Dünya “Sosyal Adalet Günü’nde” Nerede?

Birleşmiş Milletler, 20 Şubat tarihini 2007 yılından günümüze “Dünya Sosyal Adalet Günü” olarak kutluyor. BM bu günde dünyadaki toplumsal adaletsizliklere maruz kalan insanlara dikkat çekmeye çalışmakta. Toplumsal adaletsizliğe ilişkin bu yılki tema ise “Sosyal Adaleti Başarabilmek için Eşitsizlik Açığını Kapatmak” şeklinde. BM verilerine göre gayretlere rağmen en zengin ile en yoksul arasındaki makas gittikçe büyüyor.

Serbest piyasa ekonomisi “sınırlı” kaynakları “etkin” bir şekilde dağıtılabileceği varsayılmaktaydı. Oysa, herhangi bir etik duruş veya normatif yargıdan bağımsız olan konvansiyonel iktisat kârı maksimize etmeye çalışırken dağıtıcı adaleti tesis edemedi. World Data Lab’e göre dünyada yaklaşık 603 milyon 800 bin kişi sefalet içinde yaşıyor. Yoksulluk özellikle Afrika’da yükselmeye devam ederken, küresel eşitsizlik makası giderek açılıyor: Dünyanın en zengin 26 insanının serveti (3,6 milyar dolar) dünya nüfusunun en fakir yarısının servetini kaplayacak kadar hacimli.

Zengin ve Yoksul Makası Gittikçe Açılıyor

1980’lerden bu yana özellikle Kuzey Amerika, Çin, Hindistan, Rusya ve kısmen Avrupa’da “en zengin %1’lik” kesimin milli gelirden aldığı pay hızla yükseldi. Buna karşın Orta Doğu, Sahra altı Afrika ve Brezilya gibi radikal rejimlere sahip ülkeler ve bölgeler nispeten istikrarlı, ancak toplumsal adalette son derece yüksek düzeyde eşitsizliğe sahip bir grafik çizdiler.

World Inequality Lab’a göre aslında Asya’daki hızlı ekonomik büyüme bir çok insanı sefaletten kurtarmış gibi gözükse de gelir paylaşımında büyük pastayı “en zengin %1” elde etti ya da BM’nin ifadesiyle: Çoğu ekonomi büyürken emeğin milli gelirden aldığı pay azaldı, dünyada işgücünün büyük bölümü reel ücret durgunluğu ile karşı karşıya kaldı. Uluslararası toplum ve üye devletlerin kısmi mücadelesi ve sosyal adaleti sağlamadaki gayretlere rağmen, kırılgan dönemlerde insanlar iş gücüne katılım, adil ücret ve makul iş fırsatlar için önemli zorluklarla karşılaştı.

Bu Yıl için Tema “Sosyal Adaleti Başarabilmek için Eşitsizlik Açığını Kapatmak”

Birleşmiş Milletler her yıl 20 Şubat’ta kutlanan “Dünya Sosyal Adalet Günü”nü bu yıl “Sosyal Adaleti Başarabilmek için Eşitsizlik Açığını Kapatmak” temasıyla karşıladı. Barış ve refah içinde bir arada yaşayabilmek için sosyal adaletin temel ilke olduğunu vurgulayan Birleşmiş Milletler; cinsiyet, yaş, ırk, etnik köken, din, kültür nedeniyle karşılaşılan tüm engelleri kaldırdığımızda sosyal adaletin bir derece daha pekiştirilebileceğini vurguluyor.

BM verilerine göre 2008 yılından bu yana istihdam artışı 2000 ve 2007 yılları arasında %0.9 ile karşılaştırıldığında, yılda sadece %0.1 ortalama oldu. Hala çalışanların %60’ından fazlasında herhangi bir iş sözleşmesi bulunmuyor. Ücretli ve maaşlı işçilerin sadece %45’inden daha azı tam zamanlı ve sürekli olarak istihdam edilebiliyorken söz konusu oran giderek düşüyor. Çalışma çağındaki nüfusun büyümesine uyum sağlayabilmek için 2030’a kadar 600 milyon yeni iş alanı oluşturulması gerekirken. 2019 yılına gelindiğinde 212 milyondan fazla insan işsiz kaldı.

Yoksulluğu ve Açlığı Bitirebileceğimiz Bir Kaynak Sıkıntımız Var mı?

Amartya Sen’in Bengal’de kıtlık üzerine yaptığı araştırmada kıtlığın kaynak eksikliğine değil karar vericilerin basiretsiz politikaları ve kaynakların eşit bir şekilde dağıtılmadığına bağlı olduğunu ifade ediyor. Sen’e göre kıtlığın zemininde düşük ücretler, işsizlik, gıda fiyatlarındaki artışlar ve dağıtım mekanizmalarındaki yetersizlikler yer alıyor. Bu yönüyle kıtlık doğal değil, insan yapımı bir olgu.

Toplumsal adalet ise bireyle toplum arasında adil ve hakkaniyetli bir ilişki kurmak adına imkânların adil dağılımını gerçekleştirebilme meselesiyken; rakamlar dünyanın adil bir dağıtımı henüz gerçekleştiremediğini gösteriyor. Nelson Mandela’nın ifade ettiği üzere yoksulluk, adaletsizlik ve “Gayrı Safi Eşitsizlik” varlığını sürdürmeye devam ettikçe, hiç kimse gerçek manada rahat edemeyecek.

Kaynaklar

“2020 Theme: ‘Closing the Inequalities Gap to Achieve Social Justice’”, United Nations, 20.02.2020.

Global Inequeality, Inequality, 20.02.2020.

World Data Lab

İlgili Yazılar

Tüm Haberler