İnsan hakları örgütleri gözaltılar için ortak açıklama yaptı

Çok sayıda hak örgütü yaptıkları ortak açıklamayla insan hakları savunucularının toplantı yaparken “ihbar var” denilerek toplu olarak gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, Eşit Haklar için İzleme Derneği, Hak İnisiyatifi, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Kadın Koalisyonu, KAOS-GL Derneği, Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Uluslararası […]

Çok sayıda hak örgütü yaptıkları ortak açıklamayla insan hakları savunucularının toplantı yaparken “ihbar var” denilerek toplu olarak gözaltına alınmasına tepki gösterdi.

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, Eşit Haklar için İzleme Derneği, Hak İnisiyatifi, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Kadın Koalisyonu, KAOS-GL Derneği, Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, Yurttaşlık Derneği  gözaltılara ilişkin yayımladığı  ortak açıklamada gözaltına alınan hak savunucularının derhal  serbest bırakılması vurgusu yapılırken, insan hakları savunucularının “başta yaşam hakkı olmak üzere, işkence ve onur kırıcı muamele yasağı, kişi özgürlüğü ve güvenliği haklarına sonuna kadar saygı gösterilmelidir” denildi.

 

Açıklama şöyle:

 

“İnsan Hakları Savunucuları Nalan Erkem, İlknur Üstün, İdil Eser, Özlem Dalkıran, Günal Kurşun, Veli Acu, Şeyhmuz Özbekli, Nejat Taştan, Ali Gharavi ve Peter Steudtner derhal Serbest Bırakılmalıdır!

İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi ve Yurttaşlık Derneğinin kurucusu ve üyesi olduğu İnsan Hakları Ortak Platformu’nun 7-9 Nisan 2017 tarihinde yaptığı paylaşma toplantısında, insan hakları savunucularına yönelik olarak bir dizi eğitim semineri gerçekleştirilmesi için almış olduğu ortak bir karar sonucu; 2-7 Temmuz tarihleri arasında İstanbul Büyükada’da eğitim semineri gerçekleştirmek için bir araya gelen 8 insan hakları savunucusu ve 2 uzman dün (5 Temmuz 2017) öğleden önce gözaltına alındılar. Seminer, insan hakları savunucularının özellikle olağanüstü dönemlerde hak savunuculuğuna devam edebilmelerini sağlayacak tekniklerin ve becerilerin kazanılmasına yönelik bir içerikle düzenlenmiştir.

Önce Büyükada Polis Karakolu’nda tutulan insan hakları savunucuları, savcılığın verdiği kısıtlılık kararı sonucu avukatlarına, ailelerine ve arkadaşlarına haber vereme hakkından yoksun bırakıldılar. Arkadaşlarımızın gözaltına alındığını, saatler sonra, akşam 21.14’te tesadüfen öğrenebildik. Ve yine bu kısıtlılık kararı nedeniyle insan hakları savunucusu arkadaşlarımızın akıbetlerini, hala Büyükada’da tutulup tutulmadıklarını, sevk edildilerse nereye gönderildiklerini öğrenemiyoruz. İnsan hakları savunucularının gözaltına alındığının aileleri dâhil hiç kimseye bildirilmemesi, soruşturmada kısıtlılık kararı olması nedeniyle bilgi alınamaması, söz konusu göz altıların OHAL hukukunu da aşacak biçimde “gözaltında tecrit (incommunicado detention)” karakteri taşıdığını göstermektedir.

Gözaltına alınan arkadaşlarımızın insan hak ve özgürlüklerinin korunması ve geliştirilmesi için gösterdikleri olumlu çabaların tanığıyız. Daha önce de defalarca vurguladığımız gibi, insan haklarını savunmak temel bir insan hakkıdır.

Keyfi bir şekilde gözaltına alınan insan hakları savunucularının nerede tutuldukları ve haklarındaki suçlamayla ve durumlarıyla ilgili bilgi ailelerine, yakınlarına ve avukatlarına bildirilmelidir. Türkiye’nin de bir parçası olduğu evrensel hukuk normlarına göre, OHAL keyfî değil aksine hukukî bir rejimdir ve bir dizi temel (çekirdek) haklar hiçbir şekilde sınırlanamaz. Dolayısıyla gözaltına alınan insan hakları savunucularının bu nitelikteki başta yaşam hakkı olmak üzere, işkence ve onur kırıcı muamele yasağı, kişi özgürlüğü ve güvenliği haklarına sonuna kadar saygı gösterilmelidir.

İnsan hakları savunucusu arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır!”