“Türkiye’de Regl Yoksulluğunu ve Regl Tabusunu Sonlandırmak İçin Çalışıyoruz”

İlayda Eskitaşçıoğlu ve Bahar Aldanmaz, ‘Konuşmamız Gerek Hareketi’ni başlatarak Türkiye’nin dezavantajlı bölgelerindeki kadınların ve kız çocuklarının regl yoksulluğundan doğan hijyenik ürünlere erişim sıkıntısını çözmek ve regl tabusunu yıkmak için çalışmalar yürütüyor. Eskitaşçıoğlu, “Hijyenik ürünlere erişemeyen pek çok kadın ve kız çocuğunun paçavralar, gazete parçaları, hatta yapraklar kullanarak regl dönemlerini atlatmak zorunda kalıyor, bu nedenle enfeksiyonlar ve ciddi sağlık sorunları yaşıyorlar.” derken, Aldanmaz ise “Ülkemizde hijyenik ped ürünleri ‘lüks tüketim’ kategorisinde değerlendiriliyor ve zaten yüksek fiyatlı olan bu ürünlerden %18 KDV alınıyor. Bu adaletsiz vergilendirmenin son bulması için de çalışmalar yürütüyoruz.” diyerek durumun ciddiyetine vurgu yapıyor. 

‘Konuşmamız Gerek Hareketi’ni kurarak Türkiye’deki regl yoksulluğu ile mücadele etmeye başlayan İlayda Eskitaşçıoğlu ve Bahar Aldanmaz, kırsal kesimlerde ve dezavantajlı bölgelerdeki kadınların ve kız çocuklarının hijyenik ürünlere erişim sıkıntısını çözmek için çalışmalar yürütüyor. Aynı zamanda toplumsal bir sorun olan regl tabusunun yıkılması için bilinçlendirme çalışmaları yapıyor, kadınların ve kız çocuklarının regl konusunu konuşulabildiği güvenli alanlar yaratmayı amaçlıyor. Eskitaşçıoğlu ve Aldanmaz, “Konuşmamız Gerek” diyerek başlattıkları bu hareket ile Sabancı Vakfı’nın Fark Yaratanlar programına seçilen iki genç kadın, toplumda karşılaştıkları regl yoksulluğu ve regl tabusuyla mücadele etmeye ve fark yaratmaya devam ediyor.

İlayda Eskitaşçıoğlu kimdir?

İlayda Eskitaşcıoğlu
İlayda Eskitaşçıoğlu

İlayda Eskitaşçıoğlu 26 yaşında bir avukat. Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Uluslararası İnsan Hakları Hukuku alanında doktora yapıyor. UNESCO Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Sürdürülebilir Kalkınma Kürsüsü’nde bursiyer olan Eskitaşçıoğlu, çok uluslu şirketlerin insan hakları sorumlulukları, toplumsal cinsiyet eşitliği ve genel olarak insan hakları hukuku alanında araştırmalar yapıyor. Aynı zamanda UN Women Pekin+25 Küresel Gençlik Görev Gücü’nün Türkiye’den tek üyesi olan Eskitaşçıoğlu, 2016 yılında Konuşmamız Gerek’i kuruyor. Hemen sonrasında tanıştığı Bahar Aldanmaz ile birlikte ortak çalışmaya başlıyorlar. 

Bahar Aldanmaz kimdir?  

Bahar Aldanmaz
Bahar Aldanmaz

Konuşmamız Gerek Hareketi’nin diğer ortağı olan Bahar Aldanmaz ise bir sosyolog. Şu anda Boston Üniversitesi sosyoloji departmanında Fulbright bursiyeri olarak doktora yapıyor. Öncesinde Chicago Üniversitesi’nde yüksek lisansını ve Koç Üniversitesi’nde sosyoloji ve psikoloji bölümlerini tamamlayan Aldanmaz, okuduğu üniversitede Çiğdem Kağıtçıbaşı’nın araştırmasında lisans asistanlığını yaptığından beri toplumsal cinsiyet eşitliği ve üreme hakları konusu fazlasıyla ilgisini çekiyor. Şimdi ise bu konular üzerine hem eğitimini tamamlıyor hem de araştırma yapıyor. 2017 yılından beri de İlayda Eskitaşçıoğlu ile beraber “Konuşmamız Gerek” diyerek Türkiye’de regl tabusu ve yoksulluğunu sonlandırmak için çalışmalar yapıyorlar.

TDK’ya göre “Kirli” Kelimesinin Bir Tanımı da “Adet Gören Kadın” 

Konuşmamız Gerek Hareketi nasıl kuruldu, bu fikir nasıl ortaya çıktı?

TDK kirli kelimesiİlayda Eskitaşçıoğlu: 2011 Van depreminde yardım kolileri hazırlarken benim ve birlikte yardım topladığım onlarca insanın hijyenik pedleri koymayı unutmuş olmamızla başladı her şey. Doğal afet hallerinde de reglin devam ettiği bilinen bir şeydi ancak hiç konuşmadığımız, üzerine hiç düşünmediğimiz bu mesele herkesin aklından uçup gitmişti. Bu olayın üzerine bir de TDK sözlüğünde “kirli” kelimesinin tanımlarına yapılan yeni eklemenin “adet gören kadın” olduğunu duymam, kafamda bir kıvılcım çakmasına neden oldu. Böylelikle Türkiye’de regl yoksulluğunu araştırmaya başladım.

Bu araştırmanın sonucunda hiç de iyi olmayan bir tablo ile karşılaştık. Türkiye’de özellikle sosyo ekonomik bakımdan dezavantajlı olan tarım işçileri, mülteciler gibi grupların çoğu için hijyenik ped gibi menstrual ürünler lüks ve erişilemez.

Bu ürünlere erişemeyen pek çok kadın ve kız çocuğunun paçavralar, gazete parçaları, hatta yapraklar kullanarak regl dönemlerini atlatmak zorunda kalıyorlar. Bu nedenle enfeksiyonlar ve ciddi sağlık sorunları yaşıyorlar. Bir de bütün bunların yanında regl olmanın tabu olarak görülmesi dolayısıyla bu konuda konuşulmaması, çocukların bu konularda doğru bilgiye erişememeleri, sorularını soramamaları problemi var. Bu konuda açıkça konuşulmadıkça nesiller arası devam eden, utanç ve tabu kültürünün bir kısır döngü halini alması, bir başka deyişle. Bunun değişmesi gerektiğine karar verdim ve mezun olduğum liseden gönüllülerle birlikte, bir pasta-börek kermesinde biriktirdiğimiz paralarla Ankara Mamak’ta bulunan bir gecekondu mahallesinin ortaokulunda ilk saha çalışmamızı gerçekleştirdik. Hemen ardından o sırada Chicago’da yüksek lisansını yapmakta olan Bahar bana ulaştı ve Adana’da birlikte büyük bir saha çalışma yapmayı önerdi. Yollarımız kesişti, ortaklığımız ve dostluğumuz hala devam ediyor. “Konuşmamız Gerek” hareketi de bu şekilde doğdu.

“En Ucuz Hijyenik Ped Dahi Ekonomik Güçlerini Aşıyor”

Bu projeyi hayata geçirirken neyi değiştirmek istediniz? 

konuşmamız gerekBahar Aldanmaz: Toplumsal cinsiyet eşitliği alanında çalışan iki genç doktora öğrencisi olarak, teoride öğrendiğimiz problemlere gerçek hayatta somut çözümler getirebilmek en büyük motivasyon kaynağımız. İnandığımız değerler uğruna çalışıyoruz ve regl olan bireylerin hayatında küçük fakat anlamlı değişimler yarattığımızı açıkça görüyoruz. Temel odağımız olan regl yoksulluğu, ilk bakışta çok niş bir konu olarak görülebilir. Ancak regl yoksulluğu birçok farklı alanın kesişiminde bulunuyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği, sürdürülebilir kalkınma, ekstrem yoksulluk, cinsel ve üreme hakları, tabu kültürü… Bizi cesaretlendiren, regl yoksulluğu ve tabusu ile mücadele ederken aslında bütün bu geniş alanlarda da etki yaratıyor olmamız

Konuşmamız Gerek Hareketi’yle birlikte çözmeye çalıştığımız sorunu üç ana başlık altında özetleyebiliriz; Regl yoksulluğu, Regl tabusu, ve Hijyenik ped ürünlerinin adaletsiz vergilendirilmesi. Regl yoksulluğu, regl olan bireylerin alım güçlerinin yetmemesi nedeniyle regl oldukları zaman kullanmaları gereken hijyenik ürünlere erişememelerine odaklanır. Regl tabusu ise regl olmanın konuşulmaması ve saklanması gereken bir konu olarak görüldüğü sosyal normu anlatmak için kullanılır. Son olarak, ülkemizde hijyenik ped ürünleri ‘lüks tüketim’ kategorisinde değerlendiriliyor. Zaten yüksek fiyatlı olan bu ürünlerden %18 KDV alınıyor. Bu adaletsiz vergilendirmenin son bulması için de çalışmalar yürütüyoruz. Bu üç soruna çözüm olmak amacıyla, Konuşmamız Gerek ekibi, ulaşmayı hedeflediği üç kırılgan grup; kırsal bölgelerde okula giden ve ergenliğe henüz girmekte olan/girmiş çocuklar, mevsimlik tarım işçileri ve Suriyeli mülteciler ile toplumda hijyenik ürünlere erişimi sorununu gündeme getiriyor ve önceliklendiriyor. Saha çalışmalarımızda, bu grupların büyük bir çoğunluğu temiz ve güvenilir hijyenik malzemelere ya da hijyenik pedleri değiştirebilecekleri temiz kapalı alanlara erişimde güçlük çektiklerini gördük. Buna ek olarak, regl döngüsü ve genital hijyen konusunda yeterli bilgiye sahip değiller ve en ucuz bir paket hijyenik ped dahi ekonomik güçlerini aşıyor.

Regl olmak hakkında çocuklarla kimse konuşmuyor ve bu nedenle onlar da internet üzerinden eriştikleri bazen doğru bazen yanlış bilgileri salt gerçek kabul ediyorlar. Bu konu hakkında kimseyle rahat konuşamayacaklarına ve regl olmanın utanılacak bir şey olduğuna inanıyorlar.

Bu durum, kimi çocuğunun hijyenik ped yerine bebek bezi kullanmasına, hijyenik pedi nasıl kullanacağını bilmediği için 24 saat boyunca hijyenik pedi değiştirmemesine, regl olduğunu ailesinden saklamasına kadar birçok fiziksel ve psikolojik soruna sebep oluyor. İlayda ile birlikte iki genç kadın olarak karşılarına geçip, sansürsüz bir şekilde regl olmak hakkında konuşuyor olmamız da katılımcılara ilham olurken, özgüvenlerini pekiştiriyor. 

konuşmamız gerek

Kadınların regl dönemleriyle ilgili konuşmak, toplumumuzda bir tabu ve utanılan bir konuyken, saha çalışmalarınızda kadınları ve genç kızları konuşmaya nasıl ikna ettiniz? 

İlayda Eskitaşçıoğlu: İnanın hiç de zor olmadı. Aslında bu gibi konuları konuşmaya o kadar ihtiyacımız varmış ki; saha projelerimiz hedef kitlelerimize göre değişkenlik göstermekle birlikte temelde aynı oluyor. Gönüllü doktorlarımız ile birlikte veya onların onayladığı eğitim içeriklerimizle köyleri, kampları, belediye merkezlerini, köy okullarını, tarlaları ziyaret ediyoruz ve ergenlik, regl olmak, regl döneminde kişisel hijyen gibi konularda bilgi veriyor, pedlerin nasıl kullanılacağını uygulamalı olarak gösteriyoruz. Ardından regl olmanın neden utanılması gereken bir şey olmadığı hakkında konuşuyor, sohbet ediyoruz, varsa soruları cevaplıyoruz. Bu akış oldukça doğal ve rahat geçiyor. İlk dakikalarda yaşanan hafif bir utanma ve gerginliğin hatta bazen kıkırtıların ardından yaş grubu fark etmeksizin bir anda çok büyük bir katılımla pek çok soru almaya başlıyoruz. Katılımcılar bir anda rahatlayıveriyor. Bu da onlara bu gibi konuları konuşabilecekleri güvenli bir alan oluşturmamızdan kaynaklanıyor.

“Her Regl Olan Bireyin Kadın Olmadığının Farkındayız”

Konuştuğunuz kadınlardan nasıl dönüşler aldınız?

Bahar Aldanmaz: Bu soruyla birlikte bir konunun altını çizmek istiyoruz. “Konuşmamız Gerek” olarak her regl olan bireyin kadın olmadığının farkındayız ve içeriklerimizde de artık örneğin “feminen hijyen” gibi atanmış cinsiyete yönelik söylemlerimizi değiştirmeye çalışıyoruz. Bu nedenle katılımcılarımızı yalnızca “kadın” olarak tanımlamaktan kaçınıyoruz ve bu konuda da ülkemizde farkındalık yaratmayı hedefliyoruz. 

Özellikle çocuk yaştaki katılımcılarımızdan oldukça olumlu geri dönüşler aldık ve almaya devam ediyoruz. Daha önce regl olmak hakkında kimseyle konuşamadıklarını, ne demek olduğunu bile bilmediklerini ve bizim eğitimimiz öncesinde çok korktuklarını dile getirdiler. Sivas’ta gerçekleştirdiğimiz saha projemizde bir etki ölçümü yaptık ve düzenlediğimiz eğitimlerin katılımcıların regl olma konusunda yanlış bilgi ve algılarını düzelttiğini, regl olmak ve ergenlik konusundaki bakış açılarını somut bir şekilde değiştirdiğini kanıtladık.

İstatistiksel olarak anlamlı bir somut değişimin yanında, katılımcıların saha çalışmalarımızdan sonra yanımıza gelerek bize teşekkür etmeleri, sorularını sormaları, kafa karışıklıklarının bir nebze azaldığını söylemeleri, yarattığımız değişimin en değerli kanıtı olmuştur. 

Doğrudan iletişim kurduğumuz hedef grupların yanı sıra, öğrencilerin aileleri, ziyaret ettiğimiz okulların müdürleri ve gezdiğimiz köylerin muhtarları, regl olmak konusundaki eğitimin önemini kavrıyor. Köy okullarında ilk defa bu tür bir eğitim gerçekleştiğini söyleyen ve öğrencilerin bu konularda da eğitim almasından memnuniyetlerini dile getiren okul müdürleri ve rehber öğretmenlerle sıkça karşılaşıyoruz. Kırsal kesimde gerçekleştirdiğimiz saha çalışmalarında, elcibaşları ve muhtarlar da mevsimlik tarım işçileri için hijyenik ped gibi ürünlerinin temel bir ihtiyaç olduğunun bilincine varıyor. Gittiğimiz şehirlerde kimi zaman Valilik ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri’nden temsilciler gelerek eğitimlerimize katılıyor ve çok faydalı buldukları eğitim modüllerini, bu tür eğitimleri yaygınlaştırmak amacıyla onlarla paylaşmamızı istiyorlar.

ped dağıtımı

Yüklü Oranda Ped Bağışları Yapan Birçok Destekçimiz Erkek”

Erkekler bu fikre nasıl baktı? Adet görmenin utanılacak bir şey olmadığını nasıl anlattınız?

İlayda Eskitaşçıoğlu: İzin alabildiğimiz okullarda bütün çocuklara eğitim veriyoruz. Erkek çocuklarına da ergenlik hakkında bilgiler veriyor ve en önemlisi kendileri deneyimlemeseler de regl kavramını anlatıyoruz. Çocuklardan tahmin edeceğiniz üzere ilk başta gülüşmeler, şakalaşmalar geliyor, ama bir bakıyoruz ilgiyle dinlemeye başlamışlar. Sandığımızdan çok daha açıklar bu gibi konulara. Şöyle bir örnekle açıklamaya çalışıyoruz: Sınıf arkadaşlarının regl döneminde bazı kazalar yaşayabileceğini, örneğin kıyafetlerine iz çıkabileceğini, bunun dalga geçilecek bir şey olmadığını konuşuyoruz ve kimsenin regl olan arkadaşlarıyla bu konularda dalga geçmesine izin vermeyeceğini söyleyen çocuklarla karşılaşıyoruz. Gerektiği gibi, yaşlarına uygun yaklaşıldığında çok açık görüşlü olduklarını, aslında onların da kafalarının karışık olduğunu görüyoruz. Örneğin Konuşmamız Gerek’in ilk saha projesinde küçük bir erkek çocuğu çekinerek gelip aslında kızların altlarına yaptıkları için ped taktıklarını düşündüğünü şimdi her şeyi daha iyi anladığını söyleyerek bize teşekkür etmişti. Özellikle Adana’da gerçekleştirdiğimiz saha projelerinde canla başla çalışarak bize destek olan, lojistik olarak saha projelerimizi organize eden, bizi sosyal medyada destekleyen, internet sitemizi kurmamıza yardım eden, yüklü oranda ped bağışları yapan birçok destekçimiz erkek. Bu bir toplumsal cinsiyet eşitliği ve yoksulluk meselesi ve ancak hep birlikte mücadele ederek çözümleyebiliriz. Ayrıca Konuşmamız Gerek ekibi olarak, tam da bu meseleyi ele alan, heyecan verici bir kılavuz üzerinde çalışıyoruz. 

7500 Kişiye Ulaştık ve Onbinlerce Hijyenik Ped Dağıttık”

Bu projeyle nasıl bir fark yarattınız? Toplumda nasıl bir boşluğu doldurdunuz?

İlayda Eskitaşçıoğlu: Türkiye’de yalnızca regl tabusu ve yoksulluğunu ortadan kaldırmak için çalışan bizden başka bir organizasyon yok. İnternet üzerinden Türkçe kaynaklara erişim sağlanabilecek olsa da internet erişimi olmayan ve regl olmak ile ilgili bir araştırmanın yapılması gerektiğini dahi duymamış kişilere hem bu eğitim içeriğini sunmak hem de hijyenik ped temin etmek bizim doldurduğumuz asıl boşluk diyebiliriz. Bunun yanı sıra, sosyal medya kanallarında sürekli olarak regl tabusu ve yoksulluğunu ortadan kaldırmaya yönelik içerik paylaşımı yapıyor olmak ve bu konuda ülkemizde farkındalığı artırıyor olmak da doldurduğumuz başka bir boşluk diyebiliriz. 

Eğitim içeriğimiz faydalanıcıların bulunduğu coğrafi konum, yaşadıkları il ve ilçe ve sosyo-ekonomik durumlarına göre adapte edilmektedir. Her eğitimde hijyenik ped dağıtılmakta ve hijyenik ped kullanımı uygulamalı bir şekilde anlatılmaktadır. Özellikle Suriyeli mülteciler ile yaptığımız eğitimlerde çevirmen desteği alınmakta ve faydalanıcıların kendi dillerinde eğitimi dinlemeleri sağlanmaktadır. Ben avukatım, Bahar’ın da sosyolog ve psikolog kimliğinin yanı sıra, her eğitimimize gönüllü doktorlar da katılmaktadır. Bu sayede, sağlık kuruluşuna erişimi olmayan faydalanıcıların danışabilecekleri bir doktora erişimleri de sağlanmaya çalışılmaktadır. Her eğitimin sonunda en az 15 dakikalık soru-cevap oturumu yapılmakta ve gerekirse faydalanıcıların bireysel olarak soru sorabilecekleri belirtilmektedir. Eğitimlerimiz faydalanıcılarımız neredeyse orada gerçekleşmektedir. Bugüne kadar Ankara, İstanbul, Sivas ve Adana’da pek çok saha çalışması yürüttük. Eğitimlerimizi okul sınıflarında, camilerde, köy merkezlerinde ve tarlada gerçekleştirerek 7500 kişiye ulaştık ve onbinlerce hijyenik ped dağıttık. 

Eğitimlerimiz sonunda ön-test ve son-test uygulaması yaparak, eğitimimizin faydalanıcılar üzerindeki etkisini bilimsel yöntemlerle ölçümlüyoruz. Sivas’ta gerçekleştirdiğimiz eğitimlerden ve ön-test, son-test verilerinin analizi sonucunda elde edilen sonuçlardan bazıları şunlardır: Faydalanıcılar regl olmanın ayıp bir şey olduğunu düşünüyordu ve çoğu bu konularda ilk kez bilgi alıyordu. Faydalanıcıların büyük bir çoğunluğu hayatlarında daha önce regl kelimesini duymamıştı ve ne olduğunu bilmiyordu. Faydalanıcıların %36’sı eğitimin başında regl oldukları günlerde insanlara yakın olmalarının/durmalarının hem kendileri hem de diğer insanlar için tehlikeli olabileceğini düşünürken, bu oranın 40 dakikalık eğitim sonunda %21’e düştüğü gözlemlendi. Ön-test ve son-testten toplamda alınabilecek en yüksek puan 12 iken, öğrencilerin ön-testteki performanslarının ortalaması 6.70 iken bu ortalama, eğitim tamamlandıktan sonra yapılan testte 7.89’a yükseldi, yani öğrencilerin regl olmak ile ilgili bilgilerinin eğitimimiz sonunda artış gösterdiği, istatistiksel olarak kanıtlandı. 

ilayda - bahar

“Hijyenik ürünlere adil vergilendirme” talebiniz var. Bu konuyla ilgili somut gelişmeler oldu mu? 

Bahar Aldanmaz: Hayır, maalesef bu konuda somut bir gelişme henüz yok. Uzun vade planımız; menstrual hijyen ürünleri konusunda İskoçya‘nın uyguladığı modelini Türkiye’de getirmek. Bunun için öncelikle adaletsiz vergilendirmeden kaynaklanan pahalılık sorununa yönelmek gerekiyor. Hijyenik ped vb. ürünlerin lüks ürün olarak değil, temel ihtiyaç olarak vergilendirilmesini sağlamak istiyoruz. %18 oranındaki KDV’nin %5’e düşürülmesi için çalışıyoruz. Bu konuda milletvekili Sera Kadıgil, kadınların ve trans bireylerin menstrual dönemde zorunlu ve temel olarak kullanmak zorunda oldukları hijyen ürünlerindeki vergi oranının düşürülmesi için kanun teklifi vermişti. Hala komisyonda bekliyor. Dünyada birçok ülkede kadın hareketinin başarılı mücadelesi sonucu kaldırılan bu verginin, Türkiye’de indirilmesi için imza toplanıyor. İkinci olarak, hijyenik ped gibi ürünlerin kamusal alanlarda, ortaokul lise ve üniversitelerde, spor ve gençlik merkezlerinde ücretsiz temin edileceği bir sistemi hayata geçirmek istiyoruz. 

Adana

Güzel hikayeler biriktirmişsinizdir.. Paylaşır mısınız?

Bahar Aldanmaz: İki genç kadın olarak kendi imkanlarımızla yola çıktığımız için, evlerimizde odalardan taşan hijyenik ped kolileriyle boğuştuğumuz oldu. Adana’da mevsimli tarım işçileriyle gerçekleştirdiğimiz saha projelerinin ardından traktörlere atladığımız, fıstık topladığımız zamanlar oldu. 

Tabii ki her köyde konferans salonu yok. Bu nedenle bazen insanları toplayabileceğimiz büyüklükte, bir çınarın altı gibi açık alanda konuşmamız gerekebiliyor. Bir köyde başka bir alan veya bir konferans salonu bulamadığımız için cami avlusunda toplanıp kişisel hjjyen eğitimimize başladığımızda, çevredeki bazı yaşlı adamların onaylamayan bakışları ve utanmıyor musunuz gibi tepkileri ile karşılaşmıştık. Buna benzer çok muhafazakar çevrelerde öyle bir duruma geldik ki, siyah poşetlere pedleri yerleştirirken homurdanır halde kendimizi bulduk çünkü bu yapmak istediğimizin tam tersiydi. Birincisi hiç doğa dostu bir çözüm değil, ikincisi bu ürünleri gizli saklı dağıtmak bizim mesajımıza aykırı oldu. Sinirlerimiz bozuk bir halde gülerek yine de poşetlere doldurduğumuz pedleri dağıttık. Çünkü prensiplerimize aykırı da olsa bu ürünlere çok ihtiyacı olan çok aile vardı.

Yalnızca çocuklardan duyduğumuz sorular bile başlı başına birer hikaye. “Üreme organı ne demek?”, “Hocam, siz bunları anlatırken utanmıyor musunuz?”, “Erkekler neden olmuyor? Haksızlık değil mi?” ya da “Pedi bedenimize mi yapıştıracağız?”, çocuklardan duyduğumuz meraklı sorulardan sadece bazıları.

“En Çok Önemsediğimiz Şey Faydalanıcılara Hijyenik Ped Temini Sağlamak”

“Konuşmamız Gerek” diyerek çıktığınız bu yolda sizi en çok ne zorladı? 

İlayda Eskitaşçıoğlu: Konuşmamız Gerek ekibindeki herkes bu işi gönüllü olarak yapıyor ve çoğunlukla tam zamanlı yürüttükleri diğer işlerine ek olarak zaman ayırıp katkıda bulunuyorlar. Finansal sürdürülebilirlik ve en azından bir full-time personel yetersizliği bizim en çok zaman konusunda zorlanmamıza sebep oluyor diyebiliriz. Zamanın dışında hijyenik ped dağıtımı yaptığımız ve dezavantajlı bölgelere seyahat ettiğimiz için de gerçekleştirdiğimiz her saha çalışması için sponsor arayışı yapmak da bizi zorlayan bir diğer konu. Bu güne kadar hedeflediğimiz her saha çalışması için sponsor bulmayı başardık ancak bu gönüllü ekibimizin yoğun mesaisi ve emeği sonunda oldu.

Organizasyon içerisinde deneyimlediğimiz bu zorluklar dışında, eğitimi verdiğimiz bazı kurum ve kuruluşlarda hijyenik pedleri siyah poşetle dağıtmak zorunda kalmış olmak da bizi oldukça zorladı çünkü vizyon ve misyonumuzun tam tersi bir hareket yapmak zorunda kaldık. Ancak o noktada bizim en çok önemsediğimiz şey faydalanıcılara hijyenik ped temini sağlamak olduğu için bu isteğe uyum sağladık. 

“Pandemi Sürecinde İşsizlik ve Gelir Düşüşleri Sebebiyle Regl Yoksulluğu da Arttı”

Pandemi sürecinde de saha çalışmalarınız devam etti mi? 

regl yoksulluğuİlayda Eskitaşçıoğlu: Karantina sürecinin başlamasıyla birlikte yüz yüze gerçekleştirdiğimiz saha çalışmalarımız iptal oldu. Ve süreç normale dönene kadar ertelemek zorunda kaldık. Ancak biz bilinçlendirme çalışmalarımıza online olarak devam ediyoruz. Çünkü pandemi sürecinde artan işsizlik ve gelir düşüşleri sebebiyle regl yoksulluğunda da bir artış oldu. Regl olan ve hijyen ürünlerine ulaşmakta zorluk çeken bireyler, bu dönemde kullanmak zorunda oldukları temel hijyen ürünlerini ulaşmakta daha da zorluk çekiyorlar. Bu nedenle biz çalışmalarımızı uzaktan da olsa sürdürüyoruz. Mesela 28 Mayıs Dünya Adet Hijyeni Gününde birçok farklı platformda bilinçlendirme çalışmaları yaptık. Hijyenik ped gibi ürünlere ihtiyacı olan kadınlara ve kız çocuklarına ürünleri pandemi sürecinde uzaktan ürünleri ulaştırdık. Bağışçılarımız aracılığıyla, hijyenik pedlerin dağıtımını yapan belediyelere bu ürünlerin gönderilmesini sağladık. Şu anda odaklandığımız önemli bir kılavuz var. Regli olmayanlar için regli klavuzunu hazırladık ve ok yakın bir zamanda lansmanını yapmayı planlıyoruz. 

“Mevsimlik Tarım İşçileri Regl Olduklarında Bez Parçaları Kullanıyorlar”

Dezavantajlı bölgelerdeki saha çalışmalarınız da gözlemlediğiniz kadarıyla kadınlar en çok hangi sorunlarla mücadele etmek zorunda kalıyor? 

Bahar Aldanmaz: Faydalanıcıların en büyük sorunu regl yoksulluğu, yani hijyenik malzemelere erişemiyor olmaları. Özellikle mevsimlik tarım işçileri regl olduklarında yakınlarda hijyenik ped satılan bir yer olmadığından ve eğer olsa da ürünler çok pahalı olduğundan bez parçaları kullanıyorlar. Bu bez parçalarını yıkamalarına rağmen dezenfekte edemiyor olmaları çok büyük bir sorun. Her şeyden önce bu yoksulluğun ortadan kalkması gerekiyor. Bunun dışında, regl olmanın konuşulmaması gereken, ayıp ve kirli bir olay olduğu düşünüldüğü için deneyimledikleri toplumsal baskı. Bu baskıdan dolayı regl olan bireyler ve çocuklar bu konu hakkında bilgi edinemiyor, soramıyor ve öğrenemiyor. Bu da bir kısır döngüye sebep olarak hem regl tabusunu devam ettiriyor hem de hijyenik pedlere erişim isteği ve talebi yapılmasına engel olarak adil vergilendirilme amacına ters hizmet ediyor. 

Konuşmamız Gerek Hareketi olarak geleceğe yönelik planlarınız, bir yol haritanız var mı?

Bahar Aldanmaz: En önemli planımız dernekleşmek ve bir tüzel kişilik elde etmek. Kılavuzlar ve akademik araştırmalar yapmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ayrıca “adil vergilendirme” konusunda daha çok eğilmek istiyoruz. Yurtdışından işbirliği yapmak isteyen, eğitim modüllerimizi kullanmak isteyen ve bizimkine benzer faaliyetler sürdüren regl aktivistleri ile yakın işbirliği halindeyiz. Ayrıca yakın zamanda Çanakkale ve Hakkari’de de gerçekleştireceğimiz saha çalışmalarımız olacak. Konuşmamız Gerek olarak, en azından somut bir fark yaratmaya başladığımızı, çabalarımız sonucu regl yoksulluğu ve regl tabusu konularının Türkiye’de artık daha fazla konuşulduğunu söyleyebiliriz.

Konuşmamız Gerek web sitesine buradan ulaşabilirsiniz.

İlgili Yazılar

Tüm Haberler