Yereldeki Üretimi Güçlendirmek İsteyen Bir Oluşum: 9 Köy Sosyal Kooperatifi

Hayalinize 'hayalimiz' diyen ve bunu gerçekleştirmek için harekete geçen sosyal kooperatif 9 köy Sosyal Kooperatif Başkanı Yasemin Uluçınar projenin odağında, sürdürülebilir iyiliğin, bilinçli üretimin, güçlü eğitimin olduğunu, doğanın enerjisinin insanın emeğiyle birleştirildiğini ve ilkesi eşitlik olan, toplumsal kalkınma için çözüm üreten insanların olduğunu söylüyor.

Merhaba sizi  tanıyabilir miyiz? 

Yasemin UluçınarErzincan/ Kemah’ın küçük bir köyünde dünyaya geldim ve eğitimin verdiği olanaksızlıklar yüzünden köyümden çıkmak zorunda kaldım. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’ndeki eğitimimi sürdürürken yolum sivil toplumla kesişti. Çorbada Tuzun Olsun, Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı, Sinemasal gibi sivil toplum kuruluşlarında çeşitli görevlerde yer aldıktan ve işbirlikleri gerçekleştirdikten sonra 9 Köy Sosyal Kooperatifi’ni hayata geçirdik. 

Nedir bu sosyal kooperatif?

Sosyal hizmetlerin sunumu veya engelliler, uzun süreli işsizler, göçmenler, gençler, yaşlılar, korunmaya muhtaç kadın, çocuk gibi sosyal dezavantajlı bireylerin çalışma hayatına entegrasyonunun sağlanması konusunda uzmanlaşmış, çoğunlukla kooperatif çalışanlarının mülkiyetinde olan, tüketicilerin ve gönüllü kişilerin ortaklığına/üyeliğine açık kooperatiflerdir. 9 Köy de bu amaçlarla yola çıkmış, hedef kitlesini toprakla, ekinlerle buluşturmayı hedefleyen bir sosyal girişimdir. Projenin ilk köyü Gökçeada’da ikincisi ise Niğde’de çalışmalarına başlıyor…

9 Köy Sosyal Kooperatif’i kurma girişimi fikri nasıl doğdu? 

9 köy9 Köy Sosyal Kooperatifi’ni hayata geçirirken çocukluk anılarımı, sivil toplum alanında edindiğim tecrübeleri ve bireysel deneyimlerimi birleşerek kırsalı güçlendirmek, herkes için yaşanabilir bir dünya yaratmak için yola çıktım. Bu noktada doğru modeli ararken Türkiye için oldukça yeni bir kavram olan sosyal kooperatifçilik ile tanıştım. Sosyal Kooperatif, kamu yararı için; sağlık ve eğitim hizmetleri alanında faaliyette bulunmak veya dezavantajlı kimse ve grupların tarım, sanayi, ticaret ve hizmetler gibi sektörlerde kazançlı istihdamları konusunda muhtelif faaliyetlerde bulunmak yolları ile vatandaşların sosyal bütünleşmesini ve insani kaygılarını destekleyen bir yapı.

Benimle aynı bakış açısına sahip arkadaşlarımla bir araya gelerek bu yapının bizim için uygun olduğuna karar verdik ve böylelikle Türkiye’nin ilk sosyal kooperatiflerinden biri olan 9 Köy’ü hayata geçirdik. Türkiye’nin farklı bölgelerinde 9 tane örnek köy modeli kurmayı amaçlıyoruz. Şu an biri Gökçeada, diğeri Niğde’de olmak üzere iki köyümüz mevcut. 9 Köy olarak hâlihazırda iyi tarım, doğal hayatın korunması, toplumsal cinsiyet eşitliği, kırsalın güçlendirilmesi ve iyileştirilmesi gibi çok geniş bir alanda projeler ve eğitimler hayata geçiriyoruz. Sosyal fayda sosyal ekonomi ve değerler üzerine çalışmalarım devam ediyor.

Kooperatif olarak neler yapıyorsunuz, çalışmalarınızdan, projelerinizden bahseder misiniz? 

9 Köy olarak, kırsalı güçlendirmeyi amaçlıyoruz ve bu amaç doğrultusunda kırsaldaki tarımı, insanları ve doğayı kapsayan çeşitli projeler yürütüyoruz. Projelerimizin konuları doğru tarım tekniklerinin yaygınlaştırılması, başta kadın, çocuk ve gençlerin güçlendirilmesini ve kırsalla şehir arasında bir köprü görevi görmek gibi pek çok konuyu kapsıyor. Ahiler Kalkınma Ajansı ortaklığı ile Niğde’deki mevsimlik işçilerin çocuklarına drama, ritim gibi sanat atölyeleri düzenliyoruz. Ayrıca kadınlara ve ebeveynlere yönelik atölyeler de gerçekleştiriyoruz. Bu sayede onlara hem farklı bir bakış açısı kazandırıyoruz hem de özgüvenlerini artıyor ve sosyal hayata entegre olmalarını sağlıyoruz.

Bu proje sayesinde bir yandan çocuk işçiliğinin de önüne geçmiş olduk. Proje kapsamında çadır alanındaki 100 çocuk ve kadınlara ulaşma fırsatı elde ettik. Her ne kadar Covid – 19’un getirdiği sosyal izolasyon nedeniyle bu yıl gerçekleştiremediysek de geçtiğimiz senelerde yaptığımız ve kırsalla şehir arasında bir köprü kurduğumuz “Üretici Tüketici Buluşmaları” etkinliklerimiz oldu. Niğde’deki köyümüzde kiraz, elma ve Gökçeada’daki köyümüzde zeytin hasadını şehirden gelen gönüllülerimiz gerçekleştirdi. Ayrıca, hasatlar süresince gönüllülerimizle lavanta yağı sıkımı, ekşi mayalı ekmek yapımı gibi çeşitli atölyeler de yaptık. Bunların yanı sıra İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi işbirliği ile “Gökçeada Etrafındaki Top Predatörlerin İzleme ve Kapasite Arttırma Yolu İle Korunması” ve WWF ile “Tuz Gölü’nün Gerçek Sahipleri Projesi” projeleri hali hazırda devam ediyor. 

9 Köy Sosyal Kooperatifi olarak; yereldeki üretimi güçlendirmek ve yerele değer katmak amacıyla üreticiye değer katıp her alanda destekleyerek pazar alanları yaratmayı amaçlıyoruz. Bu doğrultuda, doğru tarım tekniklerinin yaygınlaştırılması, başta kadın, çocuk ve gençlerin güçlendirilmesini ve kırsalla şehir arasında bir köprü görevi görmeyi hedefliyoruz. Bu hedeflerimiz doğrultusunda kamu ve sivil toplum kuruluşları ile işbirlikleri gerçekleştirerek etkisi büyük ve sürdürülebilir projeler hayata geçirmek istiyoruz.

Köylerdeki en büyük sıkıntı nedir? Çiftçilerimiz bu koşullarda ne gibi zorluklar yaşıyor? Gözlemlerinizi bizimle paylaşır mısınız?

9 köyTürkiye konum ve iklim olarak tarıma çok elverişli topraklara sahip. Hepimiz ilkokulda Türkiye’yi bir tarım ve hayvancılık ülkesi olarak tanıdık. Ancak birtakım farkındalıkların olmaması nedeniyle artık pek çok gıdayı ithal ediyoruz. Çiftçilerin yaşadığı sorunlar arasında, tarım ve hayvancılığa yeterince kaynak ayrılmaması, girdi maliyetlerinin dünya fiyatlarının üzerinde olması, elektrik, mazot, gübre ve ilaç gibi üretim materyallerinin fiyatlarındaki yükseklik gibi pek çok başlık söylenebilir. İstatistikler, son 10 yılda yaklaşık 27-28 milyon tarım arazisi kaybedildiğini söylüyor. Kalan tarım arazileri ise küçük parçalı bu da tarımsal verimliliğin düşmesine neden oluyor. Bunların yanı sıra bilgi ve eğitim eksikliği nedeniyle uygulanan hatalı tarım teknikleri de verimi ciddi ölçüde etkiliyor. Teknoloji artık gelişiyor ve tarım alanında da verimi artırıcı akıllı tarım uygulamaları kullanmak mümkün. Biz 9 Köy olarak, doğru tarım tekniklerinin yaygınlaştırılması ve modern tarım teknikleri ile eski çiftçilerin deneyimleriyle doğruladığı klasik tarım tekniklerini harmanlayacak projeler ve işbirlikleri geliştirmeye çalışıyoruz.

İnsanların tarımsal faaliyetlerden vazgeçip, kırsal bölgeleri terk etmelerinin nedenleri sizce nelerdir? Bunun önüne geçmek için nasıl bir yol izlenmelidir? 

Kırsaldan göç etmenin en belirgin nedenlerinin sosyal alanların eşitsizliği, maddi imkânsızlıklar, eğitim olanaklarının yetersizliği ve sürdürülebilir olmayan üretim kaynakları olduğunu düşünüyorum. Bizim 9 Köy sosyal Kooperatifi’ni kurma amacımız aslında tam olarak kırsaldan kente göçün önüne geçebilmek. Biz, şu an kurduğumuz Gökçeada ve Niğde’deki köylerimizde doğru tarım teknikleri kullanarak, bölge halkını çeşitli proje ve etkinliklerle bilgilendirerek, sanatla buluşturarak iyi örnekler yaratmaya çalışıyoruz. Kırsalda yaşayan iyi örnekleri çoğaltıp, yaşam kalitelerini iyileştirerek sürdürülebilir üretim ve sosyalleşme alanları yaratarak gençlerin kendi yaşadıkları yerler üzerinde hayal kurmasını ve üretime geçmesini sağlayabileceğimize inanıyoruz. Bununla eş zamanlı olarak kentte yaşayan bireyleri de adil ve temiz gıdaya ulaşmak konusunda bilinçlendirmek istiyoruz. Bu da kırsalın desteklenmesi, tarımın iyileştirilmesi ve kırsalın desteklenmesi yönünde politika oluşturulmasını olumlu şekilde etkileyecektir. Bu arada ufak bir not olarak, içerisinde olduğumuz Pandemi koşulları nedeniyle etkinliklerimizi çoğunlukla online olarak gerçekleştirmeye başladığımızı söylemek isterim.

 Türkiye’nin tarım politikasını genel olarak nasıl değerlendirirsiniz?

sosyal kooperatifTürkiye, son yıllarda hazırladığı eylem planı ve özellikle organik tarım alanında verdiği desteklerle olumlu bir tablo çiziyor aslında. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından, tarımsal kuraklıkla mücadele kapsamında, 2018-22 yıllarını kapsayan “Türkiye Tarımsal Kuraklık strateji ve Eylem Planı” yayınlandı. Bu plan dâhilinde özellikle tarım sigortasına önem verilerek çiftçilerin uğrayabilecekleri zararlar indirgenmeye çalışılıyor. Yine de organik tarım, tarımsal bilgi ve inovasyon gibi alanlara da odaklanılması gerekiyor. 9 Köy olarak ayrıca, çiftçinin kırsalda kalması ve üretimi sürdürmesi için sosyal imkânların da önemli olduğunu düşünüyoruz. Tarımsal alanda çiftçileri desteklemenin yanı sıra sosyal hayat, kültür ve eğitim alanında da kırsaldaki insanlara destek vermek gerektiğine düşünüyoruz. Kurduğumuz ve kuracağımız örnek 9 Köy modelinde iyi tarım tekniklerinin yanı sıra kültür sanat faaliyetleri, kütüphane gibi alt başlıklara da yer veriyoruz. Şu an Niğde’deki köyümüzde kütüphanemizin inşaatı devam ediyor. 

Sağlıklı yaşam sağlıklı gıda üretiminden geçiyor. Peki, sağlıklı besinlere, sağlıklı gıdaya bugünkü üretim modeli ve tedarik zinciri ile ulaşmak mümkün mü? 

Doğru tarım tekniklerini uygulayarak sağlıklı gıda üreten çok sayıda üretici mevcut. Ama pandemi, doğa koşulları, piyasaların durumu gibi dış etkenler yüzünden zorlanıyorlar. Tüketicilerin bilinçsiz olması ve tükettiği gıdanın üretim koşullarını sorgulamaması da bir sorun teşkil ediyor. Mevcut sistemdeki tedarik zinciri ile üretici ürününü emeğinin çok altında bir meblağa satmak durumunda kalıyor. Aynı şekilde tüketici de sağlıkla ve adil gıdaya olması gerekenden çok daha pahalıya ulaşıyor. Bunun önüne geçmek için tedarik zincirindeki aracı kurumların yerine üreticilerin bir araya geldiği üretici ve tüketici kooperatifleri alternatif bir çözüm olabilir. Bu 9 Köy Sosyal Kooperatifi olarak yapmaya çalıştığımız işlerden biri. Bu noktada kamunun ve yerel yönetimlerin önemli olduğunu düşünüyoruz. Buna güzel örneklerden bir tanesi, Büyükşehir Belediyesi’nin sağlıklı gıdayı, tüketici ile buluşturmak üzere her pazar günü eski Kadıköy Salı Pazarı’nda kurduğu “Üretici- Tüketici Pazarı”. Biz de 9 Köy olarak, üreticilerimizin zeytinyağı, lavanta yağı, sabun gibi ürünlerini tüketicilerle buluşturuyoruz. Organik, sağlıklı ve adil gıdaya ulaşmak isteyen ve bizimle tanışmak isteyen herkesi pazar günü standımızda ağırlamak isteriz.