Hak Savunucuları Somut Adım Bekliyor

Dün açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı’nı Sivil Sayfalar için değerlendiren Eşitlik İzleme Kadın Grubu’ndan Hülya Gülbahar, Hak İnisiyatifi’nden Mehmet Arif Koçer ve Uluslararası Af Örgütü’nden Tarık Beyhan, eylem planında vurgu yapılan AİHM kararları başta olmak üzere iç hukukta yeterli maddeler olduğunu hatırlatarak, inandırıcılık için somut adımların atılmasının gerekliliğine işaret ediyor.

insan hakları eylem planıEylem planının soyutluğunu ve belirsizliğini belirten Af Örgütü Kampanyalar ve İletişim Direktörü Tarık Beyhan, “Bu plana dair söyleyebileceğimiz ilk şey somut adımları görmek istediğimiz.” dedi. Planda AİHM ve AYM kararlarına vurgu yapıldığını hatırlatan Beyhan, “Hükümetin bu kararlara derhal uyulmasına dair çağrıda bulunmasını bekleriz. Bu eylem planına dair hükümete detaylı şekilde görüş verdik. Hatta eylem planı açıklanmadan önce bunu tekrar hatırlattık. İfade, toplanma, örgütlenme, basın özgürlüğü gibi temel bazı özgürlükler sistematik olarak ihlal ediliyor. Bunların tamamen ortadan kalktığını görmek isteriz.” Diye konuştu.

Tarık Beyhan
Tarık Beyhan

Osman Kavala, Ahmet Altan başta olmak üzere uzun tutuklamalara vurgu yapan Beyhan, “Bunların derhal son bulduğunu görmek isteriz. Terör tanımının muğlaklığının ortadan kaldırılmasını ve muhalifleri sindirmek için terör suçlamalarının yöneltilmesinden vazgeçilmesini bekleriz. En önemlisi, insan hakları insan seçmez. Hangi hakların ne şekilde, ne nedenle kısıtlanabileceği uluslararası hukukta ve standartlarda bellidir. Bu ülke sınırları içerisinde herkesin aynı seviyede haklar ve özgürlüklerden yararlanabildiğini hemen görmek isteriz. Bu plan bir iyi niyet bildirimi gibi gözüküyor. Fakat biz uygulamaları görmek istiyoruz.” Diye konuştu.

“Samimiyet Sözü Edilen Kavramların Hayata Geçirilmesini Gerektirir”
Hülya Gökbahar
Hülya Gülbahar

Eşitlik İzleme Kadın Grubu’ndan Hülya Gülbahar, eylem planıyla gündelik hayattaki uygulamaların uyuşmadığına vurgu yapıyor. Planın yeni bir anayasaya giden yola vurgu yaptığını da hatırlatan Gülbahar, “Anayasayı uygulamayanlar anayasa yapamaz. Bu nedenle baş hukuk danışmanının ‘AİHM kararları bağlayıcı değil’ dediği koşullarda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM kararlarına vurgu yapan bir eylem planını hiçbir inandırıcılığı yok. Yapılacağı iddia edilenlerin yapılması için su anda hukuki engel yok, samimiyet söz edilen kavramların derhal hayata geçirilmesini gerektirir.” dedi.

Eylem planındaki kadına şiddetle ilgili maddeleri de yorumlayan Hülya Gülbahar, 6284 nolu yasaya olan vurgunun önemli olduğunu ancak iktidarın yasayı fiilen uygulanamaz hale getirdiğini de hatırlatıyor. Şiddete maruz kalan kadınlara avukat için özel bir yasa çıkarılmasına gerek olmadığını belirten Gülbahar, “Kadın örgütlerinin, kadın cinayetleri dahil kadınların mağdur edildiği davalara müdahil olma taleplerinin reddedildiği koşullarda bu vaat de gerçekçi görülmüyor.” Dedi. Gülbahar, eylem planında kadına şiddet noktasındaki en önemli uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’ne vurgu yapılmayışına da işaret ederek, “Kadına karşı şiddetle mücadele edilecekse; İstanbul Sözleşmesi ve 6284 nolu yasanın etkin biçimde uygulanması, yasaların öngördüğü şiddet hattı, sığınaklar ve cinsel şiddet kriz merkezlerinin derhal yeterli sayıda açılması gerekir. “ dedi.

“İktidar Yanlışlarıyla Yüzleşmeli”
Mehmet Arif Koçer
Mehmet Arif Koçer

Hak İnisiyatifi Derneği Genel Başkanı Mehmet Arif Koçer de eylem planının somut adımlar içermediğini belirterek, “Kağıt üzerinde çok şık görünüyor, ama ne yazık ki, OHAL dönemi yıkımını düzeltmeye dönük hiçbir somut adım atılmazken, bu planın inandırıcılığı bulunmamaktadır. İnandırıcılık isteniyor ise, önce yaptıkları yanlışlar ile iktidar yüzleşmeli, kamuoyuna bunları açıklamalıdır. Ancak o zaman beyaz sayfa açılabilir.” Diye konuştu.

Yargı üzerindeki siyasi baskının kaldırılması gerektiğini de savunan Koçer, “Yargının yürütmeden gerçekten bağımsızlığı hayata geçirilmelidir. Yargı siyasi muhaliflerden intikam alma aracına dönüştürülmemeli, davalara ilişkin beyanat vermekten vazgeçilmeli, tüm tutuklu ve mahkûmların faydalanacağı genel af çıkartılmalıdır. Toplumsal barışın ilk adımı bu olacaktır.” Dedi.