Seçimlerde Basın ve Sosyal Medyanın Rolü Tartışıldı

Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından gerçekleşen “Seçimlerde Basın ve Sosyal Medyanın Rolü: Haber Güvenirliği ve Demokrasi” Panelinde, tarafsız olma konusu tartışıldı.

Panele konuşmacı olarak katılan hürriyet.com.tr’den Emre Kızılkaya, kamuoyu yayıncılığının tarafsız yapılması gerektiğine değindi ve Türkiye’de 200 yıldan beri var olan basın tarihinde bu konunun hep gündemde olduğunu söyledi.

Kızılkaya, “Dünyada 200-300 yıl Türkiye’de ise 200 yıl boyunca basın tarihinde kamuoyu yayıncılığının tarafsız yapılması konuşulan konular arasında yer almaktadır. Ama bu durumda sadece siyasetçileri suçlamak doğru değil. Halkın da böyle bir talebi olmalı” dedi.

Demokrasi sadece sandıkla olmaz

Panele katılan bir diğer konuşmacı ‘Doğruluk Payı’ koordinatörlerinden Batuhan Ersun ise konuşmaya demokrasi kavramı üzerinden başlamanın gerektiğini belirtti. Ersun şunları söyledi: “Demokrasinin sadece sandıkla, oyla sağlanabileceğine inanmıyorum. Seçim zamanı belli vaatleri verenlerin halka doğru bilgi vermeleri görevleridir. Seçmenler olarak doğru bilgiye ulaşmak hakkımız. Siyasetçiler bir tarafta halk bir tarafta, ‘Doğruluk Payı’ olarak istiyoruz ki doğru bilgi akışı halka ulaşsın. Seçim dönemlerinde siyasi partiler seçim bildirgesi yayınlıyorlar. Seçim sonrasında seçilen partinin vaatleri yerine getirip getirmediğini inceliyoruz. Gündem ne ise onunla ilgili de içerik üretiyoruz. Ama seçim döneminde insanlardan şu konuyu incelediniz mi gibi sorular daha çok geldiği için ağırlıklı olarak seçimlere yer veriyoruz. Biz bu işleri seçimden sonra iktidar değişse de yapacağız. Sadece iktidarı değil muhalefeti de inceliyoruz”.

Yanlış ve doğru bilgi ayrımı

Sosyal medyanın önemine değinen teyit.org kurucularından Mehmet Atakan Foça ise, ”Artık hayatımızda sosyal medyanın ayrı bir önemi var. Doğru bilgi sosyal medyada ne kadar hızlı yayılıyorsa yanlış bilgi de o derece hızlı yayılıyor. Seçim zamanlarında bu durum farklı bir boyuta geçiyor. Mesela bu ay en çok şüpheli haber ihbarı aldık. Muharrem İnce’nin camide halay çektiği iddia edilen fotoğraf ile ilgili yanlış bilgi olduğunu belirtmemize insanlardan tepki gösterenler oluyor. Montaj olduğunu anlayanlar kadar anlamayanlar da var. İnanıp paylaşanlar var. Neden uğraşıyoruz? Çünkü sadece bir kesime yönelik çalışmıyoruz. Facebook ile işbirliği içerisine girdik. Facebook’tan yayınlanan yanlış bilgilerin incelemesini yapıyoruz. Seçim sürecinde hayata geçmiş olmasını önemsiyoruz” şeklinde konuştu.

İnsanlar tacize uğruyor

Online bağlantı ile panele katılan Facebook’tan Çağatay Ekyörür de sadece asılsız haberlerden söz etmeyeceğini belirterek şunları söyledi:  “Değineceğim konu sadece asılsız haberler olmayacak. Seçim zamanı yanlış bilgi yayma, çarpıtma, gerçeğe aykırı bilgi paylaşımları ile ilgili olanlar dışında bu durumun güvenlik kısmı da var. Politik görüşlerini paylaşan kişilerin tacize uğruyor olması, bu tacizin gerçek hayatta zarar verme tehditlerine kadar gidiyor olması ciddi bir konu. İçerikler açısından şunu söyleyebilirim; toplum standartlarını ihlal eden bir durum var ise o içerik Facebook’tan kaldırılıyor. Eğer yoksa algoritma o içeriğin sıralamasını aşağı düşürüyor”.

Duygulardan arınıp sadece haber veriyoruz

Soru cevap kısmında katılımcılardan gelen ‘haberlerin tarafsızlığı’ ve ‘samimiyet’ ile ilgili bir soruya cevap veren Emre Kızılkaya, “Haberde samimiyet işin içerisine girdiğinde o artık haber değil yorum olur” dedi. Doğukan Ersun ise, “Ürettiğimiz içerikte yorum yapmıyoruz. Olgu ne ise onu ortaya koyuyoruz. Duygulara yönelmeden sadece haberi veriyoruz. Türkiye’deki kutuplaşma ortamında bir ilkemiz var. Dört yıl boyunca yalan kelimesini kullanmadık, kullanmayacağız. Bunun iki nedeni var. Birincisi hukuki ikincisi bir kısım okuyucuyu kaybetmemek” şeklinde yanıtladı.

Bir başka katılımcının “Sosyal medya paylaşımları nedeniyle, gazetecilere yönelik tutuklamaların olduğu bir süreçte size yönelik baskı var mı?” yönündeki sorusuna Mehmet Atakan Foça,  “Herhangi bir baskı olmadığı” yönünde yanıtladı. Doğukan Ersun ise “Siyasi baskı yaşamadık. İktidardan değil de muhalefetten eleştiri maili aldık. Bazen AKP tarafından kurdurulduğumuzu iddia edenler oldu. Telefonlar alıyoruz şu içerikte böyle demek istememiştim gibi şeyler. Dilimize ve içeriklerdeki olguya dikkatli davrandığımız için bizim açımızdan sorun yok” şeklinde cevap verdi.