Feminist Sözün ve Düşüncenin Yeni Mecrası: Feminist Bellek

Türkiye’de Osmanlı’dan bu yana köklü bir geçmişe sahip olan Feminist hareketin içinden yeni bir mecra çıktı: Feminist Bellek. Türkiye’de feminist mücadelenin giderek daha çok kadına ulaştığı ve feminizme yönelik artan bir merak ve ilginin olduğu tespitinden hareketle Feminist Bellek ekibi, feminist bilgiye erişimi kolaylaştırıyor; okuyucuya feminist tarih içerisinde kaybolmadan ve yüzeysellikten kaçınan bir anlatım biçimi sunuyor.

Feminizmi, ataerkil sistemi göz önünde bulundurarak anlayan, analiz eden ve açıklayan bir bakış açısı, bir politik yaklaşım olarak tanımlayan Feminist Bellek, öncelikle feminist kavramları bir araya getirip kolektif hafızayı canlı tutarak feminist hareketteki ortak kabullerin daha fazla toplumsallaşmasını sağlamayı umuyor. Feminist Bellek’e emek veren pek çok kadın var ; bu kadınlardan Demet Bolat, Yasemin Özgün, Bermal Küçük ve Zehra Akçay sorularımızı yanıtladı.

Feminist Bellek’i dijital kaynak olarak neden oluşturmak istediniz? Bu akademik bir çalışma mı?

Feminist kavramlar, terimler ve feminizmin tarihçesi pek çok kaynakta bir araya getirildi aslında. Ancak Feminist Bellek, feminist birikimin bu topraklardaki yansımalarını ve serüvenini de göz önünde bulundurma derdiyle ortaya çıktı. Yani Feminist Bellek’teki metinler, feminist tartışmaların Türkiye’ye özgü yollarla nasıl dolayımlandığını da anlamaya çalışıyor. Ancak bu, durağan değil, sürekli gelişen ve yaşayan bir birikim. Bu nedenle basılı bir kaynak oluşturmaktansa değişen tartışmalara ve ihtiyaçlara göre yenilenebilecek ve daha kolay erişilebilen bir format seçmeye karar verdik. Dijital bir mecra oluşturmanın bu dinamizmi takip edebilmemizi mümkün kılacağını düşündük. Yazarlarının bir kısmını akademisyenler oluştursa da Feminist Bellek akademik bir proje değil. Feminist Bellek ayaklarını feminist politikaya basan, feminizm ve toplumsal cinsiyet alanına ait teori ve politika açısından temel öneme sahip kavramları ve Türkiye’deki feminizm mücadelesinin temel tartışmalarını feminist bakış açısıyla bir araya getiren bir dijital platform.

Politik Bir Araç Olarak Feminist Bakış Açısı

Bu kavramları bilmek, bize nasıl bir fayda sağlayacak? Kavramların hayatımızdaki karşılığını nasıl anlatırsınız?

Feminist BellekFeminist Bellek, bir yandan feminizm ve toplumsal cinsiyet tartışmaları alanlarına ilgi duyan veya bu alanlarda çalışmalar yapan herkes için güncel, güvenilir ve nitelikli bir kaynak ihtiyacını karşılamayı hedefliyor. Bu önemli, çünkü feminist bir bakış açısına sahip olmanın gündelik yaşantımızdan toplumsal ilişkilere uzanan dünyamızda güçlenmemize, bu dünyayı kadınların ve LGBTİ+’ların yararına değiştirebilmek için mücadele etmemize imkan veren bir politik araç olduğunu düşünüyoruz.

Diğer yandan farklı hatlarda yürütülen feminist ve LGBTİ+ mücadelelerine birbirleriyle ilişki kurmalarını, değip dokunmalarını sağlayacak kavramsal araçlar ve tartışma malzemeleri sunmayı istiyoruz. Başka deyişle bu mücadelelerin kendi özgünlükleriyle birlikte ortak bir geçmiş, bugün ve gelecek tahayyülü içinde tartışabilmelerine katkı sunmayı amaçlıyoruz. Feminist Bellek’in, farklı teorik ve politik yaklaşımlarıyla patriyarkaya karşı yürütülen feminist ve LGBTİ+ mücadeleleri arasında, geçmişten geleceğe köprüler kurabilecek bir etki yaratmasını umuyoruz.

Sizin için feminizm kavramı ne ifade ediyor? En sade-yalın şekilde nasıl tanımlarsınız?

Feminizm farklı konumlardan farklı biçimlerde tanımlanabilecek bir kavram. Yine de diyebiliriz ki temel olarak 2 şeye işaret ediyor: Birincisi toplumsal ilişkileri, kurumları, toplumun temel mekanizmalarını ve güncel gelişmeleri ataerkil sistemi göz önünde bulundurarak anlayan, analiz eden ve açıklayan bir bakış açısı, bir politik yaklaşım. Bir başka deyişle feminizm, içinde yaşadığımız dünyanın nasıl, hangi yollarla özellikle cis ve heteroseksüel erkeklerin yararına yapılandığını ortaya koyuyor.

İkinci olarak feminizm için bu ataerkil dünyayı kadınların ve cinsel yönelimi/cinsiyet kimliği nedeniyle ezilen herkesin yararına değiştirmeye çalışan, bunun için mücadele eden toplumsal bir direniş ve özgürlük hareketinin adı diyebiliriz. Bu, oldukça köklü bir tarihe sahip, dinamik, zamana ve coğrafyaya bağlı olarak çeşitlenen ve çoğalan bir hareket.

Feminizm kavramı Türkiye’de hala kullanılmasından çekinilen hem kadınlar hem erkeklerin olumsuz ifadeler yüklediği bir kavram mı? Toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı feminizm kadar negatif bir karşılık bulmuyor denebilir mi?

Patriyarka Feminist BellekAslında bir yandan özellikle genç kadınlar arasında eşitlik ve özgürlük taleplerinin arttığı, erkek olmanın kendiliğinden değerli bir şey olarak görülmesinin giderek anlamsız ve kabul edilemez hale geldiği bir dönemdeyiz. Bu açıdan feminist değerler ve düşünceler farklı toplumsal kesimlerden ve sınıflardan kadınlar arasında giderek yaygınlaşıyor. Özellikle dijital mecraların da etkisiyle oluyor bu. Öte yandan, belki de feminist talep ve düşüncelerin böyle yaygınlaşması karşısındaki ataerkil panik ve tepkiler nedeniyle feminizm kelimesi daha çok hedef gösteriliyor, tehlikeli görülüyor. Erkekler doğrudan kendi iktidarlarına, bazı kadınlar ise ataerkil pazarlıktaki göreli güçlerine bir tehdit olarak değerlendirebiliyorlar feminizmi. Toplumsal cinsiyet eşitliği ise, her ne kadar özellikle liberal feminizmin ürettiği bir kavram olsa da özellikle 1980’lerden itibaren uluslararası kurumların sıkça kullandığı, bir bakıma el koyduğu bir kavram. Bu açıdan biraz daha az tehditkâr, hatta bazen kullanışlı görülüyor olabilir.

Bilgiye Erişimi Kolaylaştıran, Dinamik Bir Dijital Mecra

Bellek’te yer alan kavram ve yazarları nasıl belirlediniz? Site güncellenebilir, yorumlara açık, interaktif bir site mi olacak?

Feminist teori ve politikanın kapsayıcılığı düşünüldüğünde böyle bir Bellek oluşturmanın keyifli olduğu kadar zorlu bir yolculuk olduğu aşikâr. Feminist Bellek ilk olarak bir grup feminist kadının 2018 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri sırasında oluşturduğu YüzdeÇoğuz adlı bir grupta tartışıldı, orada epey geniş bir kavram listesi oluştu. Daha sonra Feminist Bellek Ekibi olarak bu listelerin üzerinde çalıştık ve ilk 100 başlığı belirledik.

Feminist Bellek EvlilikFeminist Bellek’in yazarları ise yazdıkları kavram/başlık ile ilgili akademik ve/ya politik çalışmalar yapmış, ele aldığı konuyu sade, açıklayıcı ve feminist bir bakışla kaleme alabilecek kişilerden oluşuyor. Ayrıca yazarlar arasında feminist ve LGBTİ+ hareketten olanların yanısıra pek çok Barış Akademisyeni de var. Bu açıdan özellikle üniversitelerden ihraç edilen feminist sözün ve düşüncenin kendisine yer bulacağı yeni bir mecra oluşturduk da diyebiliriz. Feminist Bellek 20 metin ile açılmış olsa da 100’ü aşkın metini yayınlamaya hazır hale getirdik, önümüzdeki haftalar boyunca hepsini sitemizde paylaşacağız. Yeni metinlerin yazılması için de çalışıyoruz. Yani Feminist Bellek dinamik ve güncellenebilir bir dijital mecra olacak.

Sizce bu kavramlar sıklıkla yanlış mı tanımlanıyor? En çok yanlış tanımlanan ya da en olumsuz algıya sahip olan kavramlar hangileri olabilir?  

Feminist Bellek’i sadece kavramların yanlış kullanımlarına müdahale etmek için kurmadık. Öncelikli niyetimiz feminist kavramları bir araya getirip kolektif hafızamızı canlı tutmak, feminist hareketteki ortak kabullerin daha fazla toplumsallaşmasını sağlamak oldu. Tabii, feministlerin gündemindeki kavramların yer yer kasıtlı olarak yanlış kullanıldığını veya çarpıtıldığını da görebiliyoruz. Örneğin, siyasi iktidar tarafından bilinçli olarak içinin boşaltıldığı bazı kavramlar ve ilkeler var. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin toplumsal cinsiyet adaletine dönüştürülmesi bunlardan bir tanesi.

Öte yandan, geniş anlamıyla toplumsal muhalefetin feminist kavramlara yeterince aşina olmadan tartışmalara girdiği durumlar da söz konusu olabiliyor. Ayrıca bazı kavramlar veya ilkeler feminizmle doğrudan ya da dolaylı temas içinde olan çevreler içinde hala tartışmalı veya netleştirilmemiş. Feminist Bellek hem bu tartışmaların giderek müşterekleşmesine mütevazi bir katkı sunmayı hem de iktidar cephesinin kasıtlı çarpıtmalarına karşı yürütülen mücadelelere destek olmayı amaçlıyor.

Feminist Mücadele Giderek Daha Çok Kadına Ulaşıyor!

Genel olarak bu kavramlara ilişkin merak ve ilgi olduğu söylenebilir mi? Kadınların ve tabii erkeklerin Feminist Bellek’te yer alan kavramları merak etmeleri ve doğru karşılıkları ile bilmeleri nasıl sağlanabilir?

Feminist Bellek Görünmeyen EmekTürkiye’de feminist mücadele giderek daha çok kadına ulaşıyor. Feminist kavramların, geniş muhalif çevrelerde, hatta ana akım medyada bile çok daha fazla kullanılmaya başlandığını görüyoruz. Bu, feminizme yönelik artan bir merak ve ilginin olduğunu gösteriyor. Fakat insanlar zaman zaman feminist bilgiye nasıl erişebileceklerini bilemeyebiliyorlar. Bazen de bu “hızlandırılmış çağ”da merak ettikleri konuları geniş hacimli kitaplardan detaylı bir şekilde okuyabilecek zamanı bulamayabiliyorlar. Feminist Bellek okuyucuya derin feminist tarih içerisinde kaybolmadan, ancak tarihinden koparılıp birkaç cümleye indirgenmiş bir yüzeysellikten de kaçınan bir anlatım biçimi sunuyor. Ayrıca, sitedeki yazıların birbirine hiper linklerle bağlantı veren yapısı Bellek’teki başlıkların birbirinden izole ve bağlamsız kalmasının da önüne geçiyor. Sitenin bu yapısı aynı zamanda okumayı kolaylaştıran ve teşvik eden bir imkân sağlıyor.

Feminizm ve kadın hareketleri, pandemi de dahil en elverişsiz koşullarda bile sokakla bağını kesmeyen, aynı zamanda dijital mecralarda da dinamizmi canlı olan bir hareket.

Son yıllarda Metoo hareketi, siyasette yükselen kadın gücü, bir yandan da pandemi koşullarında kadına karşı artan şiddet, popülist sağ siyaset gibi gelişmeler ve kadınların hak kazanımlarının kaybı değerlendirmelerine dair Feminist Bellek olarak yorumunuz nedir? 

Feminizm ve kadın hareketleri, pandemi de dahil en elverişsiz koşullarda bile sokakla bağını kesmeyen, aynı zamanda dijital mecralarda da dinamizmi canlı olan bir hareket. Türkiye’de 2010’daki kürtaj yasağı, İstanbul Sözleşmesi’nin iptali girişimi gibi her hamle, feminist hareketin ve kadın hareketinin güçlü direnciyle karşılık buluyor. Örneğin şiddet, kadın cinayetleri ve cinsel saldırı davalarında örgütlenen dayanışma eylemleri ve direnişlerle birçok kazanım elde edildi. Feminist hareketin ve kadın hareketinin bu kazanımlarına yönelik saldırılar Türkiye’ye has bir durum da değil kuşkusuz. İspanya, Portekiz, Arjantin ve küresel güney başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde kürtaj yasakları, metoo hareketi, feminist grevler, kadın cinayetlerine ve kadına yönelik erkek şiddetine karşı protestolar Türkiye de dahil olmak üzere tüm dünyada neredeyse eşzamanlı bir biçimde devam ediyor. Bu politik iklim Feminist Bellek ekibi olarak bize inanılmaz bir ilham ve güç veriyor, bizi besliyor.

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de feminist hareketler özellikle son yılları özgürlük ve hayallerini inşa etmek yerine gasp edilen haklarını geri almak veya onları savunmakla geçirdi.

Küresel kadın hareketi ve feminizm ideolojisi çerçevesinde Türkiye’nin yerini nasıl değerlendirirsiniz?  

Feminist Bellek Kadının Beyanı EsastırTürkiye’deki kadın hareketinin ve feminist akımların çeşitliliği İspanya, Portekiz, Şili, Arjantin gibi ülkelerdeki kadın hareketleriyle karşılaştırılabilecek kapasitede ve bu hareketler dünyayla eş zamanlı ilerleyen, sürekli kendini yenileyen bir dinamizme sahip. 2019 yılı 8 Mart’ındaki feminist gece yürüyüşü The New York Times ve Der Spiegel gibi dünya çapında etkili kaynaklara kapaktan haber olacak kadar dikkat çekici büyüklüğe ulaşmıştı mesela.

Öte yandan tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de feminist hareketler özellikle son yılları özgürlük ve hayallerini inşa etmek yerine gasp edilen haklarını geri almak veya onları savunmakla geçirdi. Biz İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırılara karşı çıkarken Arjantinli kadınlar kürtaj hakları için direniyordu. Dolayısıyla Türkiye’deki feminist hareketin, kadın ve LGBTİ+ mücadelesinin dünyadaki kadın ve LGBTİ+ hareketinden kopuk olduğunu düşünmüyoruz. Aksine bugün dünyanın pek çok yerindeki otoriter iktidarların patriyarkal niteliği ve yükselen anti-gender hareketleri farklı coğrafyalardaki feminist hareketlerin birbiriyle bağlantısını hem zorunlu kılıyor hem de güçlendiriyor. Bu nedenle Türkiye’ye özgü kimi farklılıklar olmakla beraber bütüncül bir hareketin parçası olduğumuzu düşünüyoruz.

Eklemek istediğiniz başka bir husus var mı?

Takipçilerimiz bize hem web sitesindeki iletişim bölümünden hem de bellekfeminist@gmail.com adresinden ulaşabilir, fikirlerini, katkılarını, sorularını veya eleştirilerini bizimle paylaşabilirler.

İlgili Yazılar

Tüm Haberler