Ermenistan`ın tarihi başkenti Ani`nin bin yıllık hikayesi Türkçe`de

28 Aralık 2015
Satenik Usta ve Anahid Hazaryan, Başrahip Krikor Balakyan tarafından kaleme alınan ve 1910 tarihinde yayınlanan “Ani Harabeleri” isimli Ermenice kitabı “Geçmişin Yorgun Tanıkları Ani Harabeleri” adıyla Türkçe’ye çevirdi. Agos gazetesinde yer alan habere göre, “Paros Yayıncılık” tarafından yayınlanan kitabın tanıtım toplantısında konuşan Satenik Usta, “Ani’ye ilk yolculuğumda Kıdemli Başrahip Krikor Balakyan’ın cümleleri de benimle birlikteydi. […]

Satenik Usta ve Anahid Hazaryan, Başrahip Krikor Balakyan tarafından kaleme alınan ve 1910 tarihinde yayınlanan “Ani Harabeleri” isimli Ermenice kitabı “Geçmişin Yorgun Tanıkları Ani Harabeleri” adıyla Türkçe’ye çevirdi.

Agos gazetesinde yer alan habere göre, “Paros Yayıncılık” tarafından yayınlanan kitabın tanıtım toplantısında konuşan Satenik Usta, “Ani’ye ilk yolculuğumda Kıdemli Başrahip Krikor Balakyan’ın cümleleri de benimle birlikteydi. Daha sonra ise Amerikalı yazar Peter Balakian beni buldu, Ani’nin yaralı taşlarını birlikte inceledik. Balakian bu kitabı İngilizceye çevirmeye başladığından bahsedince, ben de ona bir arkadaşımla yıllardır bu konuda yürüttüğümüz çalışmalardan söz ettim. Kitap, Ara Güler’in değerli koleksiyonlarından elde ettiğimiz fotoğraflarla, yararlandığımız gravürlerle zenginleşti. Restorasyon uzmanı İsmail Yavuz Özkaya’nın çalışmalarını anlattığı bir toplantıda, ‘Ani’yi bir gördüm, âşık oldum’ dediğini duydum; onun bu içten ifadesi de yüreğimdeki Ani düşkünlüğünün ana başlığı oldu” dedi.

Ani Harabeleri hakkında, “Ortaçağ Ermeni mimarisinin, zorlu badireler aşarak yerle yeksan olsa da günümüze ulaşmayı başaran onurlu tanıkların ortak adı” diyen Satenik Usta, ağıtlar konusu olan Ani’nin bu sayede yas konularından kurtarıldığını ifade etti. Ani’de restorasyon çalışmalarını yürüten yüksek mimar ve restorasyon uzmanı İsmail Yavuz Özkaya da şehrin kuruluşundan günümüze kadar tarihini içeren kitaba değinerek, bilimsel araştırmalar ve kazılarla Ani’yi keşfeden Nicholas Marr ve ekibinin, 1917’ye dek devam eden çalışmalarının öneminin altını çizdi.