Sinema Adası: Sinemaya Dair Her Türlü Etkinliğin Olduğu Bir Ada

Sinema Adası, Kadıköy’deki binasını genç kadın sinemacıların ücretsiz kullanımına sunuyor. Atölye, workshop, kısa film gösterimleri gibi etkinliklere ev sahipliği yapan mekanı, kurucusu Esra Güzel’den dinledik. Yeni dönem projelerini anlatan Güzel; “Burayı sinemaya dair her türlü etkinliğin olduğu bir ada olarak hayal ettik” diyor. 

Sinema okuyan ya da mezun gençlere, özellikle de sektördeki cinsiyetçi yaklaşımları kırmak adına genç sinemacı kadınlara atölyeden ofis çalışmalarına birçok olanak sunan Sinema Adası, sinema sektöründeki sorunlara bir nebze çözüm olabilmek için çalışmalarını sürdürüyor. Sinema Adası’nın sektördeki kadınlara yönelik özel bir projesi de var; kısa film çeken kadınlar, Sinema Adası’nın ofislerini kullanabilmek için info@sinemaadasi.com adresine mail atabilirler. 

Sinema Adası nasıl kuruldu ve nasıl devam ediyor? Ekibinizi tanıyabilir miyiz? Yola çıkma motivasyonunuz nelerdi? Şu anki işleriniz ve misyonunuz hakkında bilgi verebilir misiniz? 

sinema adasıBen Esra Güzel. 25 yaşındayım. Sinema Adası’nın kurucusuyum. Atölye koordinatörümüz ise İstanbul Üniversitesi Sinema-TV bölümü son sınıf öğrencisi Deniz Çahan. Genç sinemacı kadınlar olarak Sinema Adası’nı yaklaşık üç yıl önce kurduk ve o günden beri de sinema alanındaki üretim sürecini öğrenmek isteyenleri, alanında uzman isimlerle buluşturarak sinema atölyeleri yapmaktayız.

Sinema Adası’nı, sinemaya dair her türlü etkinliğin olduğu bir ada olarak hayal ettik. O yüzden sinemaya dair her şeyi yapmaya çalışıyoruz. Sinema atölyeleri, kısa film etkinlikleri, workshoplar, kısa filmlere yapımcılık ve Sinema Adası stüdyomuzda fotoğraf çekimleri yapıyoruz. Başka projelerimiz de ilerleyen dönemlerde hayata geçirmeyi umut ediyoruz.

Sinema Adası, bu sezon nasıl bir programa sahip?  Programınızı oluştururken gündemi, sektörün güncel sorunlarını takip ediyor musunuz? Atölye gibi etkinliklerin maddi kısmını, hem katılımcılar hem de sizler özelinde, nasıl çözüyorsunuz? 

Sinema Adası bu sezon da birkaç farklı atölye programına sahip. Bu sezonun ilk atölyesi olan Uygulamalı Kurgu Atölyesi’ni açtık. Pandemi kurallarına uyarak şu an eğitim devam ediyor. 

Aralık ayının ortasında 6 aylık kapsamlı bir Online Sinema Akademisi’ne başlayacağız. Alanında uzman 13 ismin olduğu sinema akademimiz için şu an çalışmalarımız devam ediyor. Önümüzdeki günlerde paylaşımlarımızı yapacağız. 

Sinema Adası’nda açmış olduğumuz sinema eğitimleri ücretli olduğu için Sinema Adası’nın ekonomik döngüsünü böyle sağlamaktayız. Ücretli eğitimlerimiz dışında sinema workshopları, kısa film etkinlikleri, söyleşiler gibi ücretsiz yaptığımız eğitimlerimiz var.

Ücretsiz etkinliklerimizi yüz yüze yapmaktaydık fakat korona salgını yüzünden bu yıl henüz böyle bir etkinlik gerçekleştiremedik. Umarım kısa zamanda her şey normale döner ve bizler de eskisi gibi etkinlikler yapabiliriz.  

Bu sektör genelde erkek ağırlıklı, erkek dilin hakim olduğu bir yer olarak bilinir. Her ne kadar son yıllarda bunda bir nebze değişiklik gözlemlense de durum özellikle sektördeki kadın çalışanlar için pek iç açıcı değil. Siz neler düşünüyorsunuz bu konuda ve neler yapıyorsunuz? Binanızın olanaklarını kadın sinemacılara açtığınızı biliyoruz örneğin. 

sinema adasıEvet, sinema sektörü erkek dilinin hakim olduğu bir sektördü. Ben artık bunu yıkmaya başladığımızı düşünüyorum. Mesela biz de iki genç kadın olarak sinema atölyeleri anlamında uzun soluklu ilk atölye organize eden kadınlarız. Kadın yapımcıları, yönetmenleri sektörde daha fazla görmeye başladık ve onlar yeni filmlere imza attıkça çok gurur duyuyoruz. Bu algı kırılıyor, kadın sinemacılar çok başarılılar ve yeni kadın sinemacılarla da ileriye taşıyacaktır. 

Bizler de maddi ve manevi olarak her ne kadar çok zorlansak da iyi ve güzel işler yapmak için çok fazla emek ve zaman harcıyoruz. Biliyoruz ki iyi şeyler zaman alır. 

Sinema sektörü çalışanlarının üretimlerine devam edebilmeleri için bir nebze de olsa destek olmak istedik. Kısa film çekmek isteyen-çeken kadın yönetmen, yapımcı, senarist ve oyunculara hazırlık süreçlerinde ekip toplantılarını ve hazırlıklarını yapmaları için ofisimizi açtık. “Neden sadece kadınlara destek oluyorsunuz?” diye sorular da alıyoruz. Bunu bir pozitif ayrımcılık olarak görmüyoruz, Sinema Adası’nın iki yönetici kadını olarak sadece üreten kadınlara destek olmayı tercih etme kararı aldık. Amacımız, ayrımcılık değil destek olmak.

Koronavirüs salgını kültür sanat üretimini neredeyse durma noktasına getirdi. Bu zor zamanlarda genç sanatçıların işlerini üretmesi için neler yapılabilir? 

Salgın sürecinde sahneler, salonlar açılamadı. Bağımsız film yapım şirketleri de zaten zor bir döngünün içindeyken pandemi de eklenince ekonomik anlamdan çöküşe geçmiş durumdalar. Şu an sanat alanında faaliyet gösteren herkes çok büyük fedakarlıklar yaparak sanatını sürdürmeye çalışıyor özellikle Kültür Bakanlığı’nın böylesi zor bir süreçte sanatın ve sanatçının koşulsuz şartsız yanında olması gerektiğini düşünüyoruz. 

Genel olarak değerlendirseniz sinema televizyon sektörünün ilk elden çözülmesi gereken sorunları nelerdir? Bu konularda güçlü bir STK ağından söz etmek mümkün mü? Aynı şekilde devletin kültür sanat politikaları, sorunları çözmede yeterli mi? Sinema Adası’nın böyle işbirlikleri oluyor mu? 

sinema adasıAslında sorunun kökeni inersek, Radyo, TV ve Sinema bölümlerinden her yıl binlerce öğrenci mezun olmaktadır. Öncelikle olarak bu bölümlerin kontenjanlarını sınırlandırılması gerektiğini düşünüyoruz. Sinema ve televizyon sektörü dışa kapalı bir yapıda olduğu için binlerce RTS mezunu genç sektörde iş bulamıyorlar ve başka alanlara yöneliyorlar. 

Setlerde çalışan sanat emekçilerinin hakları konusunda iyileştirme çalışmaları yapılması gerekiyor. Uzun çalışma saatlerine, verilmeyen haftalıklara, yapılmayan sigortalara, insani olmayan şartlara sektör çalışanlarının birlik içinde hareket etmesi gerekiyor. Kolektif bir iş olduğu için bireysel direnmeler işe yaramıyor maalesef. Sinema sektörünün bir STK ayağı yok bildiğimiz kadarıyla. Set çalışanlarının haklarını iyileştirmek için kurulan Sinema-TV Sendikası bulunmaktadır. Sinema Adası olarak biz de bir dernek kurma niyeti içerisindeyiz. Umarım sorunlara bir nebze de olsa çözüm olabiliriz.

Devletin, kültür sanat politikaları sinema-televizyon sektörünün sorunlarını çözmede bir uygulaması bulunmamaktadır. Sinema Genel Müdürlüğü’nün sinema filmlerine sağladığı fondan başka bir desteği yoktur. Maalesef Türkiye’de sanata, sanatçıya destek yok. Dışarıdan, keyfi seçilen bir alan gibi gözüküyor. Oysa bizim çalışma saatlerimiz düzensizdir. Gecemiz, gündüzümüz her anımız sinemadır. Çok çalışıyoruz, karşılığını alamadığımız için ek olarak farklı sektörlerde çalışmak zorunda kalıyoruz. 

Etiketler

İlgili Yazılar

Tüm Haberler