“Kriz Dönemlerinde Doğru Bilgiye Erişim, Teyitli İçeriklerin Takip ve Yaygınlaştırılmasıyla Mümkün”

Deprem gibi kriz dönemlerinde doğru bilgiye erişimin önemini Teyit ve Referandom ekibiyle konuştuk. Teyit’ten Alican Acanerler ve Referandom’dan İlteber Uçar, deprem ve pandemi gibi kriz dönemlerinde yayılması kolaylaşan yanlış bilginin, şüphe kasının çalıştırılması, hazırlanan teyitli içeriklerin takibi ve yaygınlaştırılması ile önlenebileceğini söylüyor.

“AK Parti İktidarında TBMM’de Depremle İlgili Verilen Araştırma Önergeleri” başlıklı ortak bir çalışma yayınlayan Teyit ve Referandom, son 17 yılda TBMM’de deprem konusunda verilen 96 araştırma önergesinden 17’sinin kabul edildiğini; olağan zamanlarda unutulan deprem konusunda Meclise verilen bu önergelerin daha çok vergi ile ilgili olduğunu tespit etti.

Toplumun doğru bilgiye ulaşmasını sağlamak için çalışan Teyit, yaygın bilinen yanlışlar, sosyal medyada gündem olan şüpheli bilgiler ve şehir efsaneleri dahil birçok alanda doğrulama yapıyor. Kamuoyunun çevrimiçi platformlarda hangi bilginin doğru, hangisinin yanlış olduğunu öğrenmesini sağlıyor.

Genç bir ekip olan Referandom ise Türkiye’de siyasi gündemi belirleyen önerge ve kanun tekliflerini, canlı yayından izleyerek, tutanakları inceleyerek, bunlardan kısa özetler hazırlıyor; siyasi gündemin takibini kolaylaştırıyor. Referandom spekülasyonlara ve dayanağı olmayan iddialara yer vermiyor; kamuoyuna doğru ve tarafsız bilgiyi erişilebilir kılmaya çalışıyor.

Teyit ve Referandom’un ortak çalışması üzerinden deprem gibi afet-kriz dönemlerinde doğru bilgiye erişimde her iki kurumun üstlendiği rol ve yurttaşların bu konuda yapabileceklerine dair sorularımızı Teyit ekibinden Alican Acanerler ve Referandom ekibinden İlteber Uçar yanıtladı.

Olağan Zamanlarda Unutulan Deprem Gerçeği

“AK Parti İktidarında TBMM’de Depremle İlgili Verilen Araştırma Önergeleri” adlı  ortak çalışmanızda, 17 yıllık sürede deprem hakkında verilen 96 araştırma önergesinden 17’sinin kabul edilmesi, ne anlama geliyor ?

Teyit Teyit: Yazının genelinde üzerinde durmaya çalıştığımız noktalardan biri, depremlerle ilgili önergelerin hep ülkede yaşanan önemli büyüklükte bir depremin ardından gündeme gelmesiydi. Belli dönemlerde üzerinde tartışılan ve genel kurulda sık sık tartışılan deprem konusu, olağan zamanlarda unutuluyor. Araştırma bu hakikati vurgulamamıza yardımcı oldu denebilir. Tek dönemde yüzlerce önerge verilebiliyor, bunların hepsini takip etmek çok zor.

Referandom ekibi, karmaşık yasama süreçlerini kolaylaştırıp bir vatandaş olarak kaçırabildiğimiz, haber karmaşası içinde takip edemediğimiz meclis gündemini irdeliyor. Teyit olarak bunlar arasından tek bir başlıktaki önergelerin çıkarıp analiz etmiş olduk. Azlığından ve çokluğundan ziyade, aslında meclisin, partilerin düzenli olarak tutması gereken bir çeteleyi ilk defa biz oluşturup yorumladık denebilir.

Referandom: Birden çok önergenin birbirini tekrar ettiğini görüyoruz. Araştırmada yer verdiğimiz kelime bulutu uygulamasında da depremin en çok “vergi” konusuyla gündeme getirilmek istendiği anlaşılıyor. Ayrı ayrı kabul edilen 16 önergenin içinde birbirini tekrar edenler de var. Burada önemli olanın, önergelerin akıbetini takip etmek. Ancak maalesef sonraki süreçlere dair medyada iz sürmek imkansız. Sayıdan çok, etki önemli denebilir bu yüzden.

Türkiye’de TBMM Deprem Araştırma Komisyonları tarafından çeşitli tarihlerde hazırlanan kapsamlı rapor ve önerilere rağmen, vekiller her deprem sonrası ve diğer dönemlerde de bu raporlarda sıralanan önerilerin iktidarlar tarafından yerine getirilmemesi ve her deprem sonrası yaşanan can ve mal kayıpları; deprem vergileri adı altında toplanan meblağların nereye harcandığına ilişkin bilgiye ulaşılamaması nedenleriyle muhalif parti vekilleri bu konuda önerge vermeye ve meclisi göreve çağırmayı sürdürmüştür.

Yukarıdaki soru sormak amacıyla hazırladığımız iddianın, Teyit ve Referandom ekibi tarafından teyit edilmesi ne kadar zaman alır? Bu iddianın yanıtını bulmak için nasıl bir yol izlenebilir?

Teyit: Teyit’in yasama süreçleri ile ilgili iddiaları incelerken ana kaynağı TBMM’nin internet sitesindeki arama butonları. Orada geçmişten günümüze genel görüşme tutanaklarından araştırma komisyonu raporlarına, eski önerge metinlerinden verilen cevaplara kadar her bilgi mevcut. Ancak site arayüzünden kaynaklı problemler ve zaman zaman karşılaşılan teknik aksaklıklar, derli toplu bir bilgiye ulaşılmasının önünde bir engel oluşturuyor. Bu da ciddi zaman kaygına neden olabiliyor. 

Bununla birlikte yukarıda yer verdiğiniz iddianın Teyit’in metodolojisine göre doğrulama sürecine tabi tutulması çok da mümkün değil. Çünkü yorum içeriyor, yani bir “varsayıma” dayanıyor. Yazıda da aktardığımız gibi, önergeler sonrası hangi gelişmelerin hem iktidar hem de muhalefet tarafından takip edildiği bilgisini takip etmek oldukça zordu. Bir de deprem vergilerinin harcanması konusu bambaşka bir iddiayı içeriyor, ayrıca ele alınması gerekiyor.

Referandom olarak, yurttaşlara bizi yakından takip etmelerini ve bu araştırmaların sadece sonucunu değil, bu araştırmaların arka planlarını veya daha fazlasını paylaştığımız içeriklerimizi de takip etmelerini öneriyoruz.

AK Parti İktidarında TBMM’de Depremle İlgili Verilen Araştırma Önergeleri

AK Parti iktidarında TBMM’de Depremle İlgili Verilen Araştırma Önergeleri adlı çalışmanızda vurguladığınız bir diğer husus, Meclis veri tabanının kullanıcı dostu olmaması ve araştırmayı güçleştirmesi idi. Teyit konusunda uzmanlaşmış iki sosyal girişimin bile siyasi iddiaları teyit etmekte zorlandığı bir ortamda, yurttaşlar doğru bilgiye nasıl ulaşabilirler? Ne önerirsiniz?

Teyit: Teyit, medyada ve sosyal medyada yer alan şüpheli bilgilerin doğruluğunu kontrol ederken, kullanıcıları doğu bilgiye erişim konusunda güçlendirmeyi de amaçlıyor. Bu nedenle de analizlerde kullandığı yöntemleri ayrıntılı olarak aktarıyor. Amacımız bizim kullandığımız yöntemlerin aynılarını izleyen herkesin aynı sonuçları ulaşabilmesi.

Ancak teknik aksaklıklardan dolayı süreçler bazen karmaşıklaşabiliyor. Yönteminiz net ve süreç yönetiminiz iyiyse, birçok iddianın üstesinden gelebiliyorsunuz. Bu araştırmada gördüğümüz gibi, iş birlikleri de kolaylık da sağlıyor. Teyit’in kullandığı yöntemler, kendi yayın ilkeleri ile Uluslararası Doğruluk Kontrolü Ağı’nın (International Fact Checking Network) kıstaslarına uyumlu.

Bunun dışında Teyit sadece yazdığı analizler ve dosya yazılarında değil, “teyitpedia” kategorisinde yer verdiği yazılarla, e-posta bültenleriyle, eğitim paketleriyle, podcastleriyle ve hazırladığı diğer çıktılarla dijital medya okuryazarlığını geliştirmeye çalışıyor. Okuyucular, internet sitesinde yer alan “Yanlış Bilgileri Çürütme Kitabı”, “Doğrulama El Kitabı” gibi Teyit’in Türkçe literatüre kazandırılmasında öncülük ettiği rehber yayınları okuduklarında, Teyit’in çok sevdiği “şüphe kasını” çalıştırmayı alışkanlık haline getirdiklerinde, yanlış bilgi konusunda daha dirayetli oluyor.

Referandom: Biz de Referandom ekibi olarak bu zorluğu çözme konusunda aracı oluyoruz aslında. Yurttaşlar yerine bu işlemi yapıyor ve sonuçları paylaşıyoruz. Bu bilgilere nasıl ulaştığımız da metodoloji dosyamızı herkese açarak paylaşmıştık. Yurttaşlara bizi yakından takip etmelerini ve bu araştırmaların sadece sonucunu değil, bu araştırmaların arka planlarını veya daha fazlasını paylaştığımız içeriklerimizi de takip etmelerini öneriyoruz.

Teyit kendisine gelen ihbarlar ile kendi bulduğu şüpheli bilgileri bir havuzda topluyor. Sonra bunları üç kıstasa göre editöryal bir değerlendirmeden geçiriyor: virallik, önem ve aciliyet.

“Teyitlenen Bilgi Her Zaman İddia Kadar İlgi Görmüyor!”

Teyit ve Refarandom olarak, siyasi konularda ortaya atılan iddialar ve buna karşı doğrulama talepleri toplumda ne kadar karşılık buluyor? Doğrulanan ya da yanlışlanan bir iddianın etkisine dair gözleminiz nedir? Bir iddia yanlışlandığında, ortaya atılan iddia kadar, teyitlenen bilgi merak uyandırıyor ve kabul görüyor mu?

Teyit: Teyit’te yer alan analizlerin bir kısmı zaten takipçiler tarafından gönderilen şüpheli bilgi bildirimlerinden yola çıkarak hazırlanıyor. Yani takipçilerimiz bize, “Bunun doğruluğunu kontrol eder misiniz?” diye bildirim gönderiyorlar. Ancak doğrulama süreci bundan ibaret değil. Teyit kendisine gelen ihbarlar ile, rutin medya ve sosyal medya taraması sırasında kendi bulduğu şüpheli bilgileri bir havuzda topluyor. Sonra bunları üç kıstasa göre editöryal bir değerlendirmeden geçiriyor: virallik, önem ve aciliyet. Bu kıstasları karşılayan iddialar değerlendirmeye alınıyor. Yani seçim keyfi değil, siyasilerle ilgili iddialar da diğerleri gibi aynı değerlendirme sürecine tabi tutuluyor.

Doğrulamanın ne kadar karşılık bulacağı biraz da bu kriterlere bağlı. Eğer konu acil, viral ve merak uyandıran bir niteliğe sahipse, karşılık buluyor. Örneğin bir akşam sosyal medyada yayılan bir şüpheli bilgiyi inceleyip paylaştığımızda “dumanı tüten” bir bilgi olduğu için etkisi güçlü oluyor. Fazla yayılmadan yanlış bilginin önüne geçebiliyor. Ancak her araştırma süreci biricik. Hepsinin yayınlanma süreleri farklı. Bazı analizleri müthiş dikkat çekmeseler de “önem” kriterini karşıladıkları, yani kamu yararı oluşturduğu için kaleme alıyoruz.

Bir de toplumdaki kutuplaşmanın ana hatlarına sirayet eden yanlış bilgiler var. Bunlara karşı taraf hakkında bakış açılarının oluşmasına neden olan yanlış bilgiler denebilir. Örneğin Suriyeliler hakkında yayılan yanlış bilgiler toplumdaki politik kutuplaşmanın bir tarafının temel argümanlarını  oluşturuyor. Bunlarla ilgili hazırladığımız bir içeriğin etkisi daha önemli olabiliyor.

Şu an faaliyetlerini sürdürmekte olan TBMM Deprem Araştırma Komisyonu var. Hem bir yurttaş hem de temsil ettiğiniz kurum adına, Komisyonun çalışmalarını takip ediyor musunuz? Görüş ve önerileriniz olursa, Komisyon’a iletir misiniz?

Teyit: Meclisten geçen bir önergenin etkisini takip etmek, sonrasında yapılanları, eylem planlarını, konuşulanları bilebilmek önemli olan. Bizim de bir gözümüz yazının yayımlanmasının ardından Deprem Araştırma Komisyonu’nun faaliyetlerine çevrilmiş durumda. Bir yurttaş bu konuda yapılan fikri takibin ve daha da önemlisi bir gazeteci olarak, bu konuyu sık sık gündeme getirmenin önemli olduğunu düşünüyorum.

Referandom: Referandom olarak komisyonlar birincil olarak takip ettiğimiz mekanizmalar değildi. Biz de tabii ki zamanla hem kendi anlayışımızdaki hem de yaşanan olayların getirdiği değişiklikler sebebiyle önceliklerimizi veya dikkatimizi verdiğimiz alanları değiştirebiliyoruz. Bu da bizim için çok kritik bir konu ve kesinlikle bu komisyonu ve çalışmalarını daha sık mercek altına almak, bu konuda neler yapıldığını herkese göstermek adına çalışmalar yapmak istiyoruz.