Pandemide Kadın Sağlık Çalışanı Olmak:
Mesleki ve Ev İçi Tükenmişlik Riski Artan Kilit Grup

Avrupa Birliği Sivil Düşün Programı desteği ile Yüksek Hemşire Emine Gültekin tarafından hazırlanan “Pandemide Kadın Sağlık Çalışanı Olmak” aldı çalışma kapsamında bir bilgi notu ile "Nereden Başlasak" adlı podcast serisi yer alıyor. Çalışmada, kadın sağlık çalışanlarının salgın sürecinden kilit grup haline geldikleri kaydediliyor ve toplumsal cinsiyete duyarlı politika tedbirlerinin alınması gerektiğine işaret edilerek karar vericilere öneriler sıralanıyor.

Pandemide çalışan kadın sağlık çalışanlarının toplumsal cinsiyet eşitsizliği bağlamında maruz kaldıkları uygulamaları görünür kılmak, kadın sağlık çalışanlarının ihtiyaç ve beklentilerini analiz edilerek sağlık hizmetlerinde hak temelli bir dönüşümün sağlanmasına katkıda bulunmak amacıyla hazırlanan çalışmada, sağlık çalışanlarının tümü açısından çalışma koşullarında kayda değer şekilde değişimler olduğu, çalışanların bu süreçte tükenmişlik duygusunu yoğun olarak yaşadıkları belirtiliyor. Kadın sağlık çalışanlarının ise pandemiden ciddi boyutta olumsuz etkilenerek kilit grup haline geldikleri kaydedilen metinde, toplumsal cinsiyete duyarlı politika tedbirlerinin alınması gerektiğine işaret ediliyor ve bu kapsamda öneriler sıralanıyor.

Pandemide Sağlık Çalışanı Olmak adlı çalışmada, pandemi sürecinden dünya ve Türkiye’de yaşanan gelişmeler sağlık çalışanları açısından ele alınıyor ve özellikle kadın sağlık çalışanlarının salgından çok daha olumsuz etkilendiklerine dikkat çekiliyor. Sağlık çalışanlarına yöneltilen sorular üzerinden ulaşılan bulgular çerçevesinde karar vericilere önerilerin de yer aldığı araştırma, özellikle mesleklerini icra ederken çok sayıda riskle karşı karşıya kalan ve pandemide mesleki ve ev için tükenmişlik riski artan kadın sağlık çalışanlarının, mesleki görünürlüğünün ve farkındalığın artırılmasının önemine vurgu yapılıyor.

Dünya Sağlık Örgütü’nün 191 ülkede elde ettiği ve içerisinde Türkiye’nin de bulunduğu 2020 yılının Nisan ayında yayınlanan 2020 Hemşire Durum Raporu’na göre, hemşire işgücünün % 80’inin kadınlar oluşturuyor. Dünyada toplam sağlık iş gücünün %70’inin kadınlarda oluştuğunu tespit eden Uluslararası Çalışma Örgütü verileri de dikkate alındığında, cinsiyetleri nedeniyle kırılgan grupta yer alan kadınların anne ve eş gibi misyonları nedeniyle pandemide çifte yük altına girdikleri belirtiliyor. Kadın sağlık çalışanlarının iş ve aile sorumluluklarını pandemide dengelemeye çalışmak zorunda kalması, sosyal hayatta, özlük haklarında, çalışma ortamında ve koşullarında zihinsel ve duygusal tükenmişliklerini derinleştirdiği kaydediliyor. Yanı sıra kadın sağlık çalışanlarının izinlerin iptal edilmesi nedeniyle bedensel ve ruhsal olarak yaşadıkları çöküşü hızlandırdığı; fazla mesai, pandemi servisinde aktif görev almak, güvencesiz çalışma koşulları, düşük ücretler, psikolojik yıldırma gibi unsurların evde bakıma muhtaç durumda olan çocuk ya da hasta-yaşlı aile ferdi olan kadın sağlık çalışanları üzerinde yarattığı baskıya dikkat çekiliyor.

Pandemide Kadın Sağlık Çalışanı Olmak Emine Gültekin

Çalışmanın “Karar Vericilere Öneriler” kısmında, ulaşılan bulgular çerçevesinde acil durum ya da afet gibi kriz durumlarında uygulanmak üzere tüm süreçlerin iş akış şemalarının, prosedür ve talimatların hazırlanması ve planlama süreçlerinde sağlık çalışanlarından temsilcilerin seçilerek karar süreçlerine katılması gerektiği belirtiliyor.

“Pandemide Kadın Sağlık Çalışanı Olmak” projesi kapsamında Emine Gültekin ayrıca “Nereden Başlasak” adlı podcast serisi de hazırladı. Serinin ilk bölümü  “COVID-19 Tanısı Almak ve Sonrası Yaşanılanlar” ” konulu bölüm yayınlandı.

“Pandemide Kadın Sağlık Çalışanı Olmak” çalışmasına buradan ulaşabilirsiniz. Projeye destek olmak ve mesajlarını yaygınlaştırmak için projenin Instagram hesabını takip edebilirsiniz.