”Belediyeler Romanlar İçin Ayrımcılık Değil Ayrıcalık Yapmalı”

Geçtiğimiz günlerde Manisa Akhisar’daki Hacı İshak Mahallesi’nde bir sokak karantinaya alındı. Bu haberin “Roman mahallesi” şeklinde vurgulanmasından rahatsız olan mahalle sakinleri, medyada damgalandıklarını ve ayrımcılığa bir kez daha maruz kaldıklarını söyledi. “Çingeneler zaten virüslüdür yazma sakın” diye baştan altını çizen mahalle sakinleri ve hastanede tedavi gören Romanlar, karantina sürecini anlattı. Akhisar Belediye Başkanı Besim Dutlulu, böyle durumlarda kamu kurumlarına düşen görevlere dikkat çekti; toplumun ön yargısıyla mücadele eden Romanlara ayrımcılık değil, ayrıcalık tanınması gerektiğini belirtti. Akhisar Çağdaş Romanlar Dernek Başkanı olan ve siyasette aktif rol alan Erdoğan Şener ise yoksulluk politikaları geliştirerek kalıcı çözümler bulmanın şart olduğunu dile getirdi.
Suat İlçiktay
Suat İlçiktay

Karantinaya alınan Hacı İshak Mahallesi’nde doğup büyüyen Suat İlçiktay, Romanların boyacılık, hamallık, hurda toplayıcılığı gibi günlük işlerde çalışarak ev geçindirdiğini aktardı. Pandemi süresince işsiz kaldıklarını, bazılarının eve ekmek götürmek için canını hiçe sayarak çöpe çıktığını, bulduğu bir bidonu, iki terliği hurdacıya satarak geçimini sağladığını söyledi. “Çöpe çıkana ‘neden çıkıyorsun’ diyemiyorsun, başka çaresi yok.” diyen İlçiktay, toplumun güvenceli ve sağlıklı işlerde çalışmak istediğini vurguladı.

Karantina süreciyle ilgili mahallede olan bitenle ilgili; “Karantina oldu, anası babası hastanede yatan var. Annesi ve eşi hastanede olan yeğenim, 2,5 aylık bebeğe bakıyor. 3 ekmek 5 yumurta derken kendim yemiyorum, ona götürüyorum. Normalde de mahalleli birbirinden destek alarak ayakta kalıyor. Kimin evinde yemek varsa paylaşıyor. Romanlar komşusu açken tok yatmaz!” diyerek toplumun hayatta kalma dinamiklerine dikkat çekti.

Mahalle temsilcisi Muzaffer Kaygısız, mart ayından beri mahallede herhangi bir vakaya rastlanmadığını, 1 Haziran’da şehirlerarası seyahat sınırlamasının kaldırılmasından sonra köylere çalışmaya gidip gelenlerle birlikte vakaya rastlandığını söyledi. Mahallelerde iç içe yaşanmasına rağmen üç ayı iyi atlattıklarını düşünen Kaygısız, imkanlar ölçüsünde tedbir aldıklarını vurguladı. Gerek temizlik gerek beslenme konularında çeşitli ithamlarla karşılaştıklarını belirterek “Çürük zihniyetli insanlar, ‘Romanlar açlığa susuzluğa alışkın’ diye düşünse de biz, aynı kazanda kaynayan aşurenin malzemeleri gibi olduğumuza inanıyoruz. En azından böyle kriz dönemlerinde ayrımcı söylemleri bırakmalarını istiyoruz.” dedi.

Tedavi Gören Romanlar Hastaneden Bildirdi

Hastanede tedavi gören Ünal Sarıdemir’in karantinadaki üçüncü günü. Eşi ve çocuğu ise bir haftadır tedavi görüyor. Toplumun sağlıklı beslenemediğini kaydeden Sarıdemir, “Et yiyin, meyve yiyin diyorlar. Bunlara kim nasıl ulaşsın? Mahalle açlıktan patlamış olabilir. Mahallenin içinden dere akıyor, altyapı sorunu da virüsün yayılmasını hızlandırmış olabilir.” diyerek sözlerini sürdürdü.

Yalçın Davulcu
Yalçın Davulcu

Tedavi gören bir diğer Roman vatandaş, 4 gündür hastanede karantina altında olan Yalçın Davulcu. O, baştan beri virüs endişesi taşıdıklarını, kendilerince önlem aldıklarını söyledi. Belirtileri fark eder etmez hastaneye koştuklarını anlatan Davulcu, “Annem, kızım herkes hastanede. İki odalı evde 6 – 7 kişi yaşıyoruz. Birine bulaşınca herkese bulaştı. Mahalleli olarak iç içeyiz, virüs nereden kimden geldi bilmiyoruz. Geçim derdi derken şimdi virüsü atlatma derdine düştük. Bir an önce bu hastalığı atlatıp evimize dönmek istiyoruz.” dedi.

Belediye Başkanı Dutlulu: Ayrımcılıktan Değil, Ayrıcalıktan Yanayız

Akhisar Belediye Başkanı Besim Dutlulu, karantinaya alınan mahallede vaka sayısının çok olduğunu, il sağlık müdürleriyle ve hastane başhekimleriyle görüşerek vatandaşların durumunu takip ettiklerini söyledi; ölüm haberi gelmediğini sözlerine ekledi.

Dutlulu’ya göre, kamu kurumları böylesi kriz dönemlerinde vatandaşlara ‘yanınızdayız’ duygusunu hissettirmeli. Özellikle ayrımcılığa maruz kalan, yoksullukla mücadele eden Romanlara hassasiyetle yaklaşmalı.

Romanların yıllarca dışlandığını hatırlatan Dutlulu, bu tavrı içselleştiren toplumun, en küçük bir hizmetin aksaması halinde ‘Romanız diye mi?’ şeklinde tepki gösterdiğini söyledi. Onları bu alınganlıktan uzaklaştırmaya çalıştıklarını kaydeden Belediye Başkanı, “Bunca zaman ayrımcılığa maruz kaldıkları için tepkilerinde haklılar. Belediye olarak Romanlara ayrımcılıktan değil, ayrıcalıktan yanayız. Bu zamana kadar belediyede, Roman vatandaş işe alınmamışken 10’dan fazla vatandaşımız işe başladı. Roman Masası kurmak istedik, mahalleli ‘Sen bizi ayrıştırıyor musun?’ dedi. Masa kurmadık ancak bir Roman genci, çözüm masasında mahallenin sorunlarıyla birebir ilgilenmekle yükümlü. Karantina döneminde hem mahalleliyle hem diğer kamu kurumlarıyla koordineli çalışmaya gayret ediyoruz. Memnun olmayan elbette vardır ama bilsinler ki iyi niyetle tüm hizmetleri seferber ediyoruz.” şeklinde konuştu.

“Medya, Mahalleleri Damgalıyor”

İbrahim Ekinci
İbrahim Ekinci

Hacı İshak Mahallesi Muhtarı İbrahim Ekinci, mahalleye bariyerler konulduğunu, polislerin mahallenin giriş çıkışlarını kapattıklarını söyledi. Alınan tedbirlere uymak zorunda olduklarını kaydederken mahalleye hizmet götürmek için şartları zorladıklarını aktardı: “Aşevinde sıcak yemek dağıtmayı düşünüyorduk, karantina başlayınca yapamadık ama Sarı Ahmet Paşa Aşevi, mahallelinin 10 günlük ihtiyacını karşılayacak şekilde 480 koli gıda desteği verdi. Kaymakamlık, Sosyal Yardımlaşma Vakfı üzerinden 300 lira nakit desteği verdi. Belediye de her haneye beş kilo un dağıttı. Karantina öncesinde mahalle düzenli dezenfekte ediliyordu, karantina sonrasında günaşırı dezenfekte yapılıyor.” (Mahalle sakinleri de bu durumu doğruluyor.)

Gazetecileri eleştirmeden geçemeyen Ekinci, “Haberciler, ‘mahalle karantinada’ diye yazdı ama nasıl yazdı? ‘148, 201, 251’in çevrelediği 252. Sokak karantinaya alındı.’ Doğrudan 252. Sokak yazmak yerine abarta abarta yazdılar! Millet ilk satırı okuyup devamını okumuyor. Medya, mahalleleri damgalayan bu dili bıraksın.”

(Nitekim diğer mahalle sakinlerinden bazıları da “Çingeneler zaten virüslüdür yazma sakın” diyerek uyardı.)

Geçici Yardımlar Değil, Kalıcı Çözümler

Akhisar Roman Federasyonu’ndan Erdoğan Şener, bir partinin ilçe yönetiminde görev almış birisinin “Mahalle karantina altına alındı. 14 gün devlet buraya yardım edecek. Buradakiler bedava erzak almak için virüs kapma yarışına girer.” şeklinde bir yazı yazdığını söyledi. Bu ve benzer zihniyetle yıllardır mücadele ettiklerini anlatan Şener, pandemi dışında mücadele etmeleri gereken böylesi başka unsurlar olduğunu kaydetti. 

Siyasette aktif rol alan Şener, şu eleştirilerde bulundu: “Pandemi döneminde bir kez daha gördük ki hükümetin yoksulluk üzerine politikalar geliştirmesi, sorunu kökten çözmesi gerek. Geçici yardımlarla kalıcı çözüm üretmek imkansız. Genel olarak bir bakarsanız, kurumların önünde saatlerce bekleyen, boyun bükmeye mahkum edilen yoksullar görürsünüz. Üç kuruşluk yardımla, bu yardımları şova çevirerek yoksulluk bitmez. Bir seferlik yardım yapılıyor, sonra toplum kaderine terk ediliyor. Toplumu üretken bir hale getirip meslek sahibi edeceksiniz. Romanlar çalışkan; önyargı ve güvensizlikten kaynaklı haksızlığa uğruyorlar. Ekonomiye katkı sağlayacakları zemini oluşturmak zorundayız. Roman gençler, sosyal güvencesi olan iş isterken haklılar. Bazı alanlarda pozitif ayrımcılık yapmak gerektiği de insanların temel haklara erişmesi yolundaki engellerin aşılması gerektiği de ortada.”