Bir Arada Yaşam Atölyeleri Başlıyor

Hrant Dink Vakfı'nın düzenlediği, bir arada yaşam atölyeleri, ayrımcılıkla mücadelede kapsayıcı bir dil ve empatiyi güçlendirmeyi amaçlıyor. Atölyeler, Türkiye'de farklı alanlarda çalışan sivil toplum kuruluşları arasında dayanışma sağlarken aynı zamanda uzmanlardan ve birbirlerinden öğrenebilecekleri bir platform sunuyor. Etkinliklerde sivil toplum çalışanlarının yaşadıkları sorunların ortak yönlerine ve ayrımcılığın farklı biçimleriyle mücadele yöntemlerine odaklanılıyor.

Ayrımcılığa karşı çoğulcu ve kapsayıcı bir yaklaşım için deneyimlerin dinleneceği atölyelerde, farklı uzmanların kolaylaştırıcılığıyla sivil toplum çalışanlarının arasındaki diyaloğun güçlenmesi hedefleniyor.

Farklı ülkelerden davet edilen kapsayıcı söylem, ayrımcılık, barış inşası ve çatışma çözümleri alanlarında çalışan sivil toplum profesyonellerinin kolaşlaştırıcılığında yapılacak atölyelerde, Türkiye’deki sivil toplum çalışanlarının arasındaki diyaloğu teşvik edilecek ve empatiyi güçlendirecek ortak bir ayrımcılık karşıtı yaklaşımı ve söylemi benimsemelerini amaçlanıyor.

Bir Arada Yaşam Atölyeleri 1: Kültüre Odaklanarak Ayrımcılığı Katılımcılığa Dönüştürmek Mümkün mü?

Barış inşası, kültürel miras ve sanat alanında Sri Lanka’da araştırmalarını yürüten Hasini Haputhanthri, yoksulluk, çatışma ve kırılgan gruplara yönelik politikalardan kaynaklanan ayrımcı söylemlerin kökeninde kültürün önemli bir faktör olduğunun altını çiziyor. Haputhanthri’ye göre, kültürün birleştirici gücü olduğu kadar yanlış uygulamaların yol açtığı bir de olumsuz tarafları var. Öyle ki kültür kimi zaman gündelik hayatta karşılaştığımız ayrımcı dil ve pratiklerin çoğunu görünmez kılıyor ve bazen de normalleştiriyor. Bu süreç toplumsal dinamiklerin içine gömüldüğünde kanıksamaya neden olup insanların dönüştürücü güçlerini tüketiyor.

Haputhanthri’nin kolaylaştırıcılığında düzenlenen atölyede sivil toplum çalışanları, kültürel farklılıkların mesleki çalışmalarına ve birbirleriyle olan diyaloglarına nasıl etki ettiğini düşünecekler. Kültürü merkeze alarak ayrımcılığı katılımcılığa dönüştürmenin mümkün olup olmadığını tartışacaklar.

  • Atölye, 12 Ağustos Çarşamba ve 14 Ağustos Cuma günleri 10.00-13.00 arasında yapılacaktır.
  • Zoom’dan düzenlenecek atölyenin dili İngilizce olup Türkçeye simultane çeviri olacaktır.
  • Atölyede etkileşimin ve aktif katılıma dayalı grup çalışmalarının olacağı bir yöntem izlenecektir.
  • Atölyeye katılım 20 kişi ile sınırlıdır.
  • Atölyeye başvurmak için tıklayınız.