“Kaktüs Kadar Güzeliz; İçimiz Hayat, Dışımız Öfke Dolu”

Kaktüs Genç Kadın Derneği, ismi gibi çok genç, şubat ayında kurulmuş bir dernek. Derneğin kurucuları da üniversite öğrencisi genç kadınlar… Görüştüğümüz Neslihan Duran; “Genç kadınları bir araya geldiği, birlikte vakit geçirdiği, öğrendiği ve öğrettiği bir yer burası” diyerek derneklerinin ne amaçla kurulduğunu ve neler yapacaklarını anlattı. 

Her biriniz üniversite öğrencisi genç kadınlarsınız. Bir araya gelerek bir kadın derneği açma fikri nasıl doğdu? 

Kadınların toplum içinde, dışarıda, sokakta olmak yerine evde olmalıymış, ev dışında onlara ait bir mekanları yokmuş gibi bir izlenim halen varlığını sürdürüyor. Tabii aynı zihniyet kadın üniversiteleri, kadın otobüsleri gibi şeyler de gündeme getiriyor. Bizim amacımız bunlarla tamamen zıt elbette. Biz kadınların birlikte ürettiği ve paylaştığı bir ortam hazırlamak istedik. Kaktüs Genç Kadın Derneği gerçekten bizim için bir hayaldi. “Yapabilir miyiz ki?” endişelerinden “Ne olursa olsun, yapmalıyız” dediğimiz noktada bir adım attık ve 16 Şubat Pazar günü resmi olarak Kaktüs’ü açtık. Heyecanlıyız. Tüm renkleriyle ve dikenleriyle güzel bir yer oldu. Buranın her noktasında kadınların emeği var, bu da bizi ayrıca mutlu ediyor.

Kadıköy Caferağa’daki yerimizi bulduktan sonra imece usulü burayı düzenlemeye başladık. Birisi gitti sandalyeleri aldı, biri kettle getirdi, diğeri duvar kağıtlarını söktü. Tamamen kadın dayanışmasıyla açıldı burası. 

‘Kaktüs’ isminin hikayesini öğrenebilir miyiz?

Öncelikle en zor süreç isim bulma süreciymiş, bunu söylemeliyim. Uzun aramalar sonucunda Kaktüs ismine karar verdik, “dikenlerimizi çıkartıyoruz” dedik. Kaktüs kadar güzeliz, içimiz su dolu, hayat dolu. Ama birikmiş de bir öfkemiz var. Sonuçta her gün katledilen, tacize tecavüze uğrayan biz kadınlarız. Doğal olarak bir öfkemiz de var, dikenlerimiz ondan…

Neler olacak Kaktüs’te?  

En önemsediğimiz konu özsavunma. Kadınlar her gün şiddete, tacize, tecavüze, cinayete maruz kalıyor. En başta öz savunma dersleri verilecek burada. Farklı diller öğrenmek için atölyelerimiz olacak. Rahatlamak için yoga derslerimiz olacak. Birlikte filmler izleyeceğiz, yazılar yazacağız, kavramsal meseleleri tartışacağız. Kadın özgürlük mücadelesinde neler yapabiliriz, gasp edilen haklarımızı nasıl geri kazanabiliriz, biz genç kadınlar neler yaşıyoruz, üniversitelerde, kampüslerde, sokaklarda neler yaşıyoruz, bunları konuşmak istiyoruz. Kadınlar olarak cinsel sağlık atölyelerinde, beden tanıma atölyelerinde buluşacağız. Hocalarımızın olduğu, bazen bizim verdiğimiz derslerle ilerleyeceğiz. Bazısı müzik yapacak, diğeri içeride resim çizecek, bir diğerinin şarkı söylediği bir ortam hayal ediyoruz. Burası bizim, biz kadınlar ne istiyorsak onları yapacağız burada. 

Burası sadece etkinlik zamanları açık olmayacak, değil mi? 

Evet, isteyen istediği gibi gelebilecek. İsteyen kitabını okuyacak, isteyen dersini çalışabilecek. Merak ettikleri varsa bizlere sorabilecek, biz merak ettiklerimizi ona soracağız belki. Birbirimize öğrettiğimiz ve öğrendiğimiz bir yer olacak burası. Çözümü belki hızlıca bulamasak da zaman içinde çözümler ürettiğimiz bir yer olacak Kaktüs. 

Zamanla kadınlara hukuki, tıbbi, psikolojik destekler gibi profesyonel destek imkanı düşünüyor musunuz? 

Elbette, ilerleyen zamanlarda mutlaka düşündüklerimiz arasında bunlar da var. Biz şu an küçük bir adım attık sadece. 

Şule Çet’in ismini verdiğiniz bir de kitaplığınız var.

Burayı açan kadınlar olarak bizler aynı zamanda Şule Çet’in mahkemesini takip eden, orada davanın tarafı olan kadınlarız. O zamanlarda da şunu söylüyorduk; Şule ilk katledilen kadın değil, maalesef son da olmayacak. Bizler mahkeme salonunda o tecavüzcü katilleri de gördük. Sadece Şule’yi de değil ne yazık ki, birçok kadının katlediliğini gördük. Ceren’i, Güldane’yi, Emine Bulut’u, Sezen Zambak’ı gördük. Bu kadınları unutmak istemiyoruz. Her birinin adalet çığlığını duyuyoruz hala. O yüzden kitaplığımıza Şule Çet’in adını vermek istedik. Burada okuyacağımız kitaplar onun okumak istediği ama okuma fırsatı bulamadığı ve bir daha da hiç bulamayacağı kitaplar. Biz onun için de okuyacağız o kitapları, onun için başka birine de vereceğiz okumaları için. Bağış yoluyla, Kaktüs’teki diğer her şey gibi imece usulü büyüttüğümüz bir kitaplık bu. Umarım çok kitabımız olur ve kadınlarla paylaşırız.

Etkinlik programınızı nasıl duyurmayı planlıyorsunuz? 

Şu an aktif olarak twitter ve instagram’dayız. Etkinlik duyurularımızı oradan yapıyoruz. İleride belki web sitesi de açarız. Gönüllü olarak ders vermek isteyenleri de buraya bekliyoruz. Burada bir arada olmak çok güzel. Cins bilinci dediğimiz şeyi yaşayacağız burada. Yanı başındaki kadınla bir şeyler paylaşmak, onu sevmek, anlamak, onunla eğlenmek ya da dertlenmek çok değerli.

İlgili Yazılar

Tüm Haberler