Kaos GL 2020 Medya İzleme Raporu: “LGBTİ+ Düşmanlığı Tesadüf Değil, Organize!”

Kaos GL Derneği, LGBTİ+’ların medyada nasıl yer bulduğuna ilişkin 2020 Medya İzleme Raporu’nu yayınladı. Kaos GL, on üç yıldır medyada LGBTİ+ temsilini mercek altına alıyor. 2020 yılı Medya İzleme Raporu’na göre, Türkiye’de nefret söylemi ve ayrımcı dil oranı % 61; medyada ve siyasette LGBTİ+ düşmanlığı beraber ilerliyor; LGBTİ+’lara organize nefret kampanyaları yükselişte!

Araştırmasını Ali Özbaş’ın yürüttüğü, Medya ve İletişim Program Koordinatörü Yıldız Tar’ın yazdığı Kaos GL Derneği’nin 2020 Medya İzleme Raporu yayınlandı. 11 bölümden oluşan raporda 2020 yılına dair anahtar bulgular ve nefret söylemi oranları, gazete bazlı incelemeler, yıllara göre karşılaştırmalı tablo, ayrımcılık ve nefret söylemi örnekleri, olumlu haber kupürleri, temel kavramlar, sıkça sorulan sorular ve Av. Kerem Dikmen’in hazırladığı ifade özgürlüğü üzerine bilgi notu yer alıyor.

Rapor nefret söylemi ve ayrımcı dili izliyor; ayrıca haber, söyleşi ya da köşe yazılarının gazetenin hangi sayfasında yayınlandığını, kimlerin görüşlerine başvurulduğunu araştırarak yazılı basında LGBTİ+ temsilini gözler önüne seriyor. Yirmiden fazla değişken ile yazılı basını inceleyen araştırma kapsamında 2020 yılında yayınlanan 3476 metin incelendi. Bu metinlerin yaklaşık yüzde 54’ü (1882 metin) ulusal medyada yayınlanırken; yüzde 46’sı (1594 metin) yerel medyadaydı.

 Nefret Söylemi ve Ayrımcı Dil Oranı Yüzde 61!

Araştırma sonuçlarına göre;

  • Yazılı basındaki metinlerin sadece yüzde 39’u (1366) hak haberciliği kapsamında değerlendirilebilir.
  • Bütün metinlerin yarısından fazlasını (yüzde 61) oluşturan 2093 metin ise hak haberciliğine aykırı bulundu.
  • 2020 yılı yazılı basında LGBTİ+ kimlik ve varoluşunun “ahlaksızlık”, “hastalık”, “sapkınlık”, “suç” ve “günah” olarak gösterildiği bir yıl oldu. Yazılı basında ayrımcı dil çok sık bir biçimde kullanıldı. Metinlerin yarısından fazlası ayrımcıydı.
  • Hak haberciliği kapsamında değerlendirilmeyen haberlerin yüzde 98’inde (2048); haber yoluyla cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli hak ihlaline yol açıldı. Haber, ayrımcı bir dille kuruldu ya da nefret söylemi ya da nefret suçu işlendi.
  • Hak ihlali alt kategorilerinde ayrımcı dil, LGBTİ+ kimliklerin suç, hastalık, sapkınlık, ahlaksızlık ya da günah olarak gösterilmesi, nefret söylemi, nefret suçu ve ifade ve örgütlenme özgürlüğünün ihlal edilmesi öne çıkıyor.
  • 2020 yılında 2028 haber, söyleşi ve köşe yazısında LGBTİ+’lar ayrımcı bir dille temsil edildi. Bu, LGBTİ+’ları konu edinen bütün içeriklerin yüzde 58’ini oluşturuyor.
  • Bütün metinlerin yüzde 37’sine tekabül eden 1284 metinde nefret söylemi tespit edildi. 1073 metinde ise LGBTİ+ kişiler ya da dernek, kurum ve kuruluşları hedef gösterilerek nefret suçu işlendi.
  • 1561 metinde (LGBTİ+’ları konu alan metinlerin % 45’i) lezbiyen, gey, biseksüel, trans ya da interseks olmak “suç” gibi gösterildi.
  • 1551 metinde (yaklaşık % 45) LGBTİ+’lar “ahlaksız” olarak işaretlendi.
  • Bu oranlar “sapkınlık”, “hastalık” ve “günah” olarak işaretlenmede ise şöyleydi: “Sapkınlık”: 1529 metin, % 44; “Hastalık”: 1297 metin, % 37;  “Günah”: 1437 metin, % 41
 Kaos GL Derneği 2020 Medya İzleme Raporu“Medyadaki LGBTİ+ Düşmanlığı Tesadüf Değil, Planlı!”

“Medyadaki LGBTİ+ karşıtlığı ve düşmanlığı, tesadüfi değil.” tespiti yapılan raporda, belli dönemlerde kamu otoritelerinin, bakanların, Cumhurbaşkanı’nın ve üst düzey kamu görevlilerinin LGBTİ+’ları hedef alan açıklamalarına paralel bir şekilde medyada çok hızlı bir şekilde düşmanlaştırma politikalarının devreye sokulduğuna dikkat çekiliyor. Buna göre, LGBTİ+’ları düşmanlaştırmak için en çok kullanılan stratejiler arasında itibarsızlaştırma, LGBTİ+ örgütlerini ve LGBTİ+’ları “marjinal”, “toplum dışı unsurlar” olarak gösterme, LGBTİ+’ları gündeme göre “Batı kaynaklı” olarak işaretleyip LGBTİ+ olmanın kendisini dışsal bir meseleye dönüştürme, LGBTİ+’ları bir kutuplaştırma aracına dönüştürme eğilimleri öne çıkıyor.

Medyada, “LGBTİ+ karşıtlığını yayın politikasına dönüştürmüş bir blok ile karşı karşıyayız” denilen raporda, bu sorunlara ilaveten, özellikle son yıllarda “aile” ve “din” kavramları üzerinden soyut karşıtlıkların hem LGBTİ+ karşıtı blok medya hem de Hükümet tarafından farklı vesilelerle gündeme getirildiğini ifade ediliyor.

Toplumdaki LGBTİ+ algısını değiştirmek, LGBTİ+ düşmanlığını ve nefreti yaygınlaştırmak için kamu görevlilerinin açıklama ve uygulamalarının yanı sıra; Hükümet yanlısı medya kurumları da sistematik ve organize karalama kampanyaları düzenliyor. Adeta LGBTİ+’lara karşı ideolojik ve politik bir mücadele yürütülüyor. Bu haliyle, içinden geçtiğimiz süreçte LGBTİ+’ları hedef alan nefret söylemini salt konu hakkında bilgi sahibi olmama ya da hata yapma ile açıklayamayız. Gerek medya izleme çalışmaları gerek kamunun uygulamaları, LGBTİ+ karşıtlığının bilinçli, ideolojik bir tutumun gereği görerek sistematik bir yaklaşım olduğunu gösteriyor.

 Kaos GL Derneği 2020 Medya İzleme RaporuYaygın Basında Durum

Yaygın medyada 2020 yılında LGBTİ+’ların yer aldığı 1882 haber, söyleşi ve köşe yazısı yayınlandı. Yayınladıkları haber, köşe yazısı ve söyleşilerin ayrımcılık, nefret söylemi, önyargı veya LGBTİ+’lara yönelik herhangi bir hak ihlali içerip içermediğine bakılmaksızın LGBTİ+’ları sayfalarına taşıyan ilk 11 gazete şöyleydi:

  • Yeni Akit, 270 metin, yaklaşık yüzde 14
  • Cumhuriyet, 140 metin, yaklaşık yüzde 7
  • BirGün, 129 metin, yaklaşık yüzde 7
  • Gazete Pencere, 105 metin, yaklaşık yüzde 6
  • Milli Gazete, 94 metin, yaklaşık yüzde 5
  • Hürriyet, 93 metin, yaklaşık yüzde 5
  • Evrensel, 78 metin, yaklaşık yüzde 4
  • Yeni Yaşam, 76 metin, yaklaşık yüzde 4
  • Doğru Haber, 73 metin, yaklaşık yüzde 4
  • Milat, 71 metin, yaklaşık yüzde 4
  • Aydınlık, 71 metin, yaklaşık yüzde 4

Rapora göre, Yeni Akit, Mili Gazete, Doğru Haber, Milat ve Aydınlık gazeteleri sene boyunca sürdürdükleri sistematik karalama ve nefret kampanyaları ile LGBTİ+’ları ve LGBTİ+ örgütlerini hedef haline getirdi.

“Yazılı basında LGBTİ+’larla ilgili metinlerin neredeyse yarısında LGBTİ+ örgütlenmeleri hedef gösterildi, LGBTİ+ derneklerinin kapatılması çağrısı yapıldı veya yaygınlaştırıldı, LGBTİ+’ların var olmaları dahi hedef gösterildi ve LGBTİ+’ların ifade özgürlüğüne saldırıldı. Bu durum, LGBTİ+ karşıtlığının artık medyada kemikleşmiş bir hal aldığını gösteriyor.

 Kaos GL Derneği 2020 Medya İzleme RaporuYerel Basında Durum

LGBTİ+ içerikli haber ve köşe yazıları en çok İstanbul’da yayınlanan yerel medya organlarında kendisine yer bulabildi. İstanbul’u Bursa ve Konya takip etti. LGBTİ+’ları sayfalarına taşıyan yerel gazetelerin en çok yayınlandığı 8 il sırasıyla İstanbul, Bursa, Konya, İzmir, Trabzon, Aydın, Ankara ve Sakarya’ydı. Yerel medyada yayınlanan metinlerin sayı ve yüzdeleri şöyle:

  • İstanbul, 147 metin, yaklaşık yüzde 9
  • Bursa, 121 metin, yaklaşık yüzde 8
  • Konya, 107 metin, yaklaşık yüzde 7
  • İzmir, 88 metin, yaklaşık yüzde 5
  • Trabzon, 62 metin, yaklaşık yüzde 4
  • Aydın, 58 metin, yaklaşık yüzde 4
  • Ankara, 51 metin, yaklaşık yüzde 3
  • Sakarya, 48 metin, yaklaşık yüzde 3

Yerel basında en çok içeriğin yayınlandığı iller detaylıca incelendiğinde birçok şehirdeki haberlerin çoğunda LGBTİ+’ların olumsuz bir şekilde tespit edildiği görülüyor. Yerel medyada en çok haberin çıktığı şehir olan İstanbul’daki haberlerin dağılımı incelendiğinde şehirde 2020’de yayınlanan konusu LGBTİ+’lar olan haberlerin çok büyük bir çoğunluğunun ya LGBTİ+’lara yönelik hak ihlali içerdiği ya da önyargıyı yaygınlaştırdığı açığa çıkıyor.

Gündeme Göre LGBTİ+ları Haber Yapma Eğilimi

2020 yılında LGBTİ+’ları konu edinen içeriklerin yüzde 56’sını (1473) haberler oluşturdu. LGBTİ+’lar 1037 köşe yazısında (yüzde 40) yer alırken söyleşi ve röportajlar için bu oran 82 ile yüzde 3’te kaldı. Köşe yazısı ve haberin aksine, öznelerin seslerini daha fazla duyurabilmesini sağlayan söyleşi ve röportajlarda LGBTİ+’lar çok az yer alabildi.

LGBTİ+’ların en çok güncel/gündem sayfalarında haber olması, gazetelerin LGBTİ+ haklarını olumlu ya da olumsuz fark etmeksizin güncel konularla ilintili olarak ele aldığını, kapsamlı bir habercilik pratiğinin gelişmediğini gösteriyor.

Raporun tümüne buradan ulaşabilirsiniz.