Kadın SES’i Projesi 2. Elçiler Buluşması:
İstanbul Sözleşmesi, Dijital Aktivizm ve Siber Şiddet

21 Ağustos 2020
SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği’nin, Operation 1325 iş birliğiyle yürüttüğü “Kadın SES’i” projesinin 2. Elçiler Buluşması’nda İstanbul Sözleşmesi, dijital aktivizm ve digital şiddet konuları ele alındı.

“Kadın SES’i” Projesi, sosyal medyada daha çok kadının aktif olmasını sağlamak ve yükselen kadın SES’i ile karar mekanizmalarında etkin olmak, toplumsal cinsiyet, sürdürülebilirlik, kadın yoksulluğunun azaltılması, kadına yönelik şiddet, iklim adaleti gibi pek çok acil konuya ilişkin aksiyon alınması için farkındalık oluşturulmasını amaçlıyor.

İkinci Elçiler Buluşması’nda Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, gazeteci- yazar Emine Uçak Erdoğan, Pikan Ajans Kurucu Ortak ve İletişim Geliştirme Direktörü Pınar İlkiz ve feminist aktivist ve araştırmacı Nurcihan Temür konuşmacı olarak yer aldı.

 İstanbul Sözleşmesine İlişkin Tartışmalar ve Kazanımları 

Elçiler Buluşması’nda ilk olarak söz alan ve İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili tartışmaları, karşılaşılan sorunların çözümü için önerileri ile sözleşmeyle ilgili sosyal medyada nasıl bir baskı yaratılabileceğine ilişkin fikir ve deneyimlerini paylaşan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun genel temsilcisi Gülsüm Kav’ın temas ettiği konular şu şekilde;

  • İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmalı hale getirilmesi, topluma kadın örgütlerinin sözleşmeyi anlatmasını, daha fazla kişinin bunun farkına varmasını, daha fazla kadının ve erkeğin, sözleşmenin ne olduğunu öğrenmesini sağladı.
  • Sözleşmeyi Türkiye toplumuna anlatmak çok önemli bir kazanım oldu; bundaki sonraki gelişmeler için çok önemli bir hazırlık oldu.
  • Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasında “Aile çok kutsaldır, onunla ilgili yerli ve milli düzenlemelerimizi yapacağız” ifadesi ve tartışmalı olan toplumsal cinsiyet ve cinsel yönelim maddelerine düzenleme getirileceği yönündeki bazı haberlere karşın, Feride Acar’ın da söylediği gibi, Sözleşme ’de madde değişikliği yapmak, diğer taraf ülkelerin imzası ve katılımı olmadan, mümkün değil.
  • Türkiye demokrasi ve haklar bakımından geriye gitmeye başladığı anlardan itibaren, kadınlar toplumsal muhalefeti temsil ediyor hale geldiler. Sözleşmeyle ilgili tartışmalar bunu doğrular nitelikte…
  • İstanbul Sözleşmesi’nin olması gerektiği gibi uygulanmıyor; ekonomik eşitsizlik kadınları şiddete açık hale getiriyor. Bu nedenle, Sözleşme ’den çıkılmaması kadınları rahatlatmayacak; asıl olarak Sözleşmenin uygulanması yönünde mücadeleye devam edilmesi gerekiyor.
  • Bireylerin cinsel yönelimlerinden dolayı ayrımcılığa uğramaması maddesinin tartışmalı hale getirilmesine karşı mücadele edilmesi gerekiyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak, bütün cinsel kimlikler meşrudur, şiddetten herkes korunmalıdır.

Kadınların Hak Mücadelesinde, Dijital Şiddetin Dijital Aktivizmi Baltalama Gücü 

Gülsüm Kav’ın ardından konuşan yazar Emine Uçak Erdoğan’ın temas ettiği önemli başlıklar şunlar;

  • Hak savunuculuğu amacı taşımayan bireysel sosyal medya hesapları da politik olabilir; sosyal medyada “Challenge Accepted” etiketi ile başlayan kampanya buna örnek gösterilebilir. Farklı kadınların kendi durdukları yerden buna katılması ve bu sayede kampanyanın etkisini çoğalttığı “Challenge Accepted”’a katılanların kimi daha politik yaklaşım sergilerken, kimi de daha gündelik hayat üzerine odaklanmayı tercih etti.
  • Kadınların “sosyal medyada dijital kız kardeşliği”, birbirine destek olmak, hak mücadelesine yardım etmek ve gündelik hayatı paylaşmak üzerinden yürüdü. Bu kız kardeşlik İstanbul Sözleşmesi tartışmaları ile dünyadaki kadınlara yayıldı ve destek buldu.
  • “Challenge Accepted” kampanyası bize, farklı kadınların kampanya içinde yer almasının ve sürecin organik olarak başlayıp bitirilmesinin önemi gösterdi. Benzer şekilde, bu ‘organiklik’ “erkek yerini bilsin” kampanyasında da mevcuttu.
  • Digital şiddetin önlenmesi için teknoloji şirketlerinin koruma mekanizmaları kadar kendi bünyelerinde toplumsal cinsiyet eşitliği sağlaması önemli.

 Dijital Aktivizmde Dikkate Alınması Gereken Hususlar

Pikan Ajans Kurucu Ortak ve İletişim Geliştirme Direktörü Pınar İlkiz’in dijital aktivizm konulu sunumunda ise öne çıkan başlıklar şunlar;

  • Dijital aktivizmin verimli olması için kampanyanın spesifik, ölçülebilir, başarılabilir ve karşı taraf için de katılabilir olması gerekir. Herhangi bir kampanyanın başarıya ulaşması için, dijital dışında da desteklenmesi önemli…Mücadeleyi mecraya, mecrayı da mücadeleye uydurmak gerekir.
  • Başarılı bir sosyal medya kampanyası hem kurum hem de onun destekçileri ile birlikte yürür. Destekçilerin şahsi hesaplarından katkı sağlayıp, kurumun resmi şekilde söyleyemeyeceği bir söylem tarzı gerçekleştirebilir.
  • Kampanyaların sönümlenmemesi için belirli bir takvim ve zaman içinde gerçekleşmesi gerektir; dijitalde bu zaman dilimi daha kısa vadeli olabilir.
  • Bir diğer önemli konu dijital alanlardan çekilmemek; sadece bir olay olduğunda ani bir çıkış yapmak yerine, kurumun ya da kişinin çalıştığı alanda başvurulabilecek bir mecra olarak kendini konumlandırması gerekli…

 Türkiye’de Kadına Yönelik Dijital Şiddet

Elçiler Buluşması’nda son konuşmacı feminist aktivist ve araştırmacı Nurcihan Temür, Türkiye’de digital şiddet konusunda önemli tespitlerde bulundu:

  • 100 kadın siyasetçinin Facebook’a çağrıda bulunduğu Parlamentolar Arası Birlik (Inter-Parliamentary Union) tarafından yapılan bir araştırmanın gösterdiği gibi, özellikle sosyal medyada görünür olan kadınlar, daha fazla dijital şiddete maruz kalıyor.
  • Artan digital şiddet biçimleri uluslararası tepki görüyor; öyle ki Birleşmiş Milletler yakın zamanda bu konu ile ilgili acil eylem çağrısında bulundu. Dijital şiddete herkesin maruz kalsa da kadın ve kız çocukları djital şiddeti 27 kat daha fazla deneyimliyor.
  • Çevrimdışı alanda olduğu gibi çevrimiçinde de kadınlar görünür olduklarında şiddet gerçekleşiyor.
  • Kadın, feminist aktivistler, siyasetçiler, kadın gazeteciler, kadın akademisyenler ve cinsiyet kimliğini açık olarak yaşayan kişiler siber taciz ve takibe daha çok maruz kalıyor.
  • Kadın siyasetçilerin başına gelen siber şiddet örneği: İngiltere’de bir kadın siyasetçi kriz merkezleri hakkında bir duyuru yaptıktan sonra 24 saat içinde 600 tecavüz tehdidi ile karşılaştı.
  • Türkiye’de her on kadından yedisi toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sonuçlarından ötürü kendilerini internette güvende hissetmiyor.
  • Tüm bu nedenlerle, kadınlar, dijital şiddeti önemsizleştirmemesi gerekiyor. Anonim hesaplardan olsa bile, güvenliğimizden endişe duymamız, şiddet anlamına gelir ve failler bu tarz şiddeti çok iyi kullanabiliyor.