Türkiye Yayıncılar Birliği: Basılıp Dağıtılamayan Kitap Adeti 5 Milyon 222 Bin 155

Sektörde 316 üyesi bulunan Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, yayıncılık sektörünün koronavirüs sürecinde nasıl etkilendiğini Sivil Sayfalar’a değerlendirdi. Kocatürk, Nisan ayında üyeleriyle yaptıkları anket sonuçlarına göre, basılan ama dağıtılamayan kitap adetinin 5 milyon 222 bin 155 olduğunu söyledi.

Türk Yayıncılar BirliğiCovid-19 salgınıyla birlikte çok sayıda korsan kitabın piyasaya sürüldüğünden yakınan Kocatürk, kitap satışlarının adet bazında yaklaşık, yüzde 63 oranında düştüğünü belirtti. Evde kaldığımız bu dönemde telif haklarının hiçe sayılarak kitapların PDF’lerinin paylaşılması ve yayılması bir hakmış gibi gösterildiğini belirten Kocatürk,  “Nisan ayının ortasında üyemiz yayın evleriyle bir anket yaptık. Anket sonuçlarına göre basılan ama dağıtılamayan toplam başlık sayısının 1695, basılan ama dağıtılamayan toplam kitap adetinin 5 milyon 222 bin 155, yayınlanmasından vazgeçilen veya askıya alınan kitap sayısının 3 bin 890 adet olduğunu tahmin ediyoruz. Satışların ise adet bazında ortalama yüzde 63 düşmesi, anketten ortaya çıkan önemli sonuçlardan biri” dedi.

“Online’da Bir Sipariş Patlaması Yaşandı”

Umuyoruz ki pandemi süreci biter hayat normale döner ve eylül sonunda Diyarbakır, ekim sonunda İstanbul ve Kasım sonunda İzmir Kitap Fuarını gerçekleştirmenin yollarını buluruz” diyen Kocatürk, birçok kitapçının dükkan satışlarında düşüş olmasına rağmen faaliyetlerine devam etmeye çalıştıklarını ifade etti. Yayın dünyasının sosyal medyayı etkin ve dinamik olarak kullandığını belirten Kocatürk, “Son dönemde canlı yayınlar, yazar buluşmaları ve söyleşilerin artacağı ve yeni formatların ortaya çıktığına şahit oluyoruz, ileride de bu etkinlikler devam edebilir. Pandemi sonrası farklı modellerle yayıncılık yapılmasını da ihtimal dahilinde görüyoruz. Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de başta AVM’lerde bulunan zincir mağazalar, büyükşehirlerdeki kitabevleri ve sahafların kapanmış olması nedeniyle okurlar hem yayınevlerinin kendi online satış sitelerine hem de sektördeki online kitap satan web sitelerine yöneldiler. Anadolu’da birçok kitapçının dükkanlarını satışlarında yüzde 50-60’lara varan düşüş olmasına rağmen faaliyetlerine devam ettiler. Bazı şehirlerde çok yaratıcı uygulamalar da görüldü: “evde kal kitapsız kalma” sloganıyla evlere kadar kitap götürüldü. Evlerinde vakit geçirmek zorunda kalan insanların kitap siparişleri her zaman söylediğimiz ama es geçilen okurlarımızla, yayınevlerinin, yazarların, çevirmenlerin arasındaki sıkı bağlar nedeniyle onlineda bir sipariş patlaması yaşandı. Bu süreçte kişisel gelişim ve tarih gibi kurgudışı alanlarda artış oldu, ayrıca çocuklar evde olduğu için çocuk kitaplarında da artış var.” dedi.

“Pandemi Sonrası Beklenen Satışları Yakalamamızı Zorlaştıracaktır”

Kenan KocatürkDövize bağlı maliyetlere de dikkat çeken Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, “Başta kağıt fiyatlarının artması, yayıncıların yurtdışı telif yatırım ve yıllık satışlarına bağlı olarak ödeyeceği telif tutarları bu soruları cevaplarken en az yüzde 10 artmıştı. Yani ülkede yıllık enflasyon hedefi sadece 1 ay içinde çoktan aşılmış oldu. Hele hele bu durum ayakta kalmak için var olan kadrolarını kaybetmemeye özen gösteren yayıncıların kullanacağı kredi faizlerinin de işletme giderlerine eklenecek yükü düşünüldüğünde bu maliyetlerle birlikte basılı kitapların satış fiyatlarının yüzde 10-15 civarında zorunlu olarak artmasına neden olacak ki bu hiçbir yayıncının isteyeceği bir durum değildir. Bunun sonuçları olarak yayıncılar çok satan tekrar baskılarının dışında az satan kitaplarını basmaktan uzun bir dönem imtina edebilir. Ayrıca, yeni kitapların basımında hem artan maliyetlerin yaratacağı ürküntü hem de pandemi sonrası oluşacak olan arz fazlasındaki çeşitlilik okurun düşen satın alma gücü nedeniyle beklenen satışları yakalamamızı zorlaştıracaktır. Bu da kültürel çeşitliliğimizin sürdürülebilirliğini aksatacak ve zor günler geçirmesine rağmen büyüme trendindeki yayıncılığımızın devlet ve yerel yönetimler tarafından anlamlı bir destek gelmezse gerilmesine neden olacaktır.” diye konuştu.

Okul kütüphanelerinin zenginleştirilmesi için bütçe ayrılarak yayıne vlerinden kitap alınmasını talep ettik.

Yayıncılık sektörünün küçülmeye başlayacağını tahmin ettiklerini kaydeden Kocatürk, “Her yıl yayınlanan 68 bin yeni başlık sayısının ve toplam 400 milyonun üzerinde kitap üreten ve 8 bin 850 milyar TL büyüklüğündeki bağımsız yayıncılığın yüzde 30-40 küçülmeyle karşılaşacağını söyleyebilirim. Öncelikle pandemi ilan edilir edilmez hükümetin açıkladığı en çok etkilenen ve mücbir sebeplerden faydalanacak olan sektörlerin arasında olmayan yayıncılık ve matbaa hizmetlerinin de bu kapsama dahil edilmesi için 6 yayıncı örgütü Cumhurbaşkanlığına sunduğumuz gerekçelerimizle birlikte ve taleplerimizin kabul edilmesini sağladık. Kısa Çalışma Ödeneği ve devlet garantili kredilere üyelerimizin başvurmaları için çeşitli bilgilendirmeler yaptık. Yine pandemi başlar başlamaz üyelerimizle online toplantılar yaparak bir durum tespiti ve bu krizden çıkarken kısa vadede yapılacak konuları tespit edip yol haritasını belirledik, halen de devam ediyoruz. Dünyada yayıncılık sektöründeki tüm gelişmeleri haftada iki kere derleyip üyelerimizi bilgilendiriyoruz.(Tüm bilgilere web sitemizden ulaşabilirsiniz) Yayıncılarla ve kitapçılarla yaptığımız anket çalışmalarının sonuçlarını kamuoyuyla paylaştık. Kültür ve Turizm Bakanlığının halk kütüphanelerine kitap alımlarının bütçesinin arttırılarak nisan ayında gerçekleşmesini talep ettik. İlk etapta talebimiz kabul görüp nisan ayında yayıncılarımız kitap başvurularını yaptılar. Mayıs ayında alımların yapılıp ilgili ödemelerin yapılmasını bekliyoruz.  TOBB Eğitim Meclisi toplantısına katılıp Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’a okuma kültürünün geliştirilmesi için sınıf kitaplıklarına, okul kütüphanelerinin zenginleştirilmesi için bütçe ayrılarak yayın evlerinden kitap alınmasını talep ettik. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu aracılığıyla Hazine ve Maliye Bakanlığına yazarlar, çevirmenler, çizerler ve serbest çalışan editörlerden kesilen yüzde 17 gelir vergisi ve yüzde 18 KDV’nin kaldırılmasını, Yayıncıların devletten olan KDV alacaklarının bu dönemde herhangi bir incelemeye tabi olmadan ödenmesini veya vergi borçlarına karşılık bir kereliğe mahsus mahsup edilmesini, e-kitap ve sesli kitaptaki yüzde 18 KDV’nin basılı kitaptaki gibi kaldırılmasını talep ettik.” şeklinde konuştu.

“Eğitimlere Başladık”

Kocatürk, başta Kültür Bakanlığı olmak üzere bu pandemi döneminde tüm kamu kurum ve kuruluşlarının kitap alımları sırasında zor durumda olan yayıncıların vergi borcu sorgulaması yapılmadan alacaklarının ödenmesine müsaade edilmesini talep ettiklerini söylüyor. Türkiye Yayıncılar Birliği olarak editörlük ve ileri düzey editörlük sertifika programlarımızı açıp eğitimlere başladık diyen Kenan Kocatürk, ”Bu eğitimlerin online olması nedeniyle Çin’den Almanya’dan katılımcılarımız oldu. AB Hibeler programı kapsamında yürüttüğümüz OKUYAY Platformu’yla okumayı yaygınlaştırmayı hedefleyen 4 pilot projeyi  açıklayarak hayata geçirmek için ilk adımlarımızı attık. Sosyal medyayı etkin kullanarak okuma kültürünü geliştirici,  ülkemizde ve dünyadaki gelişmeleri duyurduk.” diyerek sözlerini noktaladı.