“Toplumsal Hafızayı Resmi Söylemin Tekilliğinden Çıkarmak İstedik”

Press in Arrest Genel Yayın Yönetmeni Onur Burçak Belli, gazeteci yargılamalarının izlenmesiyle oluşturulan veri tabanının hedeflerinden birinin "Toplumsal hafızayı resmi söylemin tekilliğinden çıkarmak" olduğunu söylüyor.

Press in ArrestTürkiye’deki gazeteci yargılamalarını izleme, belgeleme ve hafızalaştırma çalışması olan Press in Arrest oluşturduğu veri tabanını online bir panelle tanıttı. Gazeteci Selin Girit’in yönettiği panelde; projenin çıkış noktasını ve kapsamını anlatan Onur Burçak Belli, doğru bilgiye erişimin toplumsal hafızanın doğru oluşmasındaki önemine vurgu yaptı. Gazeteci yargılamalarına dair nesnel bilginin, veri temelli olarak ulaşılabilir kılınmasının ve resmi söylemin tekilliğinden kurtulmasına destek sağlamak amacıyla yola çıktıklarını belirten Belli, “Bu kayıt tutma işi doğru hafızaya destek olsun istedik. Hem gazeteci yargılamalarının arkasında gerçekten ne olduğunu tarif edebilelim, hem de mevcut sistemik arızaları inceleyebilecek bir veriye sahip olalım. Ve bunu doğru yöntemlerle yapacak göstergeleri belirleyebilelim. Yarattığımız izleme stratejisi öyle bir model olsun ki bu bundan sonra Türkiye’de insan hakları uygulamalarına dair, demokratik meselelerin antidemokratik şekilde geliştiği alanlara dair sorunun nerede olduğunu bulup teşhis edebilelim. Bu da ancak veritabanı ile mümkün olabilir. O yüzden de bir veri tabanı oluşturduk” dedi.

“Göstergelere Dayalı Stratejik İzleme Hayati Önemde”

Veri tabanının oluşturulma yöntemleriyle ilgili de bilgi veren Belli, açık kaynaklar üzerinden gittiklerini ve güncel-politik tartışmalara girmeden, dosyasına ulaşabildikleri tüm gazeteci yargılamalarını takip ettiklerini ifade etti: “Açık kaynaklardan ulaştığımız isimlerin hepsinin dava dosyalarına, avukatlarına ve kendilerine ulaştık. Eğer hapistelerse ailelerine ulaşmaya çalıştık. Sonra dava dosyalarını teker teker okuduk. Bu verinin açık hale gelmesini istedik. Dolayısıyla kendimiz teyit edebildiğimiz, çalışabildiğimiz, özetini çıkarabileceğimiz tüm veriyi ve bilgiyi bir yerde toplamak istedik. Böylece herkesin anlayabileceği şekilde gazetecilerin hangi konulardan yargılandığı, haklarında hangi sebeplerle dava açıldığı verisi bir araya getirilmiş oldu.”

Türkiye’de insan hakları alanındaki izlemelerin strateji ve sistematik içinde yapılabilmesini kolaylaştırabilecek bir model oluşturmak için projeyi yürüttüklerini belirten Burçak Belli, “Bir izleme sistemi, bir izleme stratejisi kurduk. O göstergeleri alıp diyelim ki insan hakları savunucularının yargılanmasına koyabiliriz. Yeni göstergeleri insan hakları standartları içerisinden, mevzuatlar içerisinden, sözleşmeler içerisinden belirleyip o göstergeleri üzerinden aynı şekilde orayı da izleyebiliriz ve oradaki eğilimleri tespit edilebilir hale gelebiliriz. Tüm bunları bu izleme veritabanı modeli sayesinde sistematik olarak yapabiliriz. Türkiye’de insan hakları alanında bu türlü veriye dayalı, sistematik izlemelere büyük ihtiyaç var” dedi. Veri tabanını önümüzdeki yıl tüm kullanıcılara açmayı da hedeflediklerini kaydeden Belli, “Bundan sonra bu model üzerinden maden meselesini de izleyebilirsiniz; aynı şekilde aynı kurgu, anahtar kodlarıyla, göstergelerle. Ya da baraj inşaatları etrafındaki çevresel ve toplumsal sorunları da izleyebilirsiniz, iklim değişikliğinin sosyal adalete etkisini de izleyebilirsiniz. Yani aklınıza gelebilecek tüm hayati insan hakları konularında sistematik izleme yapabilecek hale gelebiliriz. Bilgiye erişimi de kolaylaştıran bir şey yapmış oluyoruz. Sistematik izleme ile beraber kurgunun nasıl işlemesi gerektiğini de bilgilendirebilecek, yeni politikaların nasıl belirlenmesi gerektiğini de bilgilendirebilecek, savunuculuk yapan kurum kuruluşları için altlık oluşturabilecek bir şey yaratmış olduk. Bir veri zemini yaratmış olduk aslında. Bu model ile beraber artık tekil söylem diye bir şey olmak zorunda değil,”  diye konuştu.