağlıyor.

“Bizim adımıza ve yerimize konuşmayın”

Aldıkları özsavunuculuk eğitimleriyle hem haklarının farkına varan hem de ihtiyaçlarını ve taleplerini doğru ifade etmeyi öğrenen Down sendromlu gençler, son olarak 21 Mart Dünya Down Sendromu Günü’nde TBMM’de katıldıkları toplantıda toplumdaki herkesle eşit ve bağımsız bireyler olarak yaşama taleplerini dile getirdiler. Basın toplantısında sorunlarının araştırılması için mecliste bir komisyon kurulmasını da talep eden Down sendromlu gençler, bu taleplerinin karşılığını da aldı. Toplantı sonrası “Down Sendromuna sahip bireylerin ve ailelerin sorunlarının çözümüne yönelik çalışmalar yapılmasına yönelik bir Meclis araştırma komisyonu” kurulmasına karar verildi ve karar Resmi Gazete’de de yayımlandı.

Medyada kullanılan dilin de değişmesi gerek

TBMM’de katıldıkları toplantı sonrası Meclis’te DS’nu da içeren bir araştırma komisyonu kurulması kararının çıkmasını çok önemli bulduklarını söyleyen Down Sendromu Derneği Başkanı E. Gün Bilgin, medyada zihinsel engelli kişilerle ilgili kullanılan dilde de önemli değişiklikler beklediklerini kaydetti. Engelli bireylerin taleplerinin karşılığının merhamet ile gönlünden kopanı vermek şeklinde sağlanan “yardım”lar değil tam tersine bireylerin en tabii haklarının teslim edilmesi olduğunu vurgulayan Bilgin, “Toplumda ‘Onlar konuşamaz, ne istediğini bilemez, politika, iş hayatı, evlilik gibi konularda beklentileri, fikirleri olamaz’ şeklinde yanlış ve önyargılı bir bakış açısı var. Bu bakış açısının değişmesi için medyanın da sorumluluk üstlenmesi gerekiyor” dedi.

“Kendi seslerini fark ettiler”

Toplumsal meselelerin çözümüne yönelik ortak bilinç oluşturma aşamasında, en büyük faydayı hak temelli çalışmaların sağladığını belirten Sabancı Vakfı Başkan Yardımcısı Zerrin Koyunsağan“Sabancı Vakfı olarak, 10 yılı aşkın süredir sivil toplum kuruluşlarının kadın, genç ve engellilerin sorunlarına yönelik çözümler üreten projelerine destek veriyoruz. Down sendromlu bireylerin hak bilincinin artırılmasına katkı sağlamak amacıyla geliştirilen ‘Benim Sesim Benim Toplumum’ projesini de bu kapsamda destekliyoruz. Vakıf olarak büyük önem verdiğimiz bu proje, kat ettiği yol ile, alanında uzman ve hak temelli mücadelenin sözcüsü olan sivil toplum kuruluşlarının desteklenmesinin, sorunların giderilmesinde kilit role sahip olduğunun kanıtı oldu. Dernek tarafından yürütülen 5 aylık bir çalışma sonrası Down Sendromlu gençlerimiz Meclis’te kendi sorunlarını kendi sesleri ile dile getirdiler. Kendi seslerini fark eden gençler, bu sorunların çözümü için çalışacak bir komisyon kurulması kararının çıkmasına da önayak oldular. Önümüzdeki dönemde projenin yaygınlaşmasını ve daha fazla gence ulaşmasını temenni ediyoruz” dedi.

Eğitimler için uluslararası destek

Türkiye’de 6 farklı ilde özsavunuculuk gruplarının yürütülmesi için kolaylaştırıcı ve destek kişiler yetiştiren Down Sendromu Derneği, uzun yıllardır özsavunuculuk programları yöneten Down Syndrome International (Uluslararası Down Sendromu Birliği) uzmanlarıyla birlikte çalışarak, uluslararası alandaki son gelişmeleri de eğitimlere yansıtıyor. Eğitimler için 30 Haziran – 1 Temmuz tarihlerinde Türkiye’ye gelen Down Syndrome International’dan uzmanlar Nikki Henderson ve Gary Charles Kent, Türkiye’de bir ilk olan bu projeye destek vermekten dolayı oldukça mutlu olduklarını ifade ettiler. Down sendromlu ve zihinsel engelli bireylerin özsavunucu olabilmeleri için öncelikle özgüven kazanmaları gerektiğini belirten uzmanlar, bunun için en başta ailenin farkındalığını artırmak gerektiğini, burada da yıllardır bu konuda faaliyet gösteren Down Sendromu Derneği gibi yetkin sivil toplum kuruluşlarının desteğinin çok önemli olduğunu vurguladı.

Kaynak: Sivilalan