Yayıncılar Birliği; STK, Kamu ve Halk İşbirliğiyle Okuma Kültürünü Yaygınlaştırmayı Amaçlıyor

Türkiye Yayıncılar Birliği’nin koordinatörlüğünde, okuma kültürünü yaygınlaştırma amacıyla bir platform kuruldu. Başlangıç toplantısını 22 Şubat’ta yapan Okuma Kültürünü Yaygınlaştırma Platformu (OKUYAY) üzerine Türkiye Yayıncılar Birliği Genel Koordinatörü / OKUYAY Projesi Proje Koordinatörü Ebru Şenol ile görüştük. Platformun misyonu ve eylem planı üzerine bilgi veren Şenol; “Proje toplumun her kesimi için yürütüleceğinden ve STK, Kamu ve vatandaşlar arasında bir ağ kurulması hedeflendiğinden büyük bir çarpan etkisine sahip olacağına inanıyoruz. Hedefimiz Türkiye çapında projemizi duyurmak” diyor.

Proje Koordinatörü Ebru Şenol; “OKUYAY Platformu, okuma kültürünü desteklemeye çalışan STK’lere, aktivistlere, gönüllülere destek vererek Türkiye ve Avrupa’daki iyi örnekleri Türkiye geneline yaymayı hedefliyor” diyor. İki yıl sürecek programın tamamlanmasının ardından bayrağı Türkiye Yayıncılar Birliği’nin devralması ve böylelikle okuma kültürünü yayma çalışmalarının devam etmesi hedefleniyor. Ayrıca proje kapsamında “Okuma Kültürünü Geliştirmeye Yardımcı Kılavuz” hazırlanacak ve bir de “Okuma Kültürü” konulu kitaplık oluşturulacak.

OKUYAY, çok yeni kurulmuş bir platform. Öncelikle sizden platformun kuruluş sürecini ve misyonunu dinleyebilir miyiz? Platformun elinde şu anki okuma kültürü durumu ve proje ile ulaşılması istenen hedeflere dair veriler bulunuyor mu?

Ebru Şenol

Türkiye Yayıncılar Birliği uzun süredir Türkiye’de okuma kültürünün yaygınlaştırılmasına yönelik çağrıda bulunuyor ve kamuoyunun dikkatini bu konuya çekmeye çalışıyor.

Bu bağlamda bu sürece katkıda bulunabilmek için kendi imkânları dahilinde araştırmalar da yapıyor. Önceki senelerde üç farklı Avrupa Birliği hibesinden yararlanarak çeşitli projeler gerçekleştirmenin verdiği tecrübeyle Okuma Kültürü konusunda da hibe almayı ve bir çalışma yürütmeyi hedefleri arasına koymuştu. Bu süreçte T.C. Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı tarafından yürütülmekte olan Ortaklıklar ve Ağlar Hibe Programı kapsamında bir başvuru yaptı ve hibe almaya hak kazandı. OKUYAY Platformunun kuruluşu da bu vesileyle oldu. OKUYAY Platformu, okuma kültürünü desteklemeye çalışan STK’lere, aktivistlere, gönüllülere destek vererek Türkiye ve Avrupa’daki iyi örnekleri Türkiye geneline yaymayı hedefliyor. Türk Kütüphanecileri Derneği (TKD), Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV), Kadıköy Belediyesi ve Kingston Üniversitesi (Birleşik Krallık) ortaklığıyla çalışmalarını gerçekleştirecek OKUYAY Platformu okuma kültürünü yaygınlaştırmak için Türkiye’nin dört bölgesinde çocukları, ebeveynleri, öğretmenleri, kamu kuruluşlarını, kütüphaneleri ve sivil toplumu yayıncılık paydaşlarıyla bir araya getirerek pilot uygulamalar yapacak.

Proje sonunda hazırlanacak “Okuma Kültürünü Geliştirmeye Yardımcı Kılavuz” bu alanda önemli bir başvuru kaynağı olacak. OKUYAY Platformu İstanbul Taksim’deki çalışma ofisinde düzenleyeceği toplantılar ve etkinliklerle okuma kültürünü geliştirmeye destek olacakları bir araya getirmeyi amaçlıyor. Platform bünyesinde kurulacak “Okuma Kültürü” konulu kitaplık da araştırmacıların kullanımına açık olacak. İki yıl sürecek projenin tamamlanmasının ardından OKUYAY Platformu’nun Türkiye Yayıncılar Birliği tarafından sürdürülmesi hedefleniyor.

Şu an ülkemizde okuma kültürünün durumunu ölçmek için Türkiye çapında büyük bir anket yapılması için çalışmalar sürüyor. Bu anket tamamlandıktan sonra sağlıklı verilere ulaşacağız.

Proje toplumun her kesimi için yürütüleceğinden ve STK, Kamu ve vatandaşlar arasında bir ağ kurulması hedeflendiğinden büyük bir çarpan etkisine sahip olacağına inanıyoruz. Hedefimiz Türkiye çapında projemizi duyurmak.

“Okuma kültürü” ifadesinden ne anlamalıyız? Okuma-yazma becerisine sahip olmaktan farklı bir içeriği işaret ettiğini söyleyebilir miyiz örneğin? Platformun hedefinde belli bir yaş/eğitim aralığı var mı?

Evet, bizim projemiz okuma-yazma becerisinin kazandırılmasına yönelik bir proje değil. Bize göre okuma kültürü, okuma alışkanlığının üst basamağı olan “eleştirel okuma yazma becerisi”ni de edinmeyi gerekli kılar. En özlü belirlemeyle okuma kültürü edinme, birbirini bütünleyen, ardışık bir süreçtir. Kısaca okumanın alışkanlığa ve eleştirel okuma becerisine dönüşmesiyle erişilen okuma düzeyi, evrensel okuryazarlık olarak tanımlanabilir.

Platformun ulaşmayı hedeflediği gruplar;

  • 0-6 yaş grubu
  • 6- 18 yaş grubu (K12)
  • Yetişkinler ve veliler
  • Yayıncılık paydaşları
  • Kamu ve özel kütüphaneler.

OKUYAY Platformu; okuma kültürünü yaygınlaştırmak için Türkiye’nin seçilecek dört bölgesinde çeşitli programlar düzenleyecek. Bu bölgeler ve yürütülecek programların içeriği belli mi?

Bu programların içeriğini o bölgelerde temasa geçeceğimiz STK; aktivist ve gönüllülerle belirleyeceğiz. Kendi bölgelerini ve ihtiyaçları en iyi onlar bildiği için, yapılacak pilot projeleri onlardan gelecek önerilere göre şekillendireceğiz. Bölgelerde pilot projeler başlamadan önce bir dizi toplantı ve eğitim yapacağız. Bu bölgelerdeki çalışma arkadaşlarımıza Avrupa ve Türkiye’den iyi örnekleri göstereceğiz, çeşitli alternatifler sunacağız.

Programlar STK, aktivist vb. gibi çeşitli işbirlikçilerle yürütülecek. Bu işbirlikçiler hangi kriterlere göre seçildi?

Henüz temas kuracağımız STK ve aktivistler seçilmedi. Bu seçimi yapmak için ilk soruda değindiğimiz Türkiye çapındaki anketin ve STK Haritalaması araştırmasının sonuçlarını bekliyoruz. STK Haritalaması çalışmasıyla Türkiye çapında bizim proje konumuza kendi faaliyetleriyle dokunan STK ve aktivistleri belirleyeceğiz. Bu iki anketin sonuçlarını birleştirerek bölgeleri ve temasa geçeceğimiz STK ve aktivistleri belirleyeceğiz. Bu sürecin yaz aylarında tamamlanacağını düşünüyoruz.

Platform bünyesinde “Okuma Kültürü” konulu kitaplık kurulması planlanıyor. Bu kitaplığın işleyişi hakkında bilgi alabilir miyiz? Proje sonrasında da açık kalacak mı, herkesin kullanımına açık mı olacak?

Bu kitaplıkta yaklaşık 100 kitap olmasını planladık. Kitaplar genel itibariyle okuma kültürüne vurgu yapan hem Türkçe hem de yurtdışı kaynaklı kitaplar olacak. Kitaplığımız kurulduktan sonra haftada bir gün randevulu olarak herkesin kullanımına açılacak. Proje sonrasında da aynı düzeni korumayı hedefliyoruz.

Proje sonunda bir de “Okuma Kültürünü Geliştirmeye Yardımcı Kılavuz” hazırlanması planlanıyor. Bu kılavuz hangi bilgileri kapsayacak, herkesin erişimine açık olacak mı?

Bu kılavuzla yetişkinlere ve çocuklara gündelik hayatta okuma alışkanlığı kazanılması için yöntemler sunup, önerilerde bulunacağız. İçerik projenin uygulaması bölgelerde başladığında daha da netlik kazanacak. Hem basılı olarak hem de internet üzerinden erişilebilir olarak herkesin kullanımına açık olacak.

Programın bitimi için öngörülen iki yılın sonrasında nasıl devam edilmesi planlanıyor? Türkiye Yayıncılar Birliği’nin bu konuda şimdiden bir hazırlığı bulunuyor mu?

İlk soruda da belirttiğim gibi Türkiye Yayıncılar Birliği okuma kültürünün yaygınlaştırılmasının toplum genelinde yaratacağı olumlu etkiye inanıyor, dolayısıyla bu platformu sürdürme hedefini gerçekleştirmek istiyor. Şu an projemiz başlayalı iki ay oldu. Öncelikle Türkiye’de sadece 10 büyük STK’ya verilen bu önemli hibeyi taahhüt ettiğimiz şekilde gerçekleştirmek için çalışıyoruz.

Türk yayıncılığının günümüzdeki halinin okuma kültürünün yaygınlaşmasındaki etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Kitapların niteliğinde tatmin edici kalite/çeşitlilik ve sorunsuz bir dağıtım ağına sahip olunduğu söylenebilir mi yoksa giderilmesi gereken eksiklikler var mı?

Türkiye’de yayıncılık sektörü her yıl artan yeni başlık sayısı ve başlık çeşitliliğiyle okuyuculara geniş bir yelpaze sunuyor, 2018 yazında yaşanan döviz kuru artışından önce sektörümüz olarak dünyada 11. sıradaydı. Ekonomik kriz matbaa giderleri, yurtdışı telif giderleri ve okuyucuların alım gücünün düşmesi sebebiyle sektörümüzü de olumsuz yönde etkiledi. Ancak yine de okuma kültürünün yaygınlaştırılması açısından bakıldığında zengin bir seçki okurları bekliyor diyebiliriz. Dağıtım ağı için sorunsuz diyemeyiz, zira bu kanallar da ekonomik krizden çok etkilendi. Eksiklikler var tabii ama okuma kültürünün yaygınlaştırılmasına engel olacak boyutta olduğu söylenemez.

Son olarak şunları eklemek isteriz; Türkiye Yayıncılar Birliği’nin OKUYAY Platformunu kurmak için aldığı bu hibe Türkiye için çok önemli. Projemizin, hibeyi aldığımız Ortaklıklar ve Ağlar Hibe Programında seçilen 10 projeden birisi olması, Türkiye’de okuma kültürüne önem verildiği ve yüksek bir beklenti olduğu anlamına gelmektedir.