Kadıköy Kitap Günleri’nde ‘Kürtçe’ Tartışması

06 Haziran 2017
Kadıköy Belediyesi’nin düzenlediği 9. Kadıköy Kitap Günleri, Avesta ve Aram Yayınları’nın kabul edilmemesiyle yaşanan tartışmanın gölgesinde başladı. Haydarpaşa Garı’nda ikinci kez yapılan Kadıköy Kitap Günleri, Kürtçe yayın yapan yayınevlerinin fuara kabul edilmediği tartışmasıyla başladı. Kadıköy Belediyesi sessizliğinin ardından Twitter hesabından yaptığı açıklamada, herhangi bir yayın evine özel bir tavırları olmadığını belirterek, ‘yer darlığını’ gerekçe gösterdi. […]

Kadıköy Belediyesi’nin düzenlediği 9. Kadıköy Kitap Günleri, Avesta ve Aram Yayınları’nın kabul edilmemesiyle yaşanan tartışmanın gölgesinde başladı.

Haydarpaşa Garı’nda ikinci kez yapılan Kadıköy Kitap Günleri, Kürtçe yayın yapan yayınevlerinin fuara kabul edilmediği tartışmasıyla başladı. Kadıköy Belediyesi sessizliğinin ardından Twitter hesabından yaptığı açıklamada, herhangi bir yayın evine özel bir tavırları olmadığını belirterek, ‘yer darlığını’ gerekçe gösterdi. Avesta Yayınları’nın fuara kabul edilmediklerini açıklamasının ardından Diyarbakır merkezli Aram Yayınları da geçen yıl katıldıkları fuara bu yıl başvurdukları halde kabul edilmediklerini duyurdu.

Avesta Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Abdullah Keskin, belediyenin ‘yer darlığı’ açıklamasının kabul edilemez olduğunu belirterek, kararın Kürt kültürüne karşı takınılan bir tavır olduğunu dile getirdi. Keskin, “Ayrıcalık değil ayrımcılığın son bulmasını istiyoruz. Yüzlerce yayınevinin olduğu bir ortamda Kürt diline hiç yer verilmemesi ayrımcılıktır” dedi.

Keskin, fuara kabul edilmeyişleri kadar yayın dünyasından bazı isimlerin belediyeyi ‘savunma gayreti’ içine girmelerinin de kendilerini şaşırttığını belirtiyor. Bu çevrelerin belediyenin sözcülüğüne savunarak, Avesta’nın başvuruda geciktiği için fuara kabul edilmediğini belirttiklerini dile getirdi. Fuara mart ayında başvurduklarını belirten Avesta bundan sonraki aşamalarda da fuar organizasyonu yetkililerinin kabul edilmez bir tavır içinde olduklarını belirtiyor. Fuar yetkililerinin başvurunun ardından kendilerinden ‘güvenlik soruşturmasına’ tabi tutmak ister gibi bilgilendirme yazısı istediklerini ve yayınevi çalışanlarının bir bilgi maili gönderdiklerini bu son tartışmalar sırasında öğrendiğini de belirtiyor.

Abdullah Keskin, Kadıköy Belediyesi’nin tavrının geçtiğimiz yıl 14 Şubat Dünyanın Öyküsü Dergisi’nin Fırat Ceweri’nin İsveç Edebiyatı’yla ilgili yazdığı Kürtçe yazı sebebiyle yayınlandığı halde dağıtımının yapılmamasına benzer bir tavır olduğunu belirterek, bu tutumun Kürt kültürüne karşı her kesimde tepkisel bir duruş olduğunu ortaya koyduğunu vurguluyor. Ceweri’nin dağıtımı yapılmayan İsveç Edebiyatı dosyasını Avesta Yayınları kitap halinde okuyucuya ulaştırdı.

Konuyla ilgili Sivil Sayfalar’a değerlendirmelerde bulunan Aras Yayınları’ndan Rober Koptaş, yazar Mustafa Orman ve Yavuz Ekinci, yer darlığı açıklamasının yeterli kabul edilemeyeceğini dile getirdiler.

Kadıköy Belediyesi bu konuyla ilgili sorularımıza yanıtsız bırakırken, belediyenin Gazete Karınca’da yer alan  “geçen yıl katılanlara yer verdik öncelikle. Ciddi bir yer sıkıntısı yaşıyoruz. Bu yüzden 100’e yakın yayınevi dışarda kaldı. Başka bir nedeni yok bu kararın” açıklamalarını Kitap Günleri sorumluluklarından Sedef Narçın’a sorduk. Narçın, Gazete Karınca’da yer alan haberi referans vererek “Biz gereken açıklamaları yaptık, bu konu bizi fazla sıktı” yanıtını verdi.

Bu arada bazı yazar ve yayıncılar, Kadıköy Kitap Günleri’ne katılan yayınevlerinin, belediyenin tutumuna karşı başvuruları reddedilen  yayınevlerine standlarında yer açmaya çağırdılar.

Rober Koptaş: Haydarpaşa garının peronları da, standlar için ayrılan yer de, Avesta’ya da başka dostlara da yeterdi

Kadıköy Kitap Günleri’nde veya herhangi bir organizasyonda yer darlığı nedeniyle bazı yayınevlerinin dışarıda kalması elbette eşyanın tabiatı gereği, sonuçta mekân sonsuz değil, bunu anlamak mümkün ancak burada Avesta gibi Türkiye kültür ortamına büyük katkılarda bulunmuş, üstelik Kürtçe yayın yapmakta da ısrar ederek bu toprağın en önemli dillerinden birinin yazılı kültürünün oluşturulması için çaba gösteren bir yayınevi söz konusu ve bu tür kültür kurumları her şekilde desteklenmeli. Hele hele kitaplarla ilgili bir fuarda bu tür yayınevlerine mutlaka kontenjan ayırılması, onların görünürlüğünün, okurlarla buluşmasının sağlanması öncelikler arasında olmalı. Avesta Yayınları herhangi bir ithamda bulunmadan durumu okurlarıyla paylaştı, ancak ithamda bulunmak için de yeterli nedenleri olduğunu da bildirdi. Bundan dolayı, öncesinde yürütülmüş bir müzakerenin olduğunu, buna rağmen Avesta’yı dışarıda bırakma tercihinde bulunulduğunu anlıyoruz ve bu da maalesef ülkede Kürtçeye ve Kürt kültürüne sistematik olarak reva görülen muameleyi hesaba kattığımızda iyice tatsız bir duruma dönüşüyor. Tıpkı Ermenilerle ilgili yayın yapan Aras gibi, tıpkı Rumlarla ilgili yayın yapan İstos gibi veya orada bulunan aklımıza gelebilecek herhangi bir yayınevi gibi Avesta da Kadıköy Kitap Günleri’nde olmalıydı. Haydarpaşa garının peronları da, standlar için ayrılan yer de, Avesta’ya da, başka dostlara da yeterdi.  Yetmiyorsa hem yazık hem ayıp.

Yavuz Ekinci: Bir yayınevinin yayınladığı kitaplar yüzünden fuara alınmaması kabul edilemez

Bir yayınevinin yayınladığı kitaplar yüzünden dışlanması ve fuara alınmaması kabul edilemez. Eğer iddia edildiği gibi Avesta Yayınları Kürtçe kitaplar yüzünden fuara alınmamışsa bu duruma yazarların ve yayınevlerinin tepki göstermesi gerekir. Kadıköy Kitap Günleri’ne Avesta Yayınları ‘nın yer darlığı yüzünden alınmamasını samimi bulmuyorum.  Çok üzücü bir durum. Fuar yöneticilerinin bu konuda herhangi bir açıklamasına rastlamadım. Onlardan bu konuya dair acilen bir açıklama bekliyorum.

Mustafa Orman: Koskoca garda köklü bir yayınevine belediye yer vermiyorsa, bunun nedeni yer darlığı değil, yok saymadır.

Kürtçe konuşanlar hâlâ dövülüyor ve susturuluyorsa, Avesta Yayınları’nın Kadıköy Kitap Günleri’ne alınmaması devletin Kürtler üzerindeki baskı geleneğinin devamıdır. Bu gelenek sadece kılık değiştiriyor, kendisi öylece duruyor. Siyasi baskıların yanında kendini sürdüren egemen kibir, kültürel alanda da sinsi ve güçlü bir biçimde Kürtlerin karşısında yer alıyor. Ayrıca yazarların ve yayınevlerinin bu konuyla ilgili tavır almamaları, Avesta Yayınları’nı yalnız bırakmıştır. En azından birkaç büyük yayınevi “fuardan çekiliyoruz” deselerdi, Kadıköy Belediyesi’nin “yerimiz dar” açıklamasının ne kadar doğru olduğu da ortaya çıkardı. Koskoca garda köklü bir yayınevine belediye yer vermiyorsa, bunun nedeni yer darlığı değil, yok saymadır.