“Pandemide Esas Gelir Kaybı Yaşayan Kadınlar, Eğitimli, Orta Sınıf Kadınlar”

Pandemi sürecinde ve sonrasında iş kadınlarının durumunu konuştuğumuz TÜRKONFED Yönetim Kurulu Üyesi Reyhan Aktar, pandemi sürecinde en yüksek kayıt dışılığa sahip olan kadınların mevcut ekonomi paketlerinden faydalanamadığını ifade ederken, "Kısa çalışma ödeneğinde ve ücretsiz izinde iş yerinden ilk olarak kadınlar uzaklaştırıldı" dedi.

Pandemi öncesinde TÜRKONFED’in kadınların iş durumu ile ilgili bulguları nelerdir?

Korona virüs pandemisi öncesinde TÜRKONFED İş Dünyasında Kadın Komisyonu olarak “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Gündem Raporları”nı yayımlamaya başladık. Cam Tavan ana temasıyla ilk bültenimizde kadınların iş hayatındaki yerine ve konumuna odaklandık. 3. İş Dünyasında Kadın Raporu’muzda kadınların istihdam ve işgücüne katılımlarını ele alıp, kreş ve bakım sigortası dahil pek çok politika önerisi getirmiştik. Cam Tavan’da dünyada ve ülkemizde bu alanda yapılan çalışmaları inceledik. The Economist Dergisi’nin 2019 yılı “Cam Tavan Endeksi” kadınların iş hayatındaki durumunu gözler önüne seriyor. Ülkemiz bu endekste 29 ülke arasında 27. sırada yer alırken, kadınların iş gücüne katılım oranlarının erkeklerden yüzde 40,6 (29. sırada) daha az olduğunu da gösteriyor. Benzer bir şekilde kadınların erkeklerden yüzde 4,6 (5. sırada) daha az ücret aldığı da belirtiliyor. Yönetim kurullarında yer alan kadın oranı ise sadece yüzde 15,3 (23.sırada). 

İş dünyasında kadının konumunun iyileştirilmesi konusunda elbette atılan adımlar mevcut ancak toplumsal cinsiyet eşitliğinde hala alacak çok yolumuzun olduğu da görülüyor.

Pandemi ile beraber kadın girişimciler, kadın çalışanlar en geniş tabiriyle iş hayatındaki kadınlar nasıl etkilendi? 

Reyhan AktarBu soruya cevap vermeden önce şunu belirtmekte fayda var; kadınlar erkekler ile kıyaslandığında, pandemi sürecinde, gelir kaybı açısından daha az etkilenmiş görünmekteler. Ücretsiz ev işçiliği, kadının hane halkı gelirinin daha yüksek oranda erkeğe bağlı olması gibi, pandemiden bağımsız yaşadığımız yapısal sorun, tabloyu etkilemekte. O yüzden de burada yapacağımız değerlendirme kadınların iş dünyasında içinde bulundukları yapısal sorunlar temelinde esas alınmalı. Bir kıyas olarak görülmemeli. 

Pandemiden sonra birkaç sektör dışında, (sağlık, tarım, madencilik , perakende.. vs) tüm iş kollarında olduğu gibi kadın girişimciler de kadın kooperatifleri de kısacası çalışma hayatındaki tüm kadınlar işlerinden uzaklaştılar ve gelir kaybına uğradılar. Başlangıçta kadınların hem kendileri için hem de toplum sağlığı için zorunlu olarak aldıkları tedbirlerdi bunlar. Peşinden hükümet tarafından bir ekonomik destek paketi açıklandı. Paket azımsanamaz iyilikte, ancak bu paket ne yazık ki iş dünyası için yeterli bir paket olmadı. Bunun da en büyük sebebi aslında paketin kendisi değil, Pandemiye ekonomik daralma yaşadığımız bir süreçte yakalanmış olmamız oldu. Gider akışı, vergi, sgk gibi devlete ait borçlar ötelendi ama alacaklarımız ve gelir akışımız aynı doğrusallıkta ötelenmediği için kaygı verici bir sürece girdik. Ve elbette işten çıkarmaların yasaklanması ve sürenin de uzatılması çalışma hayatında kadınlar için en önemli pozitif etki oldu. 

Pandemi sürecinde en yüksek kayıt dışılığa sahip olan kadınlar, mevcut ekonomi paketlerinden faydalanamadılar. Kısa çalışma ödeneğinde ve ücretsiz izinde iş yerinden ilk kadınlar uzaklaştırıldı. Bu da kendilerinin en az devlet desteği almalarına, en yüksek gelir kaybına uğradıklarını göstermekte.

Yoksul hanelerdeki kadınların yarısı, çok büyük çoğunlukla tarım sektöründe faaliyet göstermekte veya aile işletmelerinde ücretsiz olarak çalışmaktalar. Yoksul hanelerdeki kadınların sektörel dağılımında tarım madencilik sektörü yüzde 60’ın üzerinde. En azından bu gruplar için salgından etkilenme düzeylerinin hane içi diğer gelir unsurlarıyla ilgili olduğunu söyleyebilmekteyiz. Aslında bu da bizim için, pandemide esas gelir kaybı yaşayan kadınların eğitimli, orta sınıf kadınlar olduğunu göstermekte. 

Pandemi süreci bir krize neden oldu bir sürü iş kolunda, bu süreç bittikten sonra kadınları çalışma hayatında neler bekliyor?  Kriz kadınları daha çok etkiledi diyebilir miyiz?

Pandemiyle ilgili uzmanlar tarafından yapılan araştırmalarda salgının en iyimser tahminle 3-6 aylık vadede kontrol altına alınabileceği, Türkiye’de de ekonominin %5’e yakın küçülebileceği ve 2020 yılında 1-3 milyon arasında çalışanın işini kaybedebileceği yönünde öngörüler mevcuttur. Özellikle iş hayatındaki toplumsal cinsiyet eşitsizliğini düşündüğümüzde, işini kaybedecek olan kişilerin çoğunlukla kadınlar olacağı yönünde tahminler mevcut. Covid-19 pandemisinin olası etkilerinden biri de istihdam olanakları yeniden oluştuğunda kadınların erkeklere oranla daha az tercih edilme ihtimali. Böyle bir eğilim gerçekleşirse cinsiyetler arası ücret eşitsizliğinin de artmasına sebep olabiliriz. Halbuki birçok araştırmanın sonucuna göre kadınların iş gücüne katılımı GSMH da dahil olmak üzere, oldukça ekonomik kazanımları bulunmaktadır. Bu yüzden pandeminin etkilerini azaltmanın bir yöntemi de kadınların iş gücünde etkin rol alması olabilir. Zaten uzmanların bu dönemde sık sık hatırlattıkları bilgiler arasında kadın refahının, küresel refahın en önemli göstergelerinden biri olduğudur.

Siz TÜRKONFED olarak pandemi süreciyle ilgili ne gibi önlemler aldınız? Kime ne gibi işler düşüyor?

Öncelik insan sağlığı. İnsan yoksa ekonomi yok. Uzaktan çalışmaya geçerek, dijitalleşmeye hazır olan altyapımız ve insan kaynağımızla hızlı aksiyon aldık. Çalışmalarımızı etkin bir şekilde çevrim içi platformlara taşıdık. 

Bu dönemde en önemli konu da sağlıklı ve doğru bilgiye ulaşmak. TÜRKONFED olarak 30 federasyon ve 266 dernek üzerinden 40 bin şirketimizin yer aldığı yapımıza doğru ve sağlıklı bilgiyi şeffaf bir iletişim kanalıyla aktarmak için TÜRKONFED Webinar Serisi’ni başlattık. Alanında uzman isimleri ve kanaat önderleri ile iş dünyası liderlerini üyelerimizle buluşturduk. 

Bu dönemde iş dünyasının gerek ekonomik gerek sosyal olarak Korona virüs pandemisi sürecinde neler yaşadıklarına odaklandığımız 7 bölgeyi temsilen 42 şehirde ağırlığı KOBİ’lerden oluşan 800 işletmeye dönük bir araştırma yaptık. COVİD 19’un işletmelere etkisini ve ihtiyaçlarını tespit ettiğimiz bu çalışma aynı zamanda çözüm önerileri geliştirilmesine de yardımcı oldu. 

Siyasi parti liderlerini ağırladığımız ve çözüme odaklandığımız TÜRKONFED Ortak Akıl Platformu’nun yanı sıra Anadolu’da gerçekleştirdiğimiz projelerimizi de çevrim içi ortama taşıdık.

Dijital Anadolu, Dijital Dönüşüm Merkezi ve İşimi Yönetebiliyorum projeleri ile pandemi döneminde KOBİ’lere ücretsiz eğitimler vermeye başladık. 

Şimdi çıkış senaryoları üzerine çalışıyoruz. Yeni normale ülkemizin, ekonomimizin, işletmelerimizin ve KOBİ’lerimizin hazır olması için dünyadaki başarılı örnekleri inceliyoruz. Kamu ve yerel yönetimler, reel sektör ve iş dünyası örgütlerinin neler yaptığını araştırıyoruz. Sonrasında ülkemizin ekonomik-sosyal ve kültürel iklimine uygun bir çıkış senaryosu; yani yol haritasını hazırlayacağız. 

İş kadınlarına ne gibi tavsiyelerde bulunuyorsunuz? Onlar bu krizleri en kolay nasıl atlatabilirler?

Birleşmiş Milletler tarafından COVID-19 acil sosyo-ekonomik yanıtı çerçeve raporunda işletmeleri ve geçim kaynaklarını korumak üzere eski normalden daha iyi ve sürdürülebilir, cinsiyet eşitliğine dayanan bir iş hayatı profili öngörülmektedir. Kadın liderlerin, krizi daha olağan atlatmak için ihtiyaca yönelik yeni ekonomi paketleri talebinde bulunmaları ve bu doğrultuda çalışmalar yapmaları gerekmektedir. Aynı zamanda iş hayatında bulunan kadınların korunması için de kadın liderlerin, iş hayatında yer alan kadınların özel koşul ve bakım ekonomisini göz önünde bulunduran teşvik paketlerini hayata geçirerek liderlik yapabilirler. Mart ayında açıklanan dünya çapındaki kadın istatistiklerine göre kadınların ev işlerine (ücretsiz) olarak katılımı erkeklerin 3 katından daha fazladır. Bu yüzden özellikle kadın istihdamının arttırılması için iş kadınlarının kadın istihdamının önünü açan uygulamalara daha çok önem vermesi gerekmektedir. Kadınlar bir cinsiyet mücadelesiyle beraber bir sınıf mücadelesi verdiklerini unutmamalılar. Kadın ekonomik ve sosyal bir sınıftır. Bugün kadınların ücretsiz yaptığı işlerin emek piyasasındaki tüm işlerden daha fazla zaman aldığını biliyoruz. Yani GSMH’nın yüzde 100’ünden fazlasıdır bu. Kadınlar Dünya’nın çalışma saatlerinin üçte ikisini tamamlıyor ama maaşın yüzde onunu alıyorlar. Tüm bunları aşabilmenin yolu, kadınların örgütlü mücadelesi ve sermayedar girişimleri ile mümkün olacaktır.