Depremden Etkilenen Bölgede Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Mekanizmaları

Mor Çatı, 6 Şubat 2023’te gerçekleşen ve 10 ili etkileyen depremler sonrasında, depremden etkilenen illerde kadına yönelik şiddetle mücadele mekanizmalarının ve şiddete maruz kalan ya da kalma riski altında olan kadın ve çocukların durumuna dair izleme yapmak üzere bölgeye gidip bir rapor hazırladı.
Kadınların İhtiyaçları

Deprem bölgesinde, bölgede çalışma yürüten diğer kurumların da belirttiği üzere, hala temel ihtiyaçlara erişim konusunda ciddi zorluklar olduğunu belirten Mor Çatı, saha ziyaretlerinde depremden etkilenen kadınların öncelikle ve acil olarak insani yardım, sağlık ve güvenlikle ilgili hizmetlere erişmeye ihtiyaç duyduklarını ekledi.

Resmi olarak henüz boşanmamış olmakla birlikte boşanma sürecinde olan ya da kendisine şiddet uygulayan kocasından deprem öncesinde ayrı yaşayan veya bu süreçte ayrı yaşamaya karar veren kadınların (hala aynı ailede oldukları varsayıldığı için) çadıra ulaşamadıkları, çadıra erişimde yaşadığı zorluğun onları şiddet uygulayan kocayla, kocanın ailesiyle ya da kendi ailesiyle kalmaya mecbur bıraktığını, bu durumun kadınların şiddete maruz kalma riskini artırdığını görüldü. Bunun yanı sıra yalnız kadınlar, ailesi hayatta olsa bile ailesiyle yaşamak istemeyen kadınlar da çadıra ya da alternatif güvenli barınma hizmetlerine erişimde zorluk yaşıyor. Çadırların resmi kayıtlara göre aile adına teslim ediliyor olması bağımsız yaşamını kuran ya da kurmak isteyen, aile içinde şiddete maruz kalan kadınların şiddet ortamından uzaklaşmasını engellediği gibi orada kalmaya neredeyse mecbur bırakıyor. Özellikle aynı çadır içinde geniş aileyle kalmak zorunda olan kadınlar için psikolojik zorlukların olduğu görüldü. Bölgede destek sağlayan kişiler bu koşullarda yaşamak zorunda kalan genç kadınların yoğun bir içe kapanma durumunu yaşadıklarını paylaştılar. Öte yandan çadır kentlerde ya da dağınık yerleşimlerde hem aile içinde hem de dışında cinsel şiddete ilişkin olası riskler konusunda da bir tedbir alınmadığı gözlemlendi.

Çocukların İhtiyaçları 

Çocukların şiddete maruz kalma riskinin önlenmesi, maruz kalıyorlarsa durumun tespit edilmesi ve çocuğun ilgili destek mekanizmalarına yönlendirilmesi konusunda yeterli organizasyonun yapılmadığı görüldü. Bölgeye giden çocuk hakları temelli çalışma yürüten sivil toplum örgütleri ve inisiyatiflerin yürüttüğü eğitim ve psikososyal destek çalışmaları olmakla beraber bölgedeki çocukların tümü bu desteklere erişemiyordu. Ergenlerin özellikli ihtiyaçları doğrultusunda bir destek sistemi olmaması, çocuk algısının belli bir yaş grubundan ibaret olması da bir diğer sorun olarak öne çıkıyor. Çocukların yaşlarının yanı sıra vatandaş olup olmaması da hizmetlere erişimlerini etkiliyor.

Acil Alınması Gereken Tedbirler

Mor Çatı, şiddetle mücadelenin ertelenemeyecek ve acil sunulması gereken hizmetleri gerektirdiğinin altını çizerek, bölgeye yaptıkları ziyaret sonrası edindikleri bilgiyle devletin acilen atması gereken adımlara işaret ediyor:

  1. Bölgede yaşayanların insani yardım, sağlık ve güvenlikle ilgili ihtiyaçlarının, kişilerin toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, yaş, engellilik durumu, vatandaşlık statüsü ve bunlarla ilgili maruz kaldıkları her türlü ayrımcılık gözetilerek çok acil bir şekilde sağlanması,
  2. Çadır kentlerin vakit kaybetmeden kadınların ve çocukların kendilerini güvende hissedeceği şekilde düzenlenmesi,
  3. Çadır kentlerin gündelik yaşam pratiklerini sürdürebilmek adına düzenlenmesi, çamaşırhane, içme suyuna, tuvalet ve duş, elektrik gibi kaynaklara erişim sağlanması,
  4. Bölgede kadına yönelik şiddetle mücadele için var olan kurumların mevcut durumunu değerlendirip en kısa sürede ŞÖNİM, sığınaklar, ilgili kolluk birimleri, aile mahkemelerinin en az depremden önce olduğu kadar ulaşılabilir olması,
  5. Çadır kentler ve depremden etkilenen kadınların yaşadığı diğer alanlardakiler de dahil olmak üzere tüm görevlilerin şiddete maruz kalan kadın ve çocuklara sunulacak hizmetlere, izlenmesi gereken protokole ilişkin açık, net ve duruma göre sürekli yenilenen prosedürlere ilişkin donanım sahibi yapılması,
  6. Deprem sonrası bölgede olası kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarı durumlarına ilişkin her türlü riskin tespit edilmesi ve bu risklere ilişkin önleyici çalışmaların ivedilikle başlatılması,
  7. Deprem öncesinde maruz kaldığı şiddet nedeniyle ilgili birimlerden destek alan ve depremden etkilenen kadınların tümünün durumuna ilişkin izleme çalışması yapılıp ihtiyaçlarının tespit edilmesi ve özellikle 6284 sayılı Kanun kapsamında koruma ve gizlilik kararı olan kadınların bu süreçte güvende kalabilmesi için danışmanlık sağlanması,
  8. Bölgede yaşayanların cinsel sağlıkla ilgili bilgi alabilecekleri birimlerin kurulması, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonları ve gebeliği önleyici yöntemlerin ücretsiz olarak sağlanarak yaygınlaştırılması ve gebeliğini sonlandırmak isteyen kadınlara ivedilikle hastane yönlendirmesi yapılması,
  9. Bölgedeki mevcut birimlerde çalışan personelin de depremden etkilendiğini ve insani yardım, sağlık, güvenlik ve psikososyal ihtiyaçların bütününün bu kişiler için de geçerli olduğunu hatırlayarak personelin iyilik halinin gözetilmesi, gereken durumlarda yeni görevlendirme ve rotasyon sağlanması,
  10. Çadır kentlerde çocuklar için kreş ve oyun alanlarının yaratılarak çocuk alanında uzman devlet personelinin bu alanlarda görevlendirilmesi ve çalışmanın laik, bilimsel ve pedagojik gelişimlerine uygun yürütülmesi,
  11. Çocukların tümünün hiçbir ayrım gözetilmeksizin eğitim ve psikososyal destek ihtiyaçlarına erişiminin sağlanması,
  12. Kadınlara ve çocuklara verilecek desteklerin ana dillerinde sunulması, mümkün olmadığı durumlarda çevirmen desteğinin alınması,
  13. Deprem sonrası yaşanan yoğun iç göç sonrası kadınların durumunu, ihtiyaç duydukları destekleri ve göç edilen bölgelerde yapılması gerekenleri tespit edip sadece depremden etkilenen bölgede değil Türkiye’nin her yerinde geçerli olacak bir kadına yönelik şiddetle mücadele acil eylem planı hazırlanarak uygulamaya konulması gerekmektedir.

Raporun tamamı için tıklayınız.