AÇEV’in “Babayım” Kampanyası Babaları Değişime Çağırıyor

16 Haziran 2021
Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV), Babalar Günü için yürüttüğü “Babayım” kampanyasıyla çocukların gelişimlerinin desteklenmesi ve güvende olmaları için babaların rolüne dikkat çekiyor. Erken yaşta evliliklerin çocukların fiziksel, duygusal, sosyal ve zihinsel gelişimlerini olumsuz etkilediğine işaret eden AÇEV Babalık Çalışmaları Direktörü Hasan Deniz, “Çocukların bütüncül iyilik haline yönelik uygun ortamların yaratılması için babaları desteklemeyi ve onlarla iş birliği içinde olmayı çok önemsiyoruz. Babalar Günü’nde tüm babaları çocuklarının yanında olmaya ve onları destekleyecek güvenli ortamı yaratmaya davet ediyoruz” diyor.

Hasan DenizAnne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV), Babalar Günü’nde çocuk yaşta, erken ve zorla evliliklerin önlenmesi için babalara sesleniyor. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) desteği ile sürdürdüğü Çocuk Yaşta, Erken ve/ya Zorla Evliliklerin Önlenmesi için Babaların ve Toplumun Desteklenmesi Programı kapsamında çalışmalarını sürdüren Vakıf, “Babayım” kampanyası ile babalık rollerinde dönüşüm sağlamayı hedefliyor.

Babalar Günü’nde çocuğunun ihtiyaçlarına duyarlı, erken yaşta evliliğin risklerini bilen ve çocuğunun geleceğine sahip çıkan babaların önemini vurgulamak istediklerini ifade eden Babalık Çalışmaları Direktörü Hasan Deniz şunları söyledi:

“Türkiye’de her 10 kız çocuğundan 1’i nişanlanma, evlenme, hamile kalma ya da anne olma nedenleriyle eğitim hayatını terk etmek zorunda kalıyor. 2018’de gerçekleştirilen bir araştırmaya göre çocuk yaşta evlenmiş 20-24 yaş grubundaki kadınların yüzde 54’ü ilk doğumlarını 18-19 yaşlarında, yüzde 33’ü 15-17 yaşında yapmış. İstenmeyen gebeliklerle henüz kendisi çocuk olan bireyin annelik sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalması kalıcı sağlık sorunlarına ve psikolojik sorunlara yol açmanın yanı sıra, anne-çocuk ölümü riskini de artırıyor. Çocukların bütüncül iyilik haline yönelik uygun ortamların yaratılması için babaları desteklemeyi ve onlarla iş birliği içinde olmayı çok önemsiyoruz. Çünkü babaların çocuklarıyla geçirdikleri zaman ve kurdukları ilişkinin, çocukların hem zihinsel ve fiziksel gelişimini hem de sosyal ve duygusal kapasitesini etkilediğini biliyoruz. AÇEV olarak, bir babanın hayatındaki en önemli rolün babalık olduğunu savunuyoruz ve “Babayım” kampanyası ile bunun önemini vurgulamak istiyoruz. Babalar Günü’nde tüm babaları çocuklarının yanında olmaya ve onları destekleyecek güvenli ortamı yaratmaya davet ediyoruz.”

“Babayım, Çocuğumu Erken Yaşta Evlendirmem!”

1996 yılından beri 3-6 ve 7-11 yaş dönemi çocukları olan babaların eğitim almasına imkân tanıyan Baba Destek Programı ile bugüne kadar 60 binden fazla babaya ulaşan AÇEV, “Babayım” kampanyası ile bu sayıyı artırmayı hedefliyor. Kampanya kapsamında yürütülen iletişim çalışmaları ile erken evliliklerin önlenmesi, çocukların istismardan korunması, şiddetsiz ve huzurlu bir ev ortamı sağlanması, çocukların eğitime devam etmesi gibi konularda babaların sorumluluklarına dikkat çekiliyor.

Erkeklerin babalık sorumluluklarıyla ilgili algısına da değinen Deniz, “Babalık Araştırması’na göre, Türkiye’de babaların yüzde 91’i çocuk bakımında birincil sorumlunun anne olduğuna inanıyor; yüzde 51’i çocuklarını hiç tuvalete götürmediğini, yüzde 36’sı çocuğunun altını hiç değiştirmediğini, yüzde 35’i ise hiçbir zaman tırnaklarını kesmediğini söylüyor. Biz eğitimlerle bu algıyı değiştirmeyi hedefliyoruz” dedi.

18 İlde 1.250 Babaya Eğitim Verildi

AÇEV Çocuk Yaşta, Erken ve/ya Zorla Evliliklerin Önlenmesi için Babaların ve Toplumun Desteklenmesi Programı kapsamında 2019’dan bu yana Erkeklere Yönelik Bilgilendirme ve Farkındalık Toplantıları ve Toplum Bilgilendirme Seminerleri’ni düzenliyor. Ankara, Urfa, İstanbul, İzmir, Gaziantep, Van, Adana, Antalya, Osmaniye, Kocaeli, Bursa, Hatay, Mardin, Manisa, Eskişehir, Mersin, Samsun ve Diyarbakır olmak üzere 18 ilde düzenlenen seminerlerle 1.250’ye yakın babaya ulaşıldı. Çocuk yaşta erken ve zorla evliliklerin bireysel ve toplumsal etkileri, hukuki karşılıkları ve önleme yolları konusunda bilinçlendirmeyi hedefleyen etkinlikler hem yerel düzeyde bilgi ve farkındalığın arttırılması hem de yeterli bir toplumsal katılım modeli oluşturulması amaçlanıyor.