Temiz Hava Hakkı Platformu Termik Santrallerin Emekliliğini İstiyor

Türk Tabipleri Birliği, TEMA Vakfı, Greenpeace Akdeniz, HEAL, 350.org, WWF-Türkiye, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği ve Türk Toraks Derneği gibi çevre ve sağlık alanında çalışan 17 kuruluşun üyesi olduğu Temiz Hava Hakkı Platformu, yeni torba yasa tasarısındaki Madde 45'in getirdiği muafiyet ve sebep olacağı kirliliğe dikkat çeken ortak bir bildiri yayımladı.

2013 yılında kömürlü termik santrallerin özelleştirilmesinin ardından, çevre yatırımlarını tamamlamaları için 2019 yılının sonuna kadar süre tanınan santrallerin durumları Şubat ayında TBMM’de görüşülecek.

TBMM’de görüşülecek yeni torba yasa tasarısındaki 45. Madde getirdiği muafiyet ve sebep olacağı kirliliğe dikkat çeken bir bildiri yayımlayan Temiz Hava Hakkı Platformu, yasa teklifinin; Çanakkale, Kahramanmaraş, Karabük, Kütahya, Manisa, Sivas, Şırnak ve Zonguldak’ta bulunan 10 santrale iki yıl daha havayı kirletme özgürlüğü tanıyacağını iddia ederek duruma tepki gösterdi.

Türk Tabipleri Birliği, TEMA Vakfı, Greenpeace Akdeniz, HEAL, 350.org, WWF-Türkiye, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği ve Türk Toraks Derneği gibi çevre ve sağlık alanında çalışan 17 kuruluşun üyesi olduğu Temiz Hava Hakkı Platformu, Torba Yasadaki Madde 45’in mecliste kabul edilmemesini istedi.

Elbistan sınır değerin 6 katı, Zonguldak ise 3 katı zehir soludu

Temiz Hava Hakkı Platformu, emekli olma zamanı gelmiş bu santrallerin bulundukları şehirlerde yüksek miktarda hava kirliliğine sebep olduğunu belirtti.

Kim ne dedi?

Türk Tabipleri Birliği Temsilcisi Doç. Dr. Gamze Varol: “Dünya Sağlık Örgütü, kirli havayı ‘insan sağlığına etkileyen en büyük tehlikelerden biri’ olarak açıkladı. Kirlilik seviyelerindeki artış yaşam süresini kısaltıyor; kanser, kalp damar hastalıkları ve felç görülme sıklığını artırıyor. Bebek ölümleri, erken doğum, büyüme-gelişme geriliği, öğrenme bozuklukları, hafıza ve davranış sorunları ve diyabet gibi çok sayıda sağlık sorununun temelinde kirli havanın etkisi olduğu tartışılıyor. Sağlık iki yıl beklemez, bu bölgelerdeki insanların iki yıl daha sağlık sorunları yaşamasının bedelini kim ödeyecek?”

Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Hasan Bayram: “Solunum yolu ile alınan kirli hava, akciğer ve kalp hastalıkları oluşum riskini artırıyor. Çok sayıda çalışma, hava kirliliğinin yoğun olduğu yerlerde akciğer ve kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin daha çok olduğunu, acil hastane başvuruları ve yatışları ile hastaların ilaç ihtiyacının arttığını göstermektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün ilk kez bütün dünyada hava kirliliği ile topyekun mücadele başlattığı bir dönemde, yasal uyarıya rağmen termik santrallerin önlem almayarak havayı ve çevreyi kirletmeye devam etmesine izin verilmesi halk sağlığı açısından doğru değildir.”

TEMA Vakfı’ndan Çevre Politikaları Bölüm Başkan Yardımcısı Özlem Katısöz: “2014 yılında Anayasa Mahkemesi (AYM) benzer bir düzenlemeyi iptal etti. AYM, iptal kararının gerekçesinde sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkının ekonomik ve mali gerekçelerle vazgeçilecek haklardan olmadığını açıkça belirtmişti. Bu karara rağmen, santrallerin kirleterek çalışmaya devam etmesi temiz hava hakkımızın ihlalidir.”

Greenpeace Akdeniz Projeler Sorumlusu Avukat Deniz Bayram: “Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen termik santraller yıllardır bu ayrıcalıklardan faydalanıyor. Torba yasa ile bu hukuka aykırı duruma bir kılıf hazırlanıyor. Çevre yatırımlarını yapmayan santraller ve hava kalitesinin ilgili mevzuata uygun yönetiminden sorumlu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bu bölgelerde hava kirliliği ve erken ölümlerden sorumlu olmaya devam edecekler”.

Sağlık ve Çevre Birliği (HEAL) Türkiye Temsilcisi Funda Gacal: “Türkiye’de 2021 sonuna kadar bu santrallere çevre muafiyeti verilmesi tartışılırken AB üyesi ülkelerdeki termik santraller 2021’den itibaren daha da düşük baca gazı emisyonu sınır değerlerine tabi tutulacak. Yasa tasarısının geri çekilmesini, halk sağlığının ve çevrenin korunması adına AB’deki bu gelişmelerin takip edilmesini talep ediyoruz.”