Akdeniz fokunun son sığınakları da tehlike altında

13 Temmuz 2016
Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD) Akdeniz Foku Araştırma Grubu (AFAG) Koordinatörü Cem Orkun Kıraç, Akdeniz fokunun neslinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi ve nedenlerini, çözüm yollarını anlattı. SAD AFAG, 1987 yılından bu yana faaliyet gösteren bir ihtisas derneği. Araştırma yaptığı konulardan biri de Akdeniz fokunun yaşam alanlarının belirlenmesi. Tüm kıyıları tek tek belirlemiş durumda. […]

Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD) Akdeniz Foku Araştırma Grubu (AFAG) Koordinatörü Cem Orkun Kıraç, Akdeniz fokunun neslinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi ve nedenlerini, çözüm yollarını anlattı.

SAD AFAG, 1987 yılından bu yana faaliyet gösteren bir ihtisas derneği. Araştırma yaptığı konulardan biri de Akdeniz fokunun yaşam alanlarının belirlenmesi. Tüm kıyıları tek tek belirlemiş durumda. AFAG Koordinatörü Cem Orkun Kıraç, “Son verilerimize göre Türkiye’de 104- 105 civarında Akdeniz foku var. Bunlardan 10- 15’i Antalya kıyılarında yaşıyor ve ürüyor. 2015 üreme sezonunda Alanya ve falezlerde yavru foklar tespit ettik, fotoğraflarını çektik” diyor.

akdenizfok1

‘SADECE TÜR DEĞİL, KIYI HABİTATI DA KORUNMALI’

Dünyada Akdeniz fokunun yaşadığı 4 ülkeden birinin Türkiye olduğunu ve bunun büyük sorumluluk getirdiğini vurgulayan Kıraç, sözlerine şöyle devam ediyor:

“Karar vericiler sadece türün korunması gerektiğini sanıyor. Oysa yaşam alanları olan kıyı habitatlarının korunması gerektiği yeterince bilinmiyor. Bu canlının varlığını sürdürmesi için bakir kıyılar ve koyların olduğu gibi korunması gerekiyor.”

Bu amaçla bir proje başlattıklarını, Ege ve Akdeniz kıyılarında bakir kalan son kayalık kıyılarda aşırı imarlaşma ve betonlaşma varsa bunu tespit ettiklerini kaydeden Kıraç, “Vukuatlı kıyı alanlarını Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bildirip gerekirse savcılığa da suç duyurusunda bulunuyoruz” diye anlatıyor.

birinci düşmanı koylarda mantar gibi ilerleyen yapılaşma

Akdeniz fokunun neslinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasının birçok nedeni olduğunu belirten Kıraç, bu nedenlerin hiçbirinin doğal olmadığını, hepsinin insan faaliyetleri sonucu olduğunu belirtiyor. Akdeniz fokunun birinci düşmanı koylarda mantar gibi ilerleyen yapılaşma ve bakir kıyıların imara açılması. Kıraç, bir diğer nedenin yasadışı balıkçılık sonucunda denizlerimizde balık, ahtapot ve ıstakoz gibi canlıların ciddi şekilde azalması olduğunu söylüyor. Ve son yıllarda artan mağara dalışlarını da önemli bir neden olarak ekliyor.

akdenizfok

Bodrum, Kaş, Kuşadası, Foça, Fethiye, Alanya ve Kemer bölgelerinde dalarak veya yüzerek fok mağaralarına girildiğini ve bunun büyük sorun olduğunu söyleyen Kıraç, “Antalya falezler ve Alanya’daki mağara dalışları ve teknelerin mağaralara girmesi büyük sorun. Alanya’da su altı girişli kıyı mağaralarına sualtı dalışları yapılıyor. Alanya mağara dalışlarının en çok yapıldığı noktalardan biri. Alanya’da en az 7- 8 tane Akdeniz foku mağarası var” diyor. Oysa fokların yaşadığı, yavruladığı, dinlendiği ve beslendikleri alanlar kıyı mağaraları. Dalışlar nedeniyle artık buraları kullanamaz hale gelmişler. Kıraç şöyle anlatıyor:

Turistik dalışlar fokları yerlerinden ediyor

“Önce tekneler ve yüzerek girilebilen su üstü girişli mağaralar ve daha sonra dalış firmaları tarafından mağara dalışı veya fok gösterme adı altında turist daldırılan sualtı girişli mağaralar gitgide foklar tarafından terk edilmektedir. Kanunen yasak olmasına karşın bilerek veya bilmeyerek pek çok dalış firması özellikle Bodrum, Marmaris, Fethiye, Kaş ve Alanya civarında fok mağaralarına turistik dalışlar yaptırmakta ve bu konuda hiçbir uyarı almamaktadır. Ancak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen Su Ürünleri Tebliği’nce 1991’den bu yana fokların yaşadığı mağaralarda ışık kullanmak, her türlü vasıta ile dalış yapmak ve amatör su ürünleri avcılığı yapmak yasak. Gerçek bir deniz sever ve doğa korumacı olarak, zaten etik davranış kuralları çerçevesinde Akdeniz foklarını yaşadıkları bu son sığınaklarda rahatsız etmememiz gerekiyor.”

 

Kaynak: DHA