”Çocukların Suça Sürüklenme Noktasında Önleyici Hizmetler Aktif Edilmeli”

05 Haziran 2020
Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı (ÇAÇAV), Mersin Barosu işbirliğinde Bursa, Antalya, Adana, Kırklareli, Düzce Barolarının katılımıyla ‘Adli Sistemde Suça Sürüklenen Çocuklar’ konulu online panel düzenledi. Panelin moderatörlüğünü üstlenen ÇAÇAV Koordinatörü Şahin Antakyalıoğlu, özellikle çocukların suça sürüklenme noktasında önleyici hizmetlerin aktif edilmesi, yaygınlaştırılması, çeşitliliğinin artırılması ve çocukların suça sürüklenmeden önce müdahale edilmesi gerektiğini vurguladı.

Çocuk adalet sisteminin temel amacının çocukları dört duvar arasına kapatmak olmadığına dikkat çeken Antakyalıoğlu, ”Bu noktada çocukların suç işlemeden önce bir programa dahil edilmesi okulda ailede mahallede sokakta farklı ortamlarda şiddet mağduru olmaması ve de  suça sürüklenmesine  neden olan hususların tespit edilmesi buna odaklanarak çalışma yürütülmesi önemli.” diye devam etti.

Panelde konuşma yapan Adana Barosu ÇHK Başkanı Av.Veysel Tuncil, Adana barosunun 2019 yılında 6116 suça sürüklenen çocuk için görevlendirme yaptığını belirterek, konuyla ilgili Adana borusu verilerini aktardı. Av.Veysel Tuncil konuşmasında, ”Toplamda mağdur çocuklarımızı da 2019 ve 2020 yılları için özetleyecek olursak 2019’un 12 aylık sürecinde 15124 çocuğumuz adli süreçle muhattap olmuş. Bu sayı 2020 yılının ilk beş aylık sürecinde 4678 olarak karşımıza çıkmaktadır, cinsel istismar, cinsel saldırı suçları başlığı altında cinsel içerikli suçlar nedeniyle 659 çocuğumuz adli sürece dahil olmuş, 659 çocuk içerisinden 102 tanesi suça sürüklenen çocuk niteliğindedir.” dedi.

Savaşlar, çatışmalar, iç ve dış göç, işsizlik ve fakirlik dünya üzerinde biterse, suç da biter, geriye sadece çocuk kalır.

Panelin katılımcılarından Düzce Barosu Başkanı Azade Ay, ‘Çocuk kelimesi içinde sevgiyi, barışı, inancı ve masumiyeti barındırır. Çocuk kelimesinin yanına asla suç kelimesinin yakışmayacağı unutulmamalıdır.’ diye başladığı konuşmasına, suça sürüklenen çocukların topluma yeniden kazandırılması gerektiğini belirterek konuyla ilgili Düzce’de yapılan çalışmaları aktardı. Baro Başkanı Ay konuşmasında, “Savaşlar, çatışmalar, iç ve dış göç, işsizlik ve fakirlik dünya üzerinde biterse, suç da biter, geriye sadece çocuk kalır.” dedi.

Bursa’da ilköğretim çağında 25 bin civarında Suriyeli çocuk olduğunu söyleyen Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun ise şöyle konuştu: Eminim ki en az bu kadar da okula gitmeyen vardır ve bunlar ağırlıklı olarak toplumun yapmaktan imtina ettiği işlerde çocuk işçi olarak çalıştırılıyorlar, bunların içerisinden bir kısmı da suçla ilişkiye geçiyor ve bunu meslek ediniyorlar.

Adli sistemde suça sürüklenen çocuk, çocuk koruma kanununda tanımlanmıştır diyen Mersin Barosu ÇHM Başkanı  Av. Burcu Düzen, ”Bu tanıma göre; ‘kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği fiilden dolayı hakkında güvenlik tedbirine karar verilen çocuktur. Suç işleme oranlarında bu sene çok sağlıklı bir veri vermemekle birlikte önceki yıllarda artış yaşandığını grafikler ve sayılarla da programda ifade etmiştik. Çocukların en çok işlediği suçlara baktığımızda hırsızlık, yağma, kasten yaralama, çoğu zaman mal varlığına karşı işlenen suçlar. Bu da aslında çocukların daha çok ekonomik nedenlerle bu suçlara karıştıklarını düşündürüyor. Ancak bir çocuğun suça karışmasında birçok neden var. Ailelerin çocukları ile yeterince ilgilenmemesi, göç, yaşadıkları çevre, ailedeki suç geçmişi, ekonomik nedenler, psikolojik nedenler, arkadaş çevresi gibi birçok neden sayabiliriz.” dedi.

Çocukların suça karışmalarının önlenmesi için öncelikle etkin politikaların üretilmesi, uygulayıcıların bu politikaları en iyi şekilde gerçekleştirmesi gerektiğini söyleyen Düzen, ”Çocuğun ve ailesinin içinde bulunduğu bir ekonomik sıkıntı varsa öncelikle bu anlamda destek sağlanması gerekiyor. Aynı şekilde çocuk koruma kanununda yer alan önleyici ve destekleyici tedbirlerin etkin bir şekilde ve kurumlar arası işbirliği içinde uygulanması gerekiyor. Programda da belirttiğim gibi çocuk alanı multidisipliner bir çalışma gerektirir. Bu nedenle kurumlar arası iş birliği ve koordinasyon son derece önem arz etmektedir. Baroların ortak çalışmaları oluyor. Birçok çalıştay yapılıyor. Şu an valiliklerce de çocuk işçiliği ile ilgili olarak tüm illerde uygulanacak eylem planları oluşturuldu ve faaliyetler başladı.

Önemli olan çocukların suça karışmalarının önlenmesi, suça karışmış bir çocuk var ise tekrar suç işlemesinin önlenmesi. Bunun için de tekrar ifade etmek istiyorum ki; kurumların işbirliği içinde çalışması, hangi disiplinden olursa olsun kadroların alanlarında uzman kişilerden oluşturulması, mesleki içi eğitimlerin sürekliliği son derece önem arz etmektedir.” diye devam etti.

Pandemi döneminin görevlendirme sayılarındaki düşüş, hala adli makamlara yansımamaktan kaynaklanıyor olabilir.

Verilere bakıldığında sokağa çıkma yasağının çocukların suça karışmasını azaltmış durumda olduğunu bunu da olumlu bulduklarını ifade eden Burcu Düzen, ilerleyen süreçlerde elde edilecek verilerin daha sağlıklı bilgi vereceğini ekledi.

Son olarak ÇAÇAV isbirligi ile yaptıkları programdan bahseden Düzen, amaçlarının her programda farklı konu seçerek, farklı baroları hatta farklı disiplinleri bir araya getirmek olduğunu belirtti.