Türkiye Suriyelilerin ve Kürtlerin haklarını ihlal etmekle suçlanıyor

Türkiye, güvenlik güçlerinin güneydoğudaki Kürtlerin ve ülkeye girmeye çalışan Suriyelilerin insan haklarını ihlal ettiği iddiasıyla geçtiğimiz salı günü inceleme altına alındı ve iki kuruluşa inceleme çağrısı yapıldı. İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) Türk güvenlik güçlerinin geçtiğimiz iki ay içerisinde ülkeye girmeye çalışan beş Suriyeliyi öldürdüğünü iddia etti ve Türkiye’yi askerler tarafından uygulanan aşırı […]

Türkiye, güvenlik güçlerinin güneydoğudaki Kürtlerin ve ülkeye girmeye çalışan Suriyelilerin insan haklarını ihlal ettiği iddiasıyla geçtiğimiz salı günü inceleme altına alındı ve iki kuruluşa inceleme çağrısı yapıldı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) Türk güvenlik güçlerinin geçtiğimiz iki ay içerisinde ülkeye girmeye çalışan beş Suriyeliyi öldürdüğünü iddia etti ve Türkiye’yi askerler tarafından uygulanan aşırı güç iddiasını incelemeye çağırdı. Ayrıca, BM insan hakları şefi Türkiye’ye, araştırmacıların Türk güvenlik güçleri tarafından işlenen ihlal suçlamalarını derinlemesine incelemesi için izin vermesi çağrısı yaptı.

Merkezi New York’ta bulunan İnsan Hakları İzleme Örgütü sığınmacıları ve en az bir kaçakçıyı vurma ve dövme gerekçesiyle güvenlik güçlerini suçladı. Örgüt, geçtiğimiz mart ve nisan aylarında içlerinde bir çocuğun da olduğu beş mültecinin öldürüldüğünü ve 14 mültecinin de yaralandığını bildirdi.

Türkiye İçişleri Bakanlığı yetkilileri İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından iddia edilen olayları yalanladı ve 2.7 milyon Suriyeli mülteci barındıran Türkiye’nin mültecileri vurmadığını vurguladı. Açıklamayı yapan yetkilinin ismi, devlet memurlarının izinsiz olarak gazetecilere açıklama yapma gerekçesiyle men edilebilmesini sağlayan yasalar gereği gizli tutuluyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü ayrıca, Türk güvenlik güçlerinin Türkiye sınırı yakınlarında bulunan mülteci kampına 13 ve 15 Nisan tarihlerinde yapılan saldırı ardından yerinden edilen binlerce Suriyeli mülteciye engel olduğunu iddia etti ve Türkiye’ye sınırlarını tekrar Suriyeli sığınmacılara açması için çağrı yaptı.

Rapor, Associated Press tarafından bağımsız olarak doğrulanamadı.

Yeni gelenlerin nadir olmasına rağmen Türkiye, göçmenlere karşı açık kapı politikası olduğunu savunuyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü üst düzey mülteci araştırmacısı Gerry Simpson Türkiye’ye karşı yöneltilen iddiaları şu sözlerle yorumladı; “Çatışma ve savaş ortamından kaçan travma geçirmiş erkeklere, kadınlara ve çocuklara ateş etmek gerçekten korkunç.”

BM Cizre’deki bodrumda 100 kişinin yanarak ölmesi raporunu incelemek istiyor

BM insan hakları şefi Zeid Raad al-Hussein, Türkiye’nin güneydoğusunda yapılan güvenlik operasyonları kapsamında askeri araçlardan kadın ve çocukların da dahil olduğu silahsız sivillere kasten ateş açıldığını bildiren raporlar aldığını söyledi. Yapılan güvenlik operasyonları genellikle yasadışı olan Kürdistan İşçi Partisi’nin militanlarının ve gençlerinin aktif olduğu Kürt kasabalarına odaklanıyor.

Zeid Türkiye’nin halkını şiddet eylemlerinden korumakla görevli olduğunu ve güvenlik ya da terörle mücadele operasyonlarına girerken yetkililerin her daim insan haklarına saygılı olmalarının esas olduğu açıklamasını yaptı.

Zeid ayrıca Türkiye hükümetinin BM’nin bölgeyi ziyaret etme ve bilgi toplama amacıyla yaptığı taleplere olumlu bir geri dönüş yapmadığını da açıklamasına ekledi.

Birleşmiş Milletler keyfi tutuklamalar, işkence ve diğer şiddet türlerinden dolayı suçlanan güvenlik güçleri tarafından çevrilmiş olan Cizre’deki bodrum katında sığınan 100 kişinin yanarak ölmesi raporunu incelemek istiyor. BM aynı zamanda yerel halkın kitlesel olarak yurtlarından edilmesinin yanı sıra güvenlik güçlerinin kamusal altyapıların ve özel mülklerin tahrip edilmesi amacıyla aşırı ve orantısız güç kullanımı iddialarını da araştırmak istiyor.

Zeid ayrıca güneydoğuda bulunan birçok diğer ilçenin yüksek güvenlik önlemleri sebebiyle mühürlü kalmış olmasına da dikkat çekti: “2016 yılında, oldukça geniş ve coğrafi olarak erişilebilen bir bölgeden alınan bilgilerin kısıtlı olması hem olağandışı hem de oldukça endişe verici. Bu bilgi gizliliği bölgede neler olduğu hakkındaki şüpheleri de körüklüyor. Bu sebeple BM personelinin, tarafsız gözlemci ve araştırmacıların, sivil toplum örgütlerinin ve gazetecilerin erişimleri için olan çağrımı tekrarlıyorum.”

 

Kaynak: ABC News